Sevgili okurlar,
“Bizim Sakarya Gazetesi “ her alandaki gelişmeleri, yenilikleri, etkinlikleri, spordaki büyük başarıları sayfalarımızda en geniş ve anlamlı şekilde vermeye büyük özen gösteriyoruz..
Arkadaşlarımız, imkanlar dahilinde haberlere ulaşarak, onları bizzat sizlere ulaştırmak için geceli, gündüzlü bir yarışın içindeler..
Bu çağın en pahalı ürünü şüphesiz bilgi’dir!
“Bilgiye”
ulaşmak için, belli bir bütçeniz yanında, “bu bilgiyi toparlayacak,kullanacak, değerlendirecek, yetişmiş insan gücüne de” ihtiyacınız var..
Peki o “bilgiyi nerede” kullanacaksınız?
İşte bu nokta, çok önemli!

SOKAĞA BİLE ÇIKMAYINIZ!
Geçtiğimiz günler, “İsrail Devleti” tarafından bir açıklama ile irkilmedik değil?
İsrail Dışişleri Bakanlığı, özellikle Türkiye’ye seyahat edecek olan İsrail vatandaşları ile ilgili Türkiye’de bulunananlara,” Aman dışarı çıkmayınız, kendinizi bir odaya kilitleyiniz” açıklamasında bulundu..
Belli ki, bir yerden “önemli bilgiler” edinmişlerdi?..
İsrail Gizli Servis kurumu, ‘MOSSAD’ı bilmeyen yok!
Şüphesiz bu bilgi ‘MOSSAD’a dayanılarak paylaşılmıştı..
İşin özü, ‘MOSSAD’, İran gizli servisi ve işbirlikçilerinin, İsrail vatandaşlarına yönelik “bir suiskast, bombalama, öldürme, kaçırma..v.s” girişiminde bulunabileceklerini, ilgili makamlarla paylaşınca, İsrail’den bu açıklama geldi..

TÜRKİYE DEVREDE?
Türkiye, bu bağlamda devreye girdi..
Türkiye Gizli Servisi “MİT” ile yapılan işbirliği sonucunda, eylem yapmak üzere olan bir İran çetesine, örgütüne baskın düzenlendi..
Bu aynı zamanda,” Türkiye-İsrail ilişkilerinin de düzelmesine ivme kazandıran bir birliktelik” niteliğindeki operasyonuydu..
Turizm mevsiminin hareketlendiği şu günlerde, “yapılacak bir eylemin, sadece İsrail’e değil, Türkiye’ye de faturasının ağır olacağını söylememize” gerek var mı?
Türkiye, “bu günlerde adeta burnundan” soluyor!?
“Bir tarafta enflasyon canavarı, diğer tarafta terör ile mücadele ve öte yanda başka ülkelerin Türkiye’deki hesaplaşmaları, kapıya dayanan seçim ve muhalefetin bitmek tükenmek bilmeyen eleştirileri” takibi gerektiriyor..
Hatırlayınız, “Suudi Arabistan asıllı bir Amerikan vatandaşı olan gazeteci, yazar Adnan Kaşıkçı’nın, İstanbul’da ve daha da önemlisi Suudi Arabistan Konsolosluğu’nda öldürülmesi” içimizi kanatmıştı!

BANGIR, BANGIR YAZDILAR, GÖSTERDİLER!
Gazeteler bangır, bangır bu olayı yazdılar..
Televizyonlar, “bangır, bangır bir gidip gelen eşkiya sürüsünün, pardon katil ordusunun geliş-gidişlerini” paylaştı..
Sanki “katiller aramızda” filminin fragmanı gösteriliyordu?
Türkiye topraklarında, “menfur bir cinayete kurban giden Adnan Kaşıkçı’nın, parçalandığı, müzik eşliğinde testere ile kesildiği, biçildiği söylenen cesedine” bile ulaşılamadı!?
Polisiye romanlarını, lise çağlarımda çok okurdum, ama biliniz ki, “bu cinayet polisiye romanlarındaki cinayetleri bile gölgede bırakacak boyutta” gelişti, konuşuldu ve yaşandı!..

