Asgari Ücreti Bilmem, Arkası Çok Daha Derin..!

2019 yılını en meşgul eden ‘ekonomik sorunlar’ gündemi ile sona yaklaşıyoruz.

Malumunuz üzere yeni yılda asgari ücretin belirlenmesi ile ilgili Bakanlık ve ilgili komisyonlar çalışmalarını sürdürüyor, asgari ücret bırakın ne olursa olsun, asıl soru o değil.!

Bu ülkede ne yazık ki asgari ücretin kaç lira olacağından daha önemli bir problem var.

O da; asgari ücretlilerin nüfusa oranı!

Ülkenin neredeyse yarısı asgari ücretle veya yakınında bir maaşla çalışıyorken asgari ücretin ne kadar olacağı tartışılacak bir konu olmamalı.

Her daim en kötünün iyisine mecbur bırakılan bu ülke ne yazık ki bu seneryoda da bu konuda başrolü oynuyor.

Asgari ücretli oranı Avrupa’da 10 kişiden 1’i; bizde ise 2 kişiden 1’i! Ve üstüne üstlük diğer Avrupa ülkelerinde bu rakamlar açlık sınırının altında değil.

Yani konu asgari ücretin ne kadar olacağından çok daha derin, sadece asgari ücretin artması yetmez, istihdamın kalitesinin artması gerekiyor.

Ülkemizde ki alım gücü konusundaki tartışmalar bir yana, nüfusun yüzde 43'ü asgari ücretlidir. Avrupa’da asgari ücretli oranının Türkiye’den sonra en çok olduğu ülke Slovenya ve bu oran %19.1... Aradaki uçuruma bakar mısınız?

Bir Ülkede asgari ücret açlık sınırının altındaysa ve o ülkenin %43 gibi bir oranı bu ücrete tabi çalışıyor ise sanırım bu maaşı alanlara insan olamaz gözüyle baktıklarından olsa gerek.

İstatistik verilerden söz etmeyeceğim bile çünkü matematik yalan söylemez ve bu veriler durumun ne kadar içler acısı olduğunu ortaya koyuyor.

Neresinden tutarsan tut elinde kalır.!

Herkes her zaman daima en iyisini ve daha fazlasını ister. Eşit derecede adalet sağlanamadığı; biri ofiste bilgisayarda oyun oynarken diğerinin elleri kum, kireç ve tuğla kaldırmaktan mahvolmuşsa, burada adaletsizlik yada eşitsizlik vardır.

Asgari ücretin bu Ülke üzerinde tek bir etkisi varsa, bu ancak yoksulluğu arttırmaktır. Bırakın nasiplerine ne çıkarsa o çıksın asgari ücret ile geçinmeye çalışan kardeşlerimize. Lakin bizim asli sorunumuz asgari ücretle çalışan insanların sayısıdır.

Kelime anlamı; ‘En az, en aşağı, en düşük, en alt, minimal, minimum’ olan bir maaş sisteminden ne beklenir ki ?

Talimatla yazarlık yapan teleyazarlar yazmış; ‘AKP Döneminde Asgari Ücret Arttı’ eee be kardeşim bırak AKP’sini CHP’sini al eline asgari ücreti onunla bir ev geçindir, mümkün mü bu ? Ekonomik açıdan mali hesap yaparken AKP öncesinin alım gücüylede kıyas gerekir, arz ve talep eğrisinde artan ne?

Ben asla Ekonomi Doktora’sı yapmış gibi asgari ücret şu kadar olmalıdır demeyeceğim ama diyeceğim tek bir şey var ki;

Bu ülkenin asgari ücretle çalışan sayısının düşmesi gerektiğidir, insanların elini borçlanma yükünü yükleyerek rahatlatanların yani bir başka deyimle günü kurtararak yaşayan bu toplumun refah seviyesini yükseltecek adımlar atılmalıdır.

Bir ülkede herkes banka faizlerinden haberdar ve hava durumu takip eder gibi faiz takip ediyorsa o ülkede refah seviyesi çökmüş; insanlar ikiye ayrışmıştır; ya zenginsin parana para katacaksın ya da fakirsin günü kurtarmanın peşinden koşacaksın.

İşte tam da bugün olduğu gibi, asgari ücret tartışmaları devam ederken işçi ve işverenin aklında aynı soru var;

İşçi; Ben asgari ücret 2500 TL bile olsa nasıl geçineceğim?

İşveren: Asgari ücret 2500 TL olursa nasıl ödeyeceğim?

Bu ülkenin kaderi ve hukuk sistemi güçlünün yanında olmasıdır, yapılan komisyon görüşmelerinde bugüne kadar olduğu gibi bugünde hükümetle işveren temsilcileri bir araya gelecek, güçlünün istediği olacak.

Üzülerek söylüyorum ki ekonomiyi son büyütüyormuşuz gibi gözüksekte, pasta büyümediği için, asgari ücretlinin alacağı refah payı ne olursa olsun yetersiz kalacaktır.

Sonuç ?

Ülke genelindeki asgari ücretle çalışan kişi sayısı yüzdelik dilimde büyümediği sürece; ki bu büyümeyi sağlayabilmek için ‘ÜRETMEK’ gerekir, bu durumda ne asgari ücretlinin beklentisi ne işverenin beklentisi askıda kalır.

Sonuç?

Sonuç şu ki, bu bir tiyatrodur ve her yeni yıla girerken halk izlesin diye gösteri yapılır ve yapılan tüm görüşmelerin sonucu görüşme başlamadan önce bellidir.

Barışın, huzurun ve insanların ayrışmadığı; herkesin kardeşçe ve refah seviyesinin arttığı bir ülke hayal etmek istiyorum. Bir şeyi çok istersek olurmuş derler, Allah tüm insanların ve bu ülkenin yanında olsun.

Vesselam, bu ülkenin asli sorunu asgari ücret değildir.

Sevgilerimle, hoşçakalın.