Soğukkanlı ve sessiz bir şekilde merdivenleri çıktı. İçeriye girmek istediği dairenin kapısını kontrol etti. Kapı kapalıydı. Etrafta kimse yoktu ve sessizdi. Cebinden çıkardığı maymuncukla kapının kilidini açmaya çalıştığı sırada bir kadın onu gördü. Ona ne yaptığını sordu. O da tüm soğukkanlılığıyla kapı kilitlerinin temizlikçisi olduğunu söyledi. Apartman yöneticisinin onu tuttuğunu ve kapı kilitlerini temizleyip eskisinden daha sağlam hale getirdiğini söyledi. Kadın, daha önce böyle bir meslek duymadığını ama hoşuna gittiğini söyledi. Bir an önce kendi dairesine gelmesini de rica etti. Oradan uzaklaştı. Yarım kalan işine devam etti. Maymuncukla hassas hareketlerle kapıyı açtı.

   İçeriye girdiğinde kısık bir televizyon sesi ve karşısında oturan biri vardı. Sessiz adımlarla boynuna iki bıçak darbesi salladı. Kafası yana düştü. Öldüğünü kontrol etmek için adamın karşısına geçtiğinde adamın zaten saatler önce veya bir gün önce ölmüş olduğunu gördü. Fotoğraf çekip işini tamamlandığını bildiren mesajı attı ve sessizce evden çıktı. Girdiği ev deniz kenarına yakındaydı. Sahile indi, kumlar üzerinde biraz yürürken etrafta kimsenin olmadığını keşfetti ve tam olarak temizleyemediği kanlı bıçağı alıp denize fırlattı. O sırada hızlı bir martı bıçağı yemek sanıp daha suya girmeden havada kapıp gökyüzüne doğru uçmaya başladı. Adam isteksiz bir şekilde martının peşinden koşmak istediyse de bu konuda başarılı olamadı.

   Martı bıçağın yemek olmadığını anlayınca uçarken herhangi bir sokağın üstünde bıraktı. Kanlı bıçak yere düştü ve o sırada sokaktan geçen bir çift bıçağı gördü. Bıçağa hiç dokunmadan polise haber verdiler. Polis bıçağı inceleme yapmak üzere aldı. İnceleme sonrasında bıçakta bilinmeyen birinin DNA’sı bulundu. Bıçak üzerindeki kanın kime ait olduğu ise kayıtlarda çıktı ve polis ekipleri oraya hızlıca gittiler. Gittiklerinde televizyon karşısında oturan, kafası yana düşmüş cesetle karşılaştılar. İşin ilginç tarafı boynundaki bıçak izleri yeni sayılırdı, fakat daha önceki bir zamanda ölmüş gibiydi. Kesin rapor gerçekleştirilecek otopsi sonrasında ortaya çıkacaktı. Polis, dairenin içerisinde araştırmasını yaparken daire sakinlerinden olan kadın polislere ne yaptıklarını sordu. Poliste durumu anlattı. Kadın ağladı ve fenalaştı. Ona son zamanlarda apartmanda şüpheli bir durum olup olmadığı soruldu. Kadın ilk başta hayır dese de bugün bir olay yaşadığını. Kapı kilidi temizleyicisiyle konuştuğunu söyledi. Polis bu mesleği duyunca şaşırdı. Kadından adamı tarif etmesini istedi.

   Ölüm sonrası çıkan raporlarda maktulün bir buçuk gün önce öldüğü, fakat bıçak izlerinin ise birkaç saat önce aldığı ortaya çıktı. Polisin aklı karışmıştı. Olay gitgide absürt hale geliyordu. Kadının ifadesinde tarif ettiği adamın robot fotoğrafı oluşturuldu ve sistemde kaydı olmadığı anlaşıldı. Kısacası oradan da bir sonuç çıkmamıştı. Artık son bir rapor bekleniyordu, o da otopsiden gelecek olandı. Akşam saatlerine doğru beklenen otopsi raporu geldi. Maktul aslında öncesinde televizyon karşısında otururken kalp krizi geçirip hayatını kaybetmişti. Bıçak darbeleri ise sonradan oluşmuştu. Olay daha da garip bir hal almıştı. Ortada bir ceset vardı ama ceset normal bir ölüm sebebi yüzünden ölmüştü, fakat bir de bu adamı öldürmek isteyen veya öldürdüğünü sanan katil vardı. Katil demek de doğru olmaz çünkü bıçağı sapladığında adam zaten ölüydü. Katil adayı demek daha doğru olur. Peki adam bıçağı neden sokak ortasına atmıştı. Çöp kutusu ya da bir denize atmak yerine neden sokak ortası? Bütün bu soru işaretli sorular arasında polis araştırmayı bir dosya halinde ileride tozlanmak üzere bir rafa kaldırdı. Absürt olay olarak da dosyanın üzerine yazıldı. Bir katil vardı ama öldürdüğü kimse yoktu, öldürülmüş bir ceset vardı ama doğal yollarla ölmüştü.