Türkiye'de 2016'dan beri süregelen kalıcı yaz saati uygulaması, son zamanlarda giderek artan eleştirilerle karşı karşıya. Enerji tasarrufu amacıyla hayata geçirilen bu politika, özellikle eğitim sektörü ve toplum sağlığı açısından ciddi sorunlara neden oluyor. Erken saatlerde karanlıkta seyahat etmek zorunda kalan milyonlarca öğrenci ve çalışan için bu durum, hem güvenlik hem de sağlık riskleri taşıyor.

Eğitim

Erken sabah saatlerinde okula gitmek zorunda kalan öğrenciler, gün ışığından yoksun kalmakta ve bu da dikkat eksikliği ve konsantrasyon problemlerine yol açmakta. Ayrıca, karanlıkta yolculuk yapmak zorunda kalan öğrenciler için artan güvenlik riskleri de endişe verici bir durum oluşturuyor.

Sağlık

Kalıcı yaz saati uygulamasının sağlık üzerindeki etkileri de önemli. Biyolojik saatlerdeki değişiklikler, uyku düzensizlikleri ve melatonin üretimindeki dalgalanmalar, özellikle çocuklar ve gençlerin fiziksel ve zihinsel sağlığını tehdit ediyor. Bu durum, uzun vadede ciddi sağlık problemlerine sebep olabilir.

Toplumsal Tepki

Veliler ve eğitimcilere göre, bu uygulama çocukların gelişimine zarar veriyor. Erken saatlerdeki karanlık koşullar ve uyku düzensizlikleri, öğrencilerin hem güvenliğini hem de sağlığını riske atıyor. Toplum, çocukların yararına olacak şekilde bu uygulamada bir değişiklik yapılmasını talep ediyor.

Alternatif

Enerji tasarrufu elde etme amacıyla başlatılan kalıcı yaz saati uygulamasının eğitim ve toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri göz ardı edilemez. Öğrencilerin güvenliği ve sağlığı, enerji tasarrufundan daha kıymetlidir. Bu sebeple, Türkiye'nin bu uygulamayı yeniden değerlendirerek, toplum sağlığını koruyacak alternatif çözümler araması gerekmektedir. Eğitim ve sağlık, her politikanın merkezinde olmalıdır.