Bizde bayram denince artık akla ilk şu gelir: 9 günlük tatil! Peki, bu tatil kimin için? Sadece kamu çalışanları ve ekonomik durumu el verenler için mi? Asgari ücretle çalışanlar, küçük esnaflar, özel sektör çalışanları için bayram ne ifade ediyor? Onlar da aynı rahatlığa sahip mi? 
Her bayram öncesi klasikleşmiş bir gündem var: "Tatiller 9 gün olacak mı?" Ve neredeyse her seferinde cevap belli. Evet, tatiller uzuyor. Memurlar, kamu çalışanları, ekonomik sıkıntı derdi olmayan kesimler için uzun uzun tatiller ilan ediliyor. Ancak, aynı ülkede yaşayıp, aynı havayı soluyan milyonlarca insan için bayram bir tatil değil, tam tersine çalışma zorunluluğu demek. Market çalışanları, restoran garsonları, kuryeler, temizlik işçileri, fabrikalardaki vardiyalı çalışanlar… Liste uzayıp gidiyor. Onların tatili neden 9 gün olmuyor?
Bayram tatilleri uzatılırken gerekçe şu: "Efendim, çok çalıştılar, biraz dinlenmeyi hak ettiler." Peki, asgari ücretle sabahın köründe kalkıp işe giden, bayramda bile vardiyasına yetişmeye çalışanlar az mı çalıştı? Market kasasında gün boyu ayakta kalan, tatilde daha yoğun tempoda çalışmak zorunda kalan kasiyer çok mu dinlendi?
Bayram tatili uzuyor, ama bu tatil sadece bir kesimin oluyor. Özel sektör çalışanlarının büyük bölümü zaten işyerinden izin koparmakta zorlanırken, esnaf için bayram işlerin en yoğun olduğu dönemlerden biri. Çalışmazsa kaybeder, ama çalışırsa da tatil yüzü göremez. Çoğu zaman resmi tatiller bile onlar için kâğıt üzerinde bir hak olmaktan öteye geçmez. 
Ekonomik dengesizlik, çalışma şartlarındaki adaletsizlik her geçen gün derinleşirken, 9 günlük tatil muhabbeti yalnızca kamu çalışanlarına yönelik bir lüks olmamalı. Eğer bu ülke hepimizin ise, tatil de herkes için adil bir şekilde planlanmalı. Ama görünen o ki, bayramlar bile zengini daha zengin, rahat olanı daha rahat yaparken; dar gelirliyi daha da zor durumda bırakıyor.