Sevgili okurlar,
AK Parti iktidarının “kırmızıçizgileri” arasında yer alan “alkol yasağı” hakkında, maalesef insanlarımız, yeterince bilgilendirilemiyor ve yasaklar gittikçe, daha fazla “can almaya” devam ediyor!
Uzun bir giriş cümlesi oldu farkındayım!
Kısacası, Türkiye’de “kaçak alkolün tahribatını” dile getirmeye çalışıyorum!
AK Parti siyasi kanadının “günah” söylemleri ile “alkol ürünlerine” getirilen “fahiş fiyatların yol açtığı yıkıma” dikkat çekmek istiyorum..
Laik, Sosyal Hukuk Devleti’nin, “günah” diyerek, alkol kullanıcılarına “ yasak” getirmesi ve yasakların ardından, “alkol ürünlerine yüksek fiyatlar ve vergiler getirmesini” nasıl izah edeceğiz?
Ülkenin bütün sorunlarını hallettik, “sıra yeme ve içmeye de mi ayar vermeye” geldi?
-Öyle ya, simit yesinler?
-Olmadı pasta?
-Kuru ekmek ve su nelerine yetmiyor değil mi?
-Anlayışa ve söyleme bak?
-Bunları dillendirenler, maalesef milletvekili, yetkin ve etkin kesim!
-AK Parti’ye oyunu ver, her eve nur insin, sevap yazılsın?
-Vay be koçum!
-Seni hangi sepete koyalım?

KİŞİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ NE OLACAK?
Evet, Devletler, “bireylerin kişi hak ve özgürlüklerini” düzenlerken, onların “sağlıklı yaşam haklarını da” garanti altına almak zorundadır..
Bakınız, “ölümcül Korona salgını” karşısında, hala aşı olmayan, baskıya direnen, özgürlüklerinin peşinde olan, küçümsenmeyecek bir topluluk var..
Sadece Belçika’dan örnek verecek olursak, Belçika’da aşı olanların sayısı 8 Milyonu geçti. 11 Milyon 400 Bin nüfusu olan Belçika’da 3 Milyon aşkın insan aşı olmadı ve olmamaya karşı direniyor..
Gerekçeleri, “siyasilerin ve yetkililerin, yasal haklarını iyi koruyamadıkları” yönünde gelişerek,” özgürlüklerime dokunma, beni rahat bırak, aşı olmama özgürlüğünü kullanmak istiyorum” diyerek, sokaklara dökülerek, karşı eylemde bulunuyorlar..
“Türkiye’de bir kesim içiyorsa, alkole para veriyorsa”, bu kimi, neden ilgilendiriyor?
Hele bu durum siyasilerin, hele de AK Parti zihniyetinin, neden radarında bulunuyor?
Bu dini anlayışları dayatmak değil de, nedir?

YASAKLARA UYMUYORLAR, ÖLSÜNLER Mİ?
Dini koruyan, kollayan konumda olmak, muhafazakâr seçmene şirin görünme çabaları mı bunlar?
“Bu yasak, fahiş fiyatlar” üzerinden “dayatılan korkuyu” bizzat Sakarya’da yaşadım ve gördüm!..
İl merkezinde bir, iki, meyhaneden başka açık yer kalmazken, ilçelerde bu alanlar tamamen kaldırıldı, kapatıldı, yeni yerlere ruhsatta verilmiyor!.
Bu alanlara gidenler, kime, kimlere ne zarar veriyor dersiniz?
“Taciz ve tecavüzlere” bu alanlarda rastlandı mı?
Ya da, bu işyerlerinin sahiplerinin karıştığı suçlar mı çok?
Koca İstanbul’da bile, bu alanların sayısı gittikçe azaltıldı, “İnsanların alkol alma yasal haklarına ipotek konduğu” gibi “bu işin ticaretini yapanları da, tu-kaka yüzüstü” bıraktılar!
Ülkede, “meyhaneli şarkılar” bile unutuldu, unutturuldu?
Bu halkı şarkıları ile teselli eden biri vardı, nerede şimdi?
Bu millete, kim teselli verecek?
Olup, bitenlere zaten akıl, sır erdiremiyoruz?
Milletin içkisi ile oynamak niye?

Siz bu yasakları getirirseniz, işte insanımızı istemeyerekte olsa, “kimyager” konumuna getirirsiniz!
Bir arkadaşım, kendi yaptıkları içkiyi alırken, paylaştığı resmin altına “ AK Parti bizi sonunda kimyager yaptı” diye paylaşımda bulunduğunu üzülerek okudum..
İşte bunun sonucu olarak, “sahte içki yapımına kalkışanlar arasında olduğu kadar, bu kesimin yaptığı içkiyi alanların ölümlerini” yazıp geçecek miyiz?
-Bize ne mi diyeceğiz?
-İçmeseydiler mi diyeceğiz?
-Yasaklara uysunlar mı diyeceğiz?
-Allah aşkına söyleyin, ne diyelim?
-İnsanımız göz göre, göre ölüyor!
-Ölsünler mi?
-Değilse,”doldur be meyhaneci” diye seslenenleri umursamayalım mı?
-Onların hakkı, hak değil mi?
Bu işin ardı arkası kesilmeyecektir, yasaklar bu manada etkili olmayacaktır!..Zira bu işe, talep olduğu sürece, ölümleri de durduramayacağız demektir!

