Yaratılan algı ve propagandayla eskiye dönmenin, eskiyi özlemenin neredeyse yasaklandığı bir dönemdeyiz. Ellerinden gelse, eskinin sadece işlerine gelen kısmını öne çıkarıp, işlerine gelmeyen kısmını tedavülden kaldıracaklar.
Mesela, o gün Hürriyet Gazetesi’nin birinci tam sayfadan verdiği bu haberin gerçek olmaması için, hiç yaşanmaması için kim bilir nelerini feda ederdi bu arkadaşlar.
Ama kahretsin ki bu arkadalar için oldukça kötü örnek teşkil eden bu haber doğruydu.
Nedir o haber bakalım;
Tarih; 26 Temmuz 1975.
Türk dış politikasında yeni bir dönem başlıyor.
Türkiye’ye uygulanan ambargo kararının kalkmaması üzerine, Amerikalılara tanınan imtiyazlar kaldırıldı. Türkiye için artık Amerika yok.
Dost Amerika, dünden itibaren yerini hain Amerika’ya terk etmiştir.
Yılların dostluğu 15 dakikada bitti. Üslere el koyduk.
Dün akşam toplanan Bakanlar Kurulu, bu sabahtan itibaren bütün Amerikan üstlerinin faaliyetlerinin durdurulması ve derhal Türk Silahlı Kuvvetlerine devrini kararlaştırdı.
İşte, alın size beğenmedikleri ve beğenmenizi de istemedikleri eski Türkiye.
Askerlerimizin başına çuval geçirildiğinde, ‘Ne notası canımmmm! Müzik notası mı bu’ denilmediği, hakaretlerle dolu mektupların sineye çekilmediği, bir telefonla yabancı mahkumların salıverilmediği, ABD istedi diye PKK’ya yönelik sınır ötesi harekatların sonlandırılmadığı o eski Türkiye!
Malumunuz, merhum Ecevit’in Başbakan, merhum Erbakan’ın Başbakan yardımcısıydı.
Kıbrıs’ta Rumlar gemi azıya almış, Türklere soy kırım uygulama noktasına gelmişlerdi.
ABD’nin kesinlikle karşı çıkmasına ve tehdit etmesine rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a çıkarma yaptı.
ABD çok kızdı. Türkiye’ye ambargo uyguladılar falan…
Ama eski onurlu Türkiye de karşılığında ABD üstlerini kapattı, el koydu.
Evet, zor günler yaşadık, ekonomimiz sıkıntıya girdi, akaryakıt, gaz hatta sana yağı kuyrukları oluştu ülkemizde ama o eski Türkiye geri adım atmadı, ABD’ye boyun eğmedi.
Bakanlar kurulumuz, Başbakan Süleyman Demirel başkanlığında bir akşam üstü toplanıp şu kararı aldı; “Türkiye ile ABD arasındaki ortak savunma işbirliğini düzenleyen 3 Temmuz 1969 tarihli savunma işbirliği antlaşması, bununla ilgili diğer antlaşmalar, hukuki geçerliliklerini kaybetmişlerdir.
Bu durum muvacehesinde Türkiye’deki bütün ortak savunma tesislerinin faaliyeti, İncirlik ortak savunma tesisinin münhasıran NATO görevi mahfuz kalmak kaydıyla yarından, yani 26 Temmuz 1975 tarihinden itibaren durdurulmuştur.
Faaliyetleri durdurulan bütün tesisler Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tam kontrol ve gözetimine devredilecektir.”
Sonrasında da 26 Temmuz 1978 tarihinde ABD’nin uyguladığı silah ambargosu kaldırıldı.
1978’de Amerikan Kongresi ambargo kararını kaldırdı ancak o eski Türkiye’nin Başbakanı Ecevit, üslerin tekrar açılmasıyla ilgili gelen baskıları kabul etmedi.
O üstleri özellikle İncirlik’i tekrar açmak, ABD’nin ‘bizim çocuklar’ dediği darbeci Kenan Evren’e nasip oldu.
Bugünkü arkadaşlar, o eski Türkiye’de yaşanılan zorlukları hiç unutturmazlar, mazot, gazyağı, tüpgaz kuyruklarını istismar ederler ama o eski Türkiye’nin bu onurlu duruşundan hiç söz etmez hatta ellerinden geldiğince üstünü örtmeye çalışırlar.
Şimdi gelelim yeniye ve yeni Türkiye’ye…
Sadece iki tane örnek vereceğim.
Birincisi; Trump, Gazze’ye çöküp 2 milyon Filistinliyi süreceğini söyleyince dünya ayağa kalktı.
Biz günlerdir suskun kaldıktan sonra ‘Yeni ABD yönetiminin bu kararını’ saçma bulduğumuzu açıkladık. O da isim vermeden, ey Trump demeden…
Ve CHP'nin Galata Köprüsü'nde Gazze için 'Nehirden Denize Özgür Filistin' yürüyüşü yapma talebi İstanbul Valiliği tarafından reddedildi. Adeta ‘Gazze için sadece biz yürürüz başkası yürüyemez’ denildi.
İkincisi; Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne İsrail için yaptırım uygulayan ABD'ye karşı 79 ülke ortak deklarasyon yayınladı ama nedense aralarında Türkiye yok.