ELDE Kİ BİLGİ?
Dedim ya, “bilgi” çok önemli..
“Bilgiye ulaşmak”, daha da önemli?..
Bu çağda, “en pahalı ürün ise bilgidir”, şüphesiz!
Elbette, “Türkiye-Suudi Arabistan, hatta Amerika arasındaki ilişkileri etkileyen bu cinayet” ile ilgili daha bilmediklerimizde var?..
Bakalım, önümüzdeki günlerde bu cinayet ile ilgili neler paylaşılacak?
Ancak, “Türkiye tarafından dosyanın Suudi Arabistan’a verilmesi, tekrar karşılıklı ilişkilerin başlaması, görkemli törenlerin düzenlenmesi, müzikli yemeklerde, pilava kaşık çalınması, bu cinayeti” örtbas etmez?

BU İŞİN VEBALİ NE OLACAK?
Dahası, “bu cinayetin altında ağır bir vicdani sorumluluk ve vebal” vardır!
Halkımız,” ibretle ve esfle gelişmeleri” takip ediyor şüphesiz!
Zira, “Türkiye topraklarına giren, seyahat eden, yaşayan, ticaret yapan, mülteci konumunda bulunan herkesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin koruması” altındadır..
Bu anayasal bir kuraldır da..
Kısacası biz biliriz ki,”devletin başı uyumaz” uyumamalıdır!
Bu aziz millet madem ki, “bu yetkiyi siyasi iradeye” vermiş, “siyasi iradede bu yetkiyi eksiksiz, tarafız, hak, hukuk, adalet, eşitlik” temelinde, yerine getirmekle mükelleftir!
Yani bu yolda mazeret kabul edilemez!

DEVLETLERARASI İLİŞKİLER?
“Eee biz küsmüştük, ilişkiler bağlamında köprüleri atmıştık, şimdi bundan nadim olduk, devlet işlerinde küslük olmaz” diyerek, “ilişkileri devam ettiriyorsanız ki, ettiriyorsunuz, bunun gerekçelerini de bu aziz millet ile paylaşmanız” gerekmektedir..
Değilse, bu aziz millet önünde, o sözleri etmeyeceksiniz?
Türkiye’nin Suudi Arabistan Prensi karşısında düştüğü durum “hem siyaseten, hem ahlaken, hem de uluslararası ilişkiler bağlamında hoş” olmamıştır..
Biz biliriz ki, “siyasetin de bir kantarı” vardır!
Gün geldiğinde, bu aziz millet bunu da değerlendirecektir!
İşte bu noktada “bilginin” ne kadar önemli olduğunu, anladınız sanırım!..
Türkiye, “bu menfur cinayet ile ilgili bilgileri zamanında alsa, üzerinde çalışsa, bu cinayet önlenir” miydi?
Haydi, zamanında bu bilgiler edinilemedi, peki sonrasında cinayetin sırrı çözülür müydü?
Bunları düşünmek, bu ülkenin her vatandaşının en doğal hakkıdır..
Çünkü,”ortada bir cinayet, bir hayat” sözkonusudur!..
Ülkemizde,” böyle menfur cinayetlere kurban giden aydınlarımız, İran ve Çeçen, Rus istihbarat ve işbirlikçilerinin işlediği cinayetlerin ise sırrı” çözüldü mü?
Geçelim, değil mi?

ÇÜRÜMÜŞLÜK!?
Peki, şu suç örgütü lideri “Sedat Peker’in ortaya saçtıklarına”, ne dersiniz?
Onu, bunu bilmem, bu 20 Yıllık süreçte,” Türk istihbaratı da büyük yaralar “ aldı!..
“Çalışkan, işbilir, yetişmiş elemanların yerine, hep siyaseten torpilliler” dolduruldu..
“Çürümüşlük” sürüyor!..
“Çürümüşlük” nerede yok ki?
Al birini, vur ötekine?
“Bu kadar üniversitemiz var” diye övüneceğine, bu üniversitelerden mezun olanların kalitesine ve onların bilgi ile donatılmasına bir bakalım ve ondan sonra çocuklarımızdan üstün görevler bekleyelim!..
Velhasıl,”coop sallamayı, gaz sıkmayı, gaz fişeği atmayı, iktidar paralelinde kalkan tutmayı” iyi beceriyoruz!
“Bilgiyi” boşverin, o da bir “marifet” değil mi?
“İstiklal Caddesi,Taksim, yürümek, gösteri yapmak”.., yasak looo!
Yusuf Cinal yazıyor, 28 Haziran 2022 Brüksel