İçerisinde bulunduğumuz şu günlerde, kimler yoğun bakım kapılarında ve nasıl sabahlıyor, kimler ambulansların ardından çaresizlik içinde bakıyor, kimler yine o ambulanslara bindirilip götürülüyor ve yine  kimler sevdiklerini bir kez daha göremeden toprağa veriliyor, kimler öksüz, kimler yetim kalıyor biliyor musunuz?
 Bir görseniz artık! Bir hissedebilseniz! Bir empati kurabilseniz keşke siz bu insanlarla. Bu kadar kaygısız, bu kadar vicdansız, bir o kadar duyarsız olmazsınız diye düşünüyorum. Ben bugün bunları,  kendi sağlığını ve toplum sağlığını düşünerek hareket edenleri tenzih ederek yazıyorum.
SİZ! Empati kurabilseniz canım sıkıldı demezsiniz. SİZ! Empatı kursanız ihtiyaç olmaksızın çarşı pazar gezmezsiniz.
 Yok çark dönsün, para akışı olsun gibi düşünerek normalleşmek istemezsiniz.
SİZ, o insanların yaşadıklarını saniye yaşasaydınız ki yaşamayacağınız ve yaşamayacağımız ne belli, köpek maması kovidi önlüyor deseler yer, pisliği koronadan koruyor deseler her yerinize sürerdiniz.
Çok mu zor çok mu imkansız ? SİZ, hiç olmazsa şu günlerde, biraz vicdanınızı, biraz sağduyunuzu kullanamaz mısınız?
SİZ, kendinizin yaşamını önemsemiyorsanız da,  başkasının yaşamına ve yaşam alanına saygı gösteremez misiniz?
Parklarda sarmaş dolaş gençler öpüşmekte, yetişkinler maskeleri çenelerinde sohbet etmekte ,Avm ler çocukları ile gelen anneleri eğlemekte, çarşılar  ihtiyaç değil sıkıntı gidermekte…Akıl tutulması yaşıyoruz sanki…
İnsanlar ölüyor, insanlar can çekişiyor bilmem SİZ farkında mısınız?
İnsanlar, hasta yataklarında, evlerinde yada hastanelerde sadece iyileşmeyi diliyor. İnsanlar yoğun bakım ünitelerinde yarına çıkabilmeyi ümit ediyor. Kanser hastaları, kronik rahatsızlığı olanlar  yaşlılar v.s bir yıldır sağlık gereksinimleri için bile dışarı çıkmayı öteliyor. İnsanlar yaşadıkları korkuyla  depresyona giriyor ,insanlar perperişan ve onlar bizim aramızda bilmem  siz farkında mısınız?
 Biz, normalleşmenin aslında anormal olduğu günler içerisindeyiz. Neden bugün birilerinin yaşamını kurtarmak, kolaylaştırmak adına iyi bir şeyler yapmıyoruz? Neden bugün, kurallara uymakta direniyoruz, ve neden bu dirençle birilerinin hayatını kaybetmesine sebep oluyoruz? 
Çokta merak ediyorum aslında, hadi kendi hayatımızı hiçe sayıyoruz ya da ben bu hastalığı geçirdim, artık bana bir şey olmaz gitti bitti diyoruz ama ya diğerleri, kronik rahatsızlığı olanları, yaşlıları her gün geçim derdinde kalabalıklara karışmak durumunda olanları , biz onları bizim yüzümüzden onların başına gelebilecekleri nasıl yok sayıyoruz?  
Bir durun düşünün, bir analiz edin, aylardır biz ne yaşıyoruz ve neden yaşıyoruz?
Belki farkına varmadığımız, belki ders almadığımız için oluyor tüm bunlar. Bitmesi için hepimizin bir şeyler yapması ,bir şeyleri artık değiştirmesi gerekiyordur belki…
Belki  insan olabilmek için, belki  insanca davranabilmeyi yeniden öğrenebilmemiz ,belki ders almamız için yaşanıyordur bu günler. Belki de Kim bilir, insanlık için köprüden önce son çıkıştır bugün.
Bugün, doğruyu yanlışı iyiden iyiye karıştırmış bir düzen içerisinde ve sırf ekonomimiz kurtulsun diye yanlışlara itiliyor olabiliriz.
Ama bu süreçte, birey olarak aklımızı vicdanımızı  kullanabilir, özgür irademizle bir şeylerin iyiye gitmesine katkıda bulunup, bu anlamda gayrette gösterebiliriz.
Tüm dünya bir sınavdan geçiyor. Biz bugün hala gereken tedbirleri almaz, gereken dersleri çıkarmaz isek kanımca yarın çok daha zor sınavlara tabi olacağız.
