CUMHURBAŞKANI Ocak ayının sonlarına doğru bir laf etti, siyasi söylemler altüst oldu. Beşiktaş Belediyesi Başkanı Rıza Akpolat’a yapılan operasyon sonrasına denk geliyor Cumhurbaşkanımızın bu sözü:

“Asıl turpun büyükleri heybede!”

Ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den, Ekrem İmamoğlu’na, Mansur Yavaş’a ve diğer politikacılara tepkidi bu sözler…

Öyle ya… “Turpun büyükleri” denerek ne kastedilmişti?

Sırada, hani yıldızı her seçimde biraz daha parlayan Ekrem İmamoğlu mu vardı acaba? Haliyle, tüm CHP belediyelerinde bir hareketlenme başladı.

Üstüne Kartalkaya’daki Grant Kartal Otel yangını da gelince ortalık tamamen toz-duman oldu…

Suç kral olmuş, kimse üstüne alınmamış hesabı, bu defa da Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy arasında bir laf düellosu başladı…

“Otel faciası sizin ihmaliniz sonrası yaşandı!”

“Yok, denetleyen sizin bakanlığınızdır. Bolu mücavir alanı dışında bir tesis… Üstelik otelin duvarında “Bu tesisler bakanlığımızda denetlenmektedir” tabelası var…”

Eğer suçun büyüğü belediyede olsaydı, şu anda Bolu’da taş taş üzerinde kalmamıştı! Fakat “kaçak turplar” Turizm Bakanlığı mahzeninden çıktı!

Burada “turp” kelimesini “suç ya da kusur” anlamında kullandım.

AYIN YÜKSELEN DEĞERİ!

Toprak altında gövde yapan Turp, aslında çok faydalı bir sebze... Fakat “turpun büyüğü” olarak siyaset sahnesine de çıkıyor bazen.

Yalnızca sofralarımızda kullanılsa iyi; politikacıların birbirlerine “gözdağı” vermek için de çeşitli cümle aralarında kullanılıyor.

İşin garibi, Cumhurbaşkanımız “turp” lafını kullanınca, çarşı-pazarlarda da turp sebzesi ön plana çıkmaya başladı.

Liderlerine son derece bağlı olan AKP yanlısı muhafazakâr kesim, turp tüketimini ikiye katlarken, “Cumhurbaşkanımızın bir bildiği var! Demek ki bu turp bitkisi çok faydalı! Onu soframızdan eksik etmeyelim… Ve özellikle bu kış günlerinde bolca tüketelim!” motivasyonunda!

Ocak ayının önemli bir kısmını “turp” muhabbetiyle geçirdik… Durum onu gösteriyor ki Şubat ayı da “turp”a mahkûm!

Üstelik toprağın derinliklerinden tezgâhlara, oradan da heybeye kadar yükseldi.

Devletin en üst kademesinden, en alt tabakaya kadar bir “turp muhabbeti” devam ediyor. Korku salmak, tehdit etmek, gözdağı vermek için de kullanılıyor.

Turp aşağı, turp yukarı…

İnsanlar arasında bu kadar konuşulan “turp” bitkisi de, diğer sebze ve meyveler arasında kasım kasım kasılıyor: “Ben de neymişim de haberim yok!”

Size bir şey söyleyeyim mi?

Şimdi benim de canım “turp” çekti.

****************

ANLAMLI SÖZ

“Bilgili ve akıllı dürüstlük, en iyi siyasettir. Kurnazlık politikası ise, cehaletin ve samimiyetsizliğin müşterek malıdır…”

****************