31 MART seçimlerinden sonra bazı partiler derin bir sessizliğe dalarken, bazılarında değişim heyecanı, bazılarında da icraat hazırlıkları başladı…

Mesela büyük bir oy kaybına uğrayan ve 22 yıldır birinci parti olma özelliğini yitiren Adalet ve Kalkınma Partisi’nde ciddi anlamda bir “özeleştiri” başladı.

Bu özeleştiri, samimi bir teşhis ve tedavi içerirse, bu partinin tekrar bir yükselişe geçmesi beklenebilir…

Ancak AK Parti’nin, kendine çok daha farklı ve inandırıcı söylemler geliştirmesi lazımdır. Artık, “Avrupa bizi kıskanıyor…”, “Allah, Kitap, Muhammed” diyerek dini argümanları kullanma, “Ben ekonomistim…” ya da “Nas var nas… Sana, bana ne oluyor?” tarzı yaklaşımlarını insanlar yemiyor…

 Tencere boşken, mutfak yanıyorken, bu sloganlar hiçbir şey ifade etmiyor.

Öyleyse daha gerçekçi ve reel politikaları hayata geçirmenin, yeni söylemler geliştirmenin zamanıdır…

Yoksa… Evet yoksa, tıpkı 1980’lerin başında bu ülkeye fırtına gibi gelen ve sonunda eriyip giden ANAP’ın durumuna düşersiniz!

Çok ciddi anlamda bir özeleştiri, 22 yıldır tek başına iktidar olan AK Parti’yi, kuruluş ayarlarına döndürecektir.

GÖZLER, CHP’NİN ATACAĞI ADIMLARDA!

CHP Genel Başkanı Özgül Özel, aslında tüm partilerin kulağına küpe olabilecek nitelikte bir konuşma yaptı. Başkentteki toplantıda, seçilen belediye başkanlarına hitap ederken ne demişti Özgür Özel?

Mealen yazıyorum;

“Aziz Milletimiz, CHP’ye bir kredi açtı. Ancak bu kredi, bizim cömertçe harcayacağımız bir kredi değildir. Yakın bir gelecekte, bu başarıyı iktidara taşımak için, bu krediyi eldeki olanaklar dahilinde en iyi kullanmak zorundayız. Her belediye başkanı, kendi bölgesinde en iyisini yapmak zorundadır. Zaten, daha iyisini yapmak için milletimizden oy istedik. Belediyelere eleman alırken, kimse liyakatten şaşmasın! Eşlerinize, dostlarınıza ve yakınlarınıza değil, o makamı hak edene vereceksiniz… Bulunduğunuz bölgelerde işsizliğe yeni çözümler üreteceksiniz. Vatandaşın derdi ile dertlenecek, onların sıkıntılarına eldeki imkanlar dahilinde çözümler üreteceksiniz… Evet birçok belediyeyi büyük borçlarla devraldık. Fakat bu bizim için bahane değildir. Verdiğimiz sözleri tutacağız… Her birinizden bu konuda azami dikkat ve titizlik bekliyorum… Ve gözlerimiz her daim üzerinizde olacaktır. Başarılar diliyorum…”

ARTIK LAF DEĞİL İCRAAT ZAMANI

Gördüğünüz gibi, Özgül Özel’in yeni başkanlarına yaptığı bu konuşma çok anlamlı… Başkanlarına, “Her şeye rağmen verdiğiniz sözleri tutun ve insanlara hak ettikleri hizmeti götürün” diye talimat veriyor.

Zaten bir parti, adı ne olursa olsun, seçilen başkanlarını sıkı sıkı denetler ve onları şeffaf ve örnek yönetimlere teşvik ederse, başarı da ardından gelecektir.

Aksi düşünülemez; iki kere ikinin dört ettiği kadar net ve gerçektir bu…

İyi ve doğru şeyler yaparsan, karşılığında halktan o derece teveccüh görüp, büyürsün ve ülke yönetimine talip olursun.

Adalet ve Kalkınma Partisi, kuruluş yıllarında ve ilk 8 yıllık bir periyotta böyle davrandı ve büyüdükçe büyüdü…

Fakat gurura ve kibre kapıldı…

Liyakatli olanı değil de adamını işe aldı.

Devlet ve belediyelerde, birçok kurumda işler torpille yürümeye başladı.

Hukuksuzluk aldı başını yürüdü…

EN ÖNEMLİSİ ADALET TERAZİSİYDİ!

Adalette, hukukun terazisi şaştı… Güçlülerin hukuku kazanmaya başladı… Masum vatandaşlar büyük mağduriyetler yaşadı…

Adam kayırma, rüşvet, talan aldı başını yürüdü…

Birçok devlet adamı ve belediye başkanı, bu dönemde büyük vurgunlar yaptı, büyük paralar kazandı… Ve sonra da tıpkı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na talip olan Turgut Altınok gibi, “Mal da mülk de Allah’ın… Biz sadece emanetçisiyiz…” tarzında bir pişkinliğe dönüştü…

Ve sonunda Aziz Milletimizin öfkesi büyük oldu. O şaşmaz öngörüsünü sandığa yansıttı ve hak etmeyenin altından o koltuğu aldı, başkasına verdi…

“TARİH TEKERRÜR DİYORLAR!”

Belediyelerde Türkiye genelinde üstünlüğü eline geçiren ve aldığı oy oranıyla 1.Parti konumuna gelen CHP, son 22 yılda yaşananları iyi tahlil etmeli ve ona göre bir icraat sergilemelidir…

Adalet ve Kalkınma Partisi, neleri yanlış yaptı, neleri doğru yaptı?

Hangi alanlarda çağın ve ekonominin gerisinde kaldı?

Hukukta, eğitimde, sanayide, ülke ve dünya meselelerinde neler yaptı, neler yapamadı…

Dini, siyasete ne derece alet etti ve bundan ne kazandı ne kaybetti?

İşte Özgür Özel yönetimindeki CHP, tüm bu konuları masaya yatırmalı, ciddi, reel ve doğru hamlelerle güzel icraatlar sergilemelidir.

AK Parti’nin geçmişte düştüğü hatalara düşmemelidir…

Hiçbir zaman doğru yoldan şaşmamalı ve verdiği sözlerin arkasında durmalıdır…

Doğruluk, dürüstlük ve adaleti her daim ve her yerde rehber edinmelidir…

Biliyorsunuz, tarihimiz, sözünü verip de tutamayan partilerin çöplüğüne döndü.

Merhum Mehmet Akif, “Tarihi, tekerrür diye ifade ediyorlar… Hiç ders alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” diyor…

Evet… Şimdi kaybeden için de kazanan içinde dersler çıkarma ve icraat zamanıdır…

ANLAMLI SÖZ

“Demokrasinin bütün hastalıkları, daha fazla demokrasi ile tedavi edilir…”

ALFRED E.SMİTH