Sevgili okurlar, Haberi bizden önce öğrenmiş olmanız gerek? Hangi haber mi?

A canım, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “bir göndereceğiz, bir göndermeyeceğiz” diyerek, göçmenler konusunda, “bir öyle, bir böyle tavır sergilediği” konu hakkında tekrar bir açıklamada bulundu ya?
Evet, “Suriyeli göçmenlere evsahipliği yapmaya devam edecekmişiz” efendim!
-Hangi Suriyeli göçmenlere?
-Türk Vatandaşlığı alanlara mı?
-Hala vatandaşlık peşinde olup, bayramları Suriye’ye gidip gelenlere mi?
-Türk ekonomisine can veren ve sigortasız, kaçak çalıştırılanlara mı?
-Belli kentlerde, yeni varoşlar oluşturanlara mı?
Sıkı durunuz?
Bu açıklama daha önceden yapılmıştı ama tekrarlandı..
“Suriye topraklarında,bu defa Suriyeli göçmenler için biriket evler yapacağız..”

BRİKETTEN EVLER YAPIYORUZ?

Bu briket kentlerin okulu, kaymakamı, adalet sarayı, belediyesi vs. Bile olacak!
Allah! Alah!
Vallahi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan böyle açıkladı..
Bu şekilde, isteğe bağlı, onurlu bir uğurlama için hazırlık yapıyoruz..
Bu nasıl bir şey ise, “onurlu” uğurlama?
Ülkenin, “memuru, işçisi, emeklisi, dulu, yetimi ve işsizi, mağduru, iş bekleyeni, çiftçisi..” siyasi iktidardan bir “can suyu” açıklamalar beklerken, gündemden ne hikmetse bu
”göçmenler” konusu bir türlü gitmiyor?
Başımıza bela bir konu!
Gerçekten bu öyle bir “bela konu ki”, yıllarca etkisi, ülkenin üzerinden gidecek gibi değil?
Bakınız,bunu şöyle açıklayanlar da var?
Bu Suriyeli göçmenler ile Afganistanlılar bilerek,yani ısmarlama geldiler!
Yok daha ne?

HEDEFLERİ, İSTİKRARSIZ BİR TÜRKİYE Mİ?
Evet, evet, aynen böyle açıklanıyor?
Bu gruplar, pardon kümeler, bilerek, alenen, sınır kapılarımız ardına kadar açıklanarak ülke topraklarına tornistan ettiler!
Peki,buradaki amaç ne?
Sizce amaç ne olabilir?
“İstikrarsızlık” yaratarak, “güvenlik” sorunu yaratabilirler mi?
İçlerinde bu kadar “işbirlikçi, eline silah almış, terör örgütlerinde palazlanmış, aşırı, radikal grupların elemanları” var mı, var?
Peki, bu Suriye’de, “bu istikrarsız durumu” kimler yarattı?
“Ordan, burdan Avrupa’dan gelen radikalleşmiş militanlar” değil mi?
Bu kesim, “Irak ve Suriye topraklarında yerleşik durumda olanları, önüne katıp,Türkiye’ye doğru” sürmediler mi?
Bizde o sıralar, “Esad kardeşimli “tanımlamalardan “katil Eset” açıklamalarına geçmedik mi?
Sonra sınır kapılarına dayananları “ensar, kardeş” diyerek, kabullenmedik mi?
Yani, parola ensar!
Şifre, kardeş!
Haydi çıkabilirsen, çık işin içinden?

