Bakın, bu artık bir gelenek haline geldi. Sakarya'da yaşıyorsanız, bir akşamüstü herkesin evde olduğu bir anda çat diye elektriğin kesilmesine maruz kalmamanız imkânsız. Herkes işten, okuldan dönmüş, yemek hazırlanıyor, çay demleniyor, birisi televizyon izliyor, bir diğeri ders çalışıyor... ve işte o an geliyor: Elektrik gidiyor! Tam da en olmadık zamanda.

Hadi diyelim ki planlı bir bakım çalışması yapılıyor. İyi de, bu iş neden gündüz vakti yapılmaz? Neden herkesin dışarıda olduğu bir saatte değil de, tam da insanların evinde olduğu saatlerde? Bu sorunun cevabı hep aynı: "Bakım-onarım çalışması var." Peki bu bakım-onarım çalışmaları neden hep akşam saatlerine denk geliyor?

İşin en komik yanı, bu kesintilere maruz kalan bizler, "Şu elektrik bir gitsin de herkes telefonunu bıraksın, biraz ailemizle vakit geçirelim" diyen zihniyetle de karşılaşıyoruz. Elektrik kesintisiyle aile bağlarını güçlendirmeyi uman bir mantık... Bunu gerçekten ciddiye almamızı mı bekliyorsunuz? Elektrik gitmeden aile olamıyorsak, zaten büyük bir problemimiz var demektir. Kaldı ki kimse mum ışığında nostaljik muhabbetler etmek zorunda değil. 2025 yılındayız, elektrik temel bir ihtiyaç!

Bu kadar da değil. Şehirde yaşayıp da kesintiler yüzünden kombisi duran, evi buz gibi olan insanları düşünün. Çalışmalar neden kış günü akşam vakti yapılıyor da yazın ortasında gündüz vakti kimse evde yokken yapılmıyor? Bunu açıklayabilecek mantıklı bir gerekçe var mı? Yoksa "Siz böyle alıştınız, size müstahak" mı demek istiyorsunuz?