İNSANLARA, sabrı ve azla yetinmeyi ve şükretmeyi tavsiye eden yönetenlerimiz, kendi lüks yaşamlarından hiç taviz vermiyor… Vermiyor ne kelime, Saray’ın, Millet Meclisi’nin harcamaları katlanarak artarken, milyonlarca emekli, kendilerine reva görülen %15’lik bir zamla yaşam mücadelesi veriyor…

TÜİK, Şubat ayı enflasyonunu açıklarken, yine yaptı yapacağını… Bir önceki Ocak ayındaki enflasyon 5.5 iken, ne olduysa, şubatta bu oran 2.7’ye düşüverdi. TÜİK bunu nasıl başardı, kimse akıl sır erdiremiyor.

Devlet erkânı yurt dışı gezilerinde 3-4 uçakla seyahat ediyor…

Türkiye 125 bini aşan makam aracı sayısı ile dünyada başı çekiyor…

Milletin kendisi 3. sınıf bir lokantalarda 70-80 liraya bir çorba içerken, milletin vekilleri yine bu Milletin Meclis lokantasında aynı parayla köfte, biftek ve çeşitli et türevleriyle karnını doyuruyor.

İsmi lazım değil; Diyanet İşleri Başkanı, “Diyanet’e bir Audi makam aracını çok gördüler” diye ağlaşıyor… Çok gördüler dediği araç en azından 15-20 milyon lira civarında…

Derken, bir din tüccarının kızı, 15-20 milyon değerinde ve -yasak olmasına rağmen- “çakarlı” aracıyla trafikte boy gösteriyor… Öte yandan bu aziz milletin kendisi yüksek enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik ve derin yoksulluk altında inim inim inlemeye devam ediyor…

Ülkenin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise para bulmak için ülke ülke dolaşırken, arada bir yüzünü gösterip, “Her şey yoluna giriyor… Enflasyonu çok yakında tek hanelere düşüreceğiz. Biraz daha dişinizi sıkın… Nah şu tepe var ya şu tepe… İşte orayı aştığımızda her şey rayına oturacak…” türünden açıklamalar yapıyor.

Bu hengâmede terörist başının mektubu okunuyor… Sözüm ona ülkeye barış gelecek, dertler bitecek! 40 yıldır on binlerce insanımızın canına kıyan teröristler, İmralı’dan gelen bu açıklama ile silahları bırakacak, kendisini hiçbir zaman ait görmediği ülkesine tabi olacak!

Ülkeyi yönetenler ise, “İtibardan tasarruf olmaz” diye lüks yaşantısına devam ederken, pazar artıklarına muhtaç kalan yoksul halka, sabır, metanet ve şükür tavsiye edilecek…

ELİN JAPONUNDAN DERS ÇIKARIN BARİ!

Japon İmparatoru Akihito 2016 yılında Suudi Veliaht Prensi Selman’ı ağırlıyor sarayında. Sanırsınız ki, iki liseli arkadaş, sıradan bir masanın etrafına kümelenmiş, çaylarını yudumluyor…

Japonya’nın ekonomide, teknolojide ve adaletteki niteliklerini anlatmaya gerek var mı? Japon İmparatoru, Suudi Kralını böylesine sade bir ortamda ağırlayarak aslında tüm dünyaya şu mesajı veriyor:

“Zenginlik, uçaklar dolusu eşya ve lüks mallarda saklı değildir. Zenginlik; kültürel birikim, sadelik, eşitlik, şefkat ve bilgelikte saklıdır…”

Bizim anlı şanlı liderlerimiz ise, “İtibardan tasarruf olmaz” diye bu lüks yaşamlarını sürdürsünler, Meclis lokantalarında tıksırıncaya kadar yesinler, içsinler… Bakalım bu devran daha ne kadar sürecek, bu denizin suyu ne zaman bitecek…

AKİF’İ DİLLERİNE PELESENK EDENLER!

Yeri geldiğinde, merhum Mehmet Akif Ersoy’dan dizeler okuyarak, nutuk çeken liderler. Türk Milleti’ne “Akif gibi gönlü gani olunuz!” diye fetva verenler, bu sözüm size… Mehmet Akif, sizin duymak istemediğiniz şunları da diyor aynı zamanda:

“Sorunuz şimdi de Japonlar nasıl millettir?

Onu tasvire zafer-yab olamam hayrettir.

Şu kadar söyleyeyim; din-i mübinin orada,

Ruh-u feyyazı yayılmış yalnız şekli; Buda.

Siz gidin saffet-i İslam’ı Japonlarda görün.

O küçük boylu, büyük milletin efradı bugün.

Müslümanlıktaki erkân-ı sıyanette ferid.

Müslüman denmek için eksiği ancak tevhid.

Müslümanlık sanırım parlayacaktır orada,

Sade, Osmanlıların gayreti lazım arada...”

**************

ANLAMLI SÖZ

“İyilik yapmaya devam et… Karşındaki o iyiliği anlamasa bile, sen o iyiliğe layıksın…”

CHE GUEVARA

**************