SURİYE TOPRAKLARI, KİMİN, KİMLER İÇİN BOŞALTILDI?
Yani bir bakıma “BOP Eş Başkanlığı altında, danışıklı bir göç, böylece Türk topraklarına doğru” gerçekleştirildi..
PKK/PYD Suriye topraklarında nüfus dengesini değiştirirken, Türkiye’de ise birçok kentin nüfus dengesi alabora edildi!
Kısacası, bir kalkışmaya hazırlık mı yapılıyor?
Konuyu irdeleyenler, daha da ileri giderek, “Afganistan’dan elini, kolunu salyarak, koşa, koşa Türk topraklarına gelenlere” ne anlam yükledi?
Parola, Türkiye?
Şifre, Amerikan işbirliği?
Suriye, Irak topraklarından gelen nüfusa, Afganistan’dan gelenlerde eklendi mi?
Eklendi!
Üstelik, bunlar Amerikan ve Türk işbirlikçileriymiş?
Yani, “çoğunun eli silah tutuyor, gerilla, alan operasyonlarını, baskınlarını”, en ayrıntısına kadar biliyor!?
Türkiye’de yaşanılanlar hepimizin malumu değil mi?
Şimdi, filmin sonuna doğru geliniyor?
Allah göstermesin, “komplo teorilerini” hiç sevmem ama, konuşulanlar gerçekten çok ürkütücü!
Bunu yıllar önce teröre yataklık eden, lojistik destek veren ülkeler için söylemiştim;
”Gün gelir, kucağınızda büyüttüğünüz, bu terör silahı sizi de vurur!”
Öyle olmadı mı?

TERÖR SİLAHI BU?
Bu terör silahı, ABD’yi, Almanya’yı, Belçika’yı, İngiltere ve Fransa’yı vurmadı mı?
Şimdi, “Türkiye’nin içlerine sızmış, yerleşik konuma geçmiş, palazlanmış, ipi başkalarının elinde olan bu grup ve kümelerin, yarın bir ayaklanmaya, bir sosyal patlamaya, kaosa neden olabileceklerini” söyleyenler haksız mı?
Bunu CHP söylemiyor mu?
İYİ Parti söylemiyor mu?
Diğer partiler ile Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ söylemiyor mu?
Söylüyor?
Eğer tehlike kapıdaysa, siyasi iktidar, “bir öyle, bir böyle  tavır değişikliği içinde ne tür mesaj vermek” istiyor ki?
Maalesef, “dizginleri eline verdiğimiz siyasi iktidarın ne yapmak istediğini bir türlü anlamak mümkün” değildir!?..
Şurada basın mensubu arkadaşlarımız Sakarya’da, “göçmen aidiyetinin nerelerde gettolar oluşturduklarını açıklayarak, bu kesimin nereleri işgal ettiklerini” pekala sıraladılar..
Sakarya’da resmi verilere göre, 16 Bini aşkın bir göçmen topluluğu var..

İÇİMİZDEKİ DÜŞMAN?
Doğrusu ne kadar, bilen varsa, açıklasın?
Kaynarca’da işlenen cinayet hala hafızalarımızda!
Yarın neler olup biteceğini, tahmin bile etmek istemiyorum!..
Bakınız, Avrupa’da yerleşik duruma geçen, bulundukları ülkelerin vatandaşlıklarını alanları, siyasi iktidar nasıl kullanmaya kalktı, neler olup,bittiğini hepimiz biliyoruz!..
Bu durumun, ilgili ülkelerde yarattığı rahatsızlığı, hoşnutsuzluğu bilmeyinimiz yok!
Hala da Türkiye’deki bu siyasi iktidara bir güvensizlik sürüp gidiyor!
Demem o ki, şurada Rusya, gözümüzün içine baka, baka Kırım’ı işgal etti, sonra Danbos ve diğer Ukrayna topraklarına sarktı!..
Bahanesine bakınız, gerçeği anlarsınız?
Atalaramızın dediği gibi “su uyur,düşman uyumaz” öğretisini tekrar hatırlarak, gelinen noktada, “bir öyle, bir böyle savrulmalar, yalpalar”, Türkiye’ye glecekte onulmaz yaralar açar!
Aman ha!
Terör silahı bu, gün gelir sizi de vurur!
Yusuf Cinal yazıyor, 11 Mayıs 2022 Brüksel