Evet geçmişte de salgınlar olmuştu, geçmişte de canlarımızı kaybetmiştik ama o günlerde insanlık böyle değilmiş, salgında ölenler  evet bir salgın olduğu için ölmüşler ama onlar  ihmallerin ,bir takım hesapların yada bencilliklerin kasıtlı kurbanları olmamışlar.  Kontrolsüz  ve kaygısız olmayın ne olur… Ne ocaklar sönüyor, ne acılar yaşanıyor, ne şifa duaları ediliyor, ne yumruklar sıkılıyor, kimler birbirlerinin yüzüne son kez bakıyor, kimler birbirini hiç görmeden, son sözünü söyleyemeden yoğun bakıma girip ardından  toprağa veriliyor . Lütfen bir düşünün  ,lütfen birde böyle düşünün!
Bugün yada kısa bir süre sosyalleşmeseniz, bugün cicili bicili giyinip gezmezseniz, sırf bugün ne yapıyor diye komşunuza geçmezseniz, bugün insta için fotoğraf çektirmezseniz, sevgilinizle öpüşmez, elele yürümezseniz, ölmezsiniz ve sizin yüzünüzden birileri de ölmez.
Bu dünya hepimizin ortak yaşam alanı, evet bir gün hepimiz öleceğiz ama bu birbirimizin yüzünden olmasın ne olur… Evet öleceğiz ama birilerinin aşırı duyarsızlığı, birilerinin düşüncesizliği olmasın ölüm sebebimiz. Kalkıp ta bu ölümlere takdiri ilahi demeyelim ,kader bizi bulsun, biz gitmeyelim. Bu gidişatı değiştirmek hepimizin elinde benim kendimi korumam sizin, sizin kendinizi korumanız benim elimde. Bu salgında her eve düşen ateş hepimizi yakmalı, her dökülen gözyaşı hepimizi boğmalı.
Ben, senin düşüncesizliğinle değil ecelimle ölmek istiyorum! Ben aylardır görmediğim annemi, sarılamadığım çocuğumu, özlediğim komşularımı,  bir yıldır koruyup kolladığım kronik hastamı senin rahatlığın yüzünden kaybetmek istemiyorum!
 Ben artık geceleri rahat uyumak , vicdanımı ‘’ben elimden geleni yaptım, herkes elinden geleni yapıyor’’ diyerek susturmak istiyorum. Ben yaşlı annemi babamı korudum, kolladım, demek istiyorum. Ben kaybettiğim yakınlarımı, öldüğünde yıkamak istiyorum. Sevdiklerim eceliyle öldüğünde üzerine toprak atılırken orada olmak ve son görevimi yapmak istiyorum.
 Ben yaşlanmak,  ben torunlarımı görmek istiyorum. Ben ölürken sevdiklerimin elini tutmak istiyorum. Ben, sen ve senin gibiler yüzünden her şeyi yarım bırakıp gitmek istemiyorum. Kader, mukadderat, takdiri ilahi hepimizin inancında var. Ben bunu yaşamayı değil senin bunu yaşamamı engellemeni,  olağan üstü günlerden geçerken  hiçbir şey olmamış, olmayacak gibi olağan davranmanı kabul etmiyorum!
‘’ Bir yerde veba ve benzeri salgın ve bulaşıcı hastalık olduğunu işittiğiniz zaman  o yere girmeyiniz, bulunduğunuz yerde bulaşıcı hastalık varsa oradan da çıkmayınız’’ hadisi şerifini girdiğiniz kalabalıklarda hatırlayın istiyorum…Zorunluluk dışında ki her keyfi ,her sıradan davranışın birilerinin canını yakacağını,  burada bağıra bağıra söylemek istiyorum.
 Lütfen biraz empati. Evet bitecek, geçecek bu günler. Hep beraber yeniden eski günlere döneceğiz. Bugün biraz fedekarlık ile çok canlar kurtaracağız, bunu bilin istiyorum. Temaslıysanız ve bunu bilerek kalabalıklara karışıyorsanız ,temaslıysanız bunu saklıyorsanız, testinin pozitif olduğunu bilerek sosyalleşiyorsanız siz ihmalkar, düşüncesiz  olmazsınız, siz bile isteye cana kastetmiş olursunuz!  Hangi vicdan ve ne sebeple taşıyabilir bu yükü size sormak istiyorum…
 Biraz sabır, biraz sağduyu, biraz tedbir biraz önlemle ölmeyiz hiç birimiz. Gelin maske , mesafe, hijyenle beraber biz yanına birde sağduyu ve vicdan  ekleyelim. Haritada Yüksek risk görünen ilimizin   o kırmızı rengini,  yüksek sağduyu ve vicdanımızla değiştirelim.  İnanın bunları yaparak ölmeyiz biz…
 Şairin de dediği gibi ;Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa… 
                                                  Aydınlık ve sağlıklı günlere…
                                                                             AYLİN YÜKSEL