Karşılaştığım herkes şunu soruyor; Erdoğan tekrar aday olabilecek mi?

Bizim işte bilmiyorum demek suç! Bilmiyorsan da öğrenecek, okuru aydınlatacaksın.

Araştırdım, hukuk adamlarının ekseriyeti ‘hayır, eğer erken seçim kararı alınmazsa Erdoğan aday olamaz’ diyorlar.

Peki YSK yani Yüksek Seçim Kurulu?

YSK söz konusu İmamoğlu oldu mu anında konuşuyor ama iş Erdoğan’a gelince yorum yok.

Konuyu araştırırken Yeniçağ’dan Orhan Uğuroğlu’nun bir yazısına denk geldim.

Tezini geçmişte yaşananlara dayandırarak YSK’nın Erdoğan’dan yana tavır koyacağını söylüyor.

Geçmişte ne olmuş? Bakalım…

YSK’nın AKP’ye ve Erdoğan’a verdiği destek 2002 milletvekili seçimleri öncesi başlamış.

YSK “Siyasi Yasaklı” Erdoğan'ın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazlarına rağmen, “AKP Genel Başkanı” olarak seçime girmesine ve adının oy pusulalarında yer almasına onay vermiş.

Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi ve YSK’ya itiraz etmişse de Tufan Algan başkanlığındaki dönemin YSK'sı Anayasa ve yasa hükümlerini görmezden gelmiş.

Orhan Uğuroğlu ö günlerde hem Star’da çalışıyor hem de Genç Parti Genel Başkan Yardımcısı…

Cem Uzan ile görüşüp “Siyasi yasaklı Erdoğan'ın Genel Başkan sıfatıyla partisini seçime sokmasının Anayasa ve yasalara aykırı olduğunu haber yapalım, Genç Parti olarak da YSK'ya itiraz başvurusunda bulunalım’ demiş.

Cem Uzan da “Millet mağdur siyasetçiyi sever. Biz Erdoğan'ı mağdur etmeyelim, taraf olmayalım, YSK'yı karşımıza almayalım…" diyerek karşı çıkmış.

Sonuç malumunuz; O günlerde Genç Parti’yi Truva atı olarak değerlendiren ben de haklı çıktım ki Cem Uzan, AKP'yi ve Erdoğan'ı mağdur etmeyerek, tek başına iktidarın yolunu açtı.

Ama bir sorun vardı. Tamam AKP seçimlere Erdoğan liderliğinde girdi ama Erdoğan milletvekili değildi.

Bu kez de CHP Lideri Deniz Baykal devreye girdi, "Siyasi yasak demokrasiye uygun değil…" dedi, CHP desteği ile Anayasa değişti, YSK ufak bir bahane ile Siirt seçimini iptal etti, Siirt’ten bağımsız milletvekili seçilen Jet Fadıl feragat edip aday olmayınca listeye Erdoğan’ın adı eklendi ve Erdoğan milletvekili seçildi.

Sonrasını Orhan Uğuroğlu’ndan aktarayım:

“Erdoğan hükümeti 2007 Anayasa değişikliği ile Anayasa'nın 101. Maddesinin ikinci fıkrasına şu hükmü koydu: “Bir kişi en fazla 2 kez cumhurbaşkanı seçilebilir.”

2010 anayasa değişikliğinde bu hüküm aynı kaldı.

2014'te Erdoğan birinci kez cumhurbaşkanı seçildi ve başkanlık rejimi istediğini ortaya koyunca MHP lideri Bahçeli dedi ki; “Ya Erdoğan'ı anayasaya uyduracağız ya anayasayı Erdoğan'a uyduracağız…"

16 Nisan 2017 referandumunda oylar sayılırken, “Mühürsüz 2,5 milyon oy geçerlidir” kararı veren YSK, Tek Adam Rejimine onay verdi…

Üç Anayasa değişikliğinde de AKP ve MHP'li hukukçular Erdoğan'ın durumunu unuttular.

2018'de Erdoğan ikinci ve son kez seçildi.

Bugün muhalefet partilerinin liderlerine diyorum ki; Bırakın Erdoğan için mağdur edebiyatını, kendi düşen ağlamaz, acırsanız acınacak duruma düşersiniz…

Liberal Demokrat Parti (LDP), Erdoğan'ın 3. kez adaylığını YSK'ya sordu.

YSK resmî yanıtında dedi ki: “İlgili kanunda, YSK'nın görev ve yetkileri sayılmıştır. Sayılan bu görevler arasında özel nitelikli istemler konusunda görüş bildirme görev ve yükümlülüğü bulunmamaktadır. Yüksek Seçim Kurulu'nun görevleri arasında bulunmayan bir konuda görüş bildirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan gerekçelerle görüş bildirilmesine yer olmadığına oybirliği karar verildi.”

Demek ki; Cumhurbaşkanı seçimi YSK görevleri arasında yokmuş..!

Habertürk'ten Kübra Par’ın, “İmamoğlu adayken ceza alırsa adaylığı düşmez mi?” sorusuna YSK Başkanı Muharrem Akkaya şöyle yanıt verdi: “Hayır adaylığı düşmez, isterse yarışabilir ama seçilmesi durumunda mazbatası verilmez. Bunun yaşanmış örnekleri de var.

Belediye Başkanları seçiminde ikinci en çok oyu alan kazanıyor fakat Cumhurbaşkanı seçimi belediye başkanı gibi değil. İkinci en çok oy alana mazbata verilmez çünkü yüzde 50+1 şartı var.

Yani iki adaydan biri seçim takvimi açıklandıktan sonra ceza alırsa seçimi kazansa bile mazbatası verilmez ve seçimler yenilenir. 45. günü takip eden ilk Pazar gününde yeniden Cumhurbaşkanı seçimi yapılır.”

Konu Erdoğan olunca YSK diyor ki;

“Özel nitelikli istemler konusunda görüş bildirme görev ve yükümlülüğü bulunmamaktadır.”

Konu İmamoğlu olunca “Özel nitelikli istemler" prensibini çiğneyen YSK Başkanı Akkaya diyor ki;

“İsterse yarışabilir ama seçilmesi durumunda mazbatası verilmez.”

Hayrola Başkan Akkaya?

Erdoğan'ın 3. kez cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda anayasanın 101. Maddesinin 2. Fıkrasını neden hatırlatmadın?

Sayın Akkaya, madem Kübra Par kardeşimin sorusunu yanıtladın.

Şu sorularımı da lütfen yanıtlar mısınız;

Anayasa'nın 101. Maddesinin 2. Fıkrasına göre, Recep Tayyip Erdoğan 3. kez aday olabilir mi?

Başvurusu kabul edilir mi?”

Sizin anlayacağınız; aynı tas aynı hamam. Aynı YSK ve yine ‘aman mağdur pozisyonuna düşürmeyelim’ diyen aynı muhalefet …

Haliyle sonuç değişmeyecek gibi görünmüyor eğer millet sandıkta değiştirmezse…

Yani, tarihi tekerrür edip ettirmemek seçmenin elinde…

Bakalım yaşadıklarından ibret almış mı?