ÜLKE GENELİNDE VE SAKARYA’DA OPERASYONLAR?
İşte, Bizim Sakarya Gazetesi’ne yansıyan haberi gelin birlikte okuyalım:
“Sakarya’da da İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şehir genelinde kaçak/sahte alkollü içkiye yönelik operasyonlar düzenledi. Çalışmalar neticesinde tespit edilen Arifiye’de depo olarak, Kaynarca ilçesinde imalathane olarak kullanılan 2 ikamet ile Serdivan ilçesinde durdurulan 1 araç üzerinde yapılan aramalarda; 924,5 litre etil alkol, 507 adet cinsel içerikli jel, 96 adet boş şişe, 82 adet kaçak/sahte alkollü içkiyle doldurulmuş şişe, 64 litre el yapımı kaçak/sahte alkollü içki, 32 adet cinsel içerikli hap, 29 adet alkol yapımında kullanılan kit, 17 paket gümrük kaçağı sigara filtresi, 4 adet cinsel içerikli sprey, 2,5 litre alkol imalinde kullanılan aroma ve 1 adet alkol imalinde kullanılan matkap ele geçirildi.”

SAHTE ALKOLDEN KAÇ KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ?
Bu konu, Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) gündemine de sık, sık getirildi, bu bağlamda soru önergeleri verildi ve hükümetin bu konuda aldığı kararlar eleştirildi ve uygulamaların insan hayatına mal olduğuna dikkat çekildi.
2018 Yılında ise,“
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, İçişleri Bakanlığına yönelttiği yazılı soru önergesinde, sahte içki imalatı ve sahte içki nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarla ilgili istatistiki bilgileri açıklanmasını istedi. Gürer, önergesinde, “Son 5 yılda ülkemizde sahte içki vakaları nedeniyle ölen kaç kişi vardır? Sahte ve kaçak içki üretim ve tüketiminin engellenmesi adına bakanlığınızın yaptığı çalışmalar nelerdir? Ne gibi cezai yaptırımlar uygulanmaktadır? Son beş yılda uygulanan para cezalarının miktarı nedir?” şeklinde sorular yöneltti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, “son beş yılda 228 olguda ölüm sebebinin metil alkol zehirlenmesi olduğunun tespit edildiğini”, bunların ne kadarının sahte içki kaynaklı olduğu konusunda ayrım yapılamadığını açıklamakla yetindi.
Şimdi sıkı durunuz, 2018 Yılından bu yana, ne sahte ve kaçak alkol üretimi durdu, ne satışı ve de içilmesi engellenebilindi. Bu vesile ile hayatlarını kaybedenlerin sayısı son üç yılda bir o kadar daha arttı!.
Bu ölümlerden, Sakarya’da nasibini aldı!..
Alkol tüketimi ve satışı evrensel dünyanın bir gerçeğidir.. İnsanımızın alkol alma, alkol ile tanışma tarihini bilen var mıdır?
Eğer, bu kesim ile mücadele önemliyse, bunun daha farklı yöntemleri bulunmalı ve “bu sahte, kaçak üretim ile etkin mücadele edilmeli, satışlar denetim altına” alınmalıdır..

KİM CENNETE, KİM CEHENNEME GİDİYOR?
“E yasak koyduk, yasağa uyun” demekle bu işler olmuyor?
Bu günahsız insanların, sahte alkol alımı ve sonunda hayatlarını kaybetmelerinin “günahı ve vebali” kime aittir?
Görülüyor ki, bu yasaklar, “insanımızı gerçekten özendirmiş, kimyager” olmaya sevk etmiştir!
Görülüyor ki, güvenlik güçlerimiz, etkin kontroller yapıyor ama, yinede bu karlı işten medet umanları, durdurmaya yetmiyor!
Bu işi yasak koyucu iyi düşünmeli, tartışmalı ve daha etkin tedbirlere başvurmalıdır!
Madem bu işe “dini telkinleri” karıştırıyorsunuz, o zaman hepten yasaklayın gitsin!
-Kardeşim alkol haram!
-Faiz haram?
“Günah/haram, faiz/enflasyon ve euro/dolar dalgalanmasından” insanımızı kurtaracak etkin kararlar alın da, “ölümleri, yıkımları, iflasları durduralım” ve sonunda “kim cennete, kim cehenneme gidiyor” öğrenelim!
Yoksa, fetva için Cübbeli Ahmet’e mi çıkalım!?
Yusuf Cinal yazıyor, 25 Aralık 2021 Brüksel