Sevgili okurlar,
Türkiye’nin olduğu kadar, dünyanın en verimli, bakir topraklarına sahip Sakarya’da, topraklarımıza gereken önemi,ehemniyeti verebiliyor ve bu topraklar üzerinde hakkıyla tarım yapma imkanı sunabiliyormuyuz?
Dünyada birçok örneği olmasanı rağmen, Türkiye, tarım sektöründe neden havlu attı ve tarımsal üretimimiz, bu kadar neden azaldı?
Bütün bu soruların cevabını herkesin ve özelliklede siyasetin ve bürokraside görev alanların ve ilgili sivil örgüt temsilcilerinin bilmesine rağmen, acaba bu verimli toprakları korumak, kullanmak, üretime ayırmak için neler yapıyoruz?
Sakaryalı akil insanlarla bir araya geldiğimiz canlı yayında bu konulara cevap aradık..

ALTIN TOPRAKLAR!
Sakarya’nın yetkin ve etkin, deneyimli ziraatcilerinden Hamdi Şenoğlu,” Tüm karşı çıkmalarıma rağmen, görev üstlendiğim yıllarda ve halen Sakarya tarım alanlarının muhafazası için gerekeni yaptım..Ama maalesef bu topraklar için mahkemelik bile oldum..Dünyada eşi,benzeri bulunmayan bu altın toprakların derinliği 800 Metre kalınlığında munbit alivyondan oluşmakta..Ama plansızlık,programsızlık ve siyasi ayak oyunları ile bu topraklar siyasete kurban edildi” demekten kendini alamıyor ve üzüntülerini dile getiriyor..
Bir başka akil insan, siyasetci Haluk Abay’da, “bu verimli toprakların, deprem kuşağında olmamıza rağmen, hala, göç, imar izinleri ve aile parçalanması nedeni ile heba edildiğini” söylüyor.
Başta Adapazarı olmak üzere, Serdivan’ı, Erenleri, Akyazı, Hendek, Geyve, Pamukovası, Karasu ve Kaynarcası olduğu kadar diğer ilçeleri ile “Sakarya topraklarını bozuk para gibi harcayan bu zihniyete” kim dur diyecek?
-Valilik mi?
-Kaymakamlar mı?
-Belediye başkanları mı?
-Ziraat odaları mı?
-Diğer sivil örgütler mi?
-Çiftçiler mi?
Gerçek şu ki, Sakarya’nın bu altın değerindeki ovaları öncelikle, “göç olgusu, belediyelerin kolay imar izinleri, siyaset makamının rant düşünceleri, köylerin mahallelere dönüştürülmesi, plansızlık ve programsızlık” ile bu acı sonu hazırladı!
Türkiye’nin birçok yerinde hazine arazileri kapış, kapış satış listelerinde..

TARİH OLAN ÜRÜNLERİMİZ?
Sakarya listede yok!
Niye mi?
Çün ki, satılacak hazine arazisi kalmadı!
Her yer talan edildi!
Yakında orman arazileri de satışa çıkarılırsa şaşmayınız?
Şu Sapanca’nın yüksek kesimlerindeki yapılaşma size bir şey anlatıyor olmalıdır!?..
Uzatmayalım, “bu bakir, münbit toprakları betona” boğduk!
Yetmedi, üzerine “fabrikalar” kurduk!
Yetinmedik, “yeni organize sanayi bölgeleri” ihdas ettik!..
Aile içindeki bölünmeler ile oğlumuza, kızımıza bir evlik yer verip, topraklarımızı parçaladık!..
Bu kentin çiftçisini, kentli yaparsan, çifti -çubuğu kime devredeceksiniz?
Bu topraklarda bir zamanlar çeltik ekilirdi..
Tadı farklı patatesimiz vardı..
Tütünümüz ekilirdi..
Kavun ve karpuzun tadına doyulmazdı..
Pancaramız, şeker kamışımız vardı..
Şimdi farklı anlayışlarla, yeni ürünlerde gelecek arayanlarda olduğu gibi, seracılıkta çareyi görenler de var..
Tarıma bağlı olarak, hayvancılığıda  bitirdik..
Eski CHP İstanbul milletvekili Kazımpaşalı hemşerimiz  Faik Tünay, feryat ederek, “Elimizde az bir yer kaldı!..Beton yığınları bizi tehdit ediyor..Onu da satın almak için girişimçiler kapımızda, artık hayvancılığı artan maliyetler nedeni ile yapmayacağız, toprağı da elimizden çıkarmak istemiyoruz..Ama ne kadar dayanırız bilmiyorum..Kazımpaşada, kala, kala üç, beş çiftçi aile kaldı..” diyerek, içler acısı durumu özetledi..

ÇİFTÇİ TEMSİLERİ TOPLANDI
Gelelim, Sakarya’da çiftçi temsilcilerine..
Sakarya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ali Şener Bayraktar,  oda temsilcisi arkadaşları ile birlikte Kaynarca’da bir araya geldi ve değerlendirmelerde bulundular.
Çiftçinin TL’nin değer kaybetmesiyle yaşanan süreçte yoksullaştığını belirterek, “Faizi indirmek fakiri zenginleştirmedi, fakiri daha da fakir yaptı. Dünya Covid-19 denilen bir süreci geçirdik.. Bu süreçte insanlar, tüketimlerini erteledi. Dünya ekonomilerinin yavaşladığını, tüketimin, kazançların azaldığı bir süreç. 2021 Yılının ikinci yarısında salgının etkilerinin biraz azalması serbest dolaşımın rahatlaması nedeniyle dünyada müthiş ertelenmiş talep patlaması oluştu. Bazı ülkeler bir kısmı karşılıksız para sürdü piyasaya.

GÜBRE FİYATLARI ARTTI

Bu talep patlaması hammadde fiyatlarını yükseltti ve yüksek enflasyonla karşı karşıya kalındı. Mısırda, buğdayda talep patlaması çok yüksek fiyatlara neden oldu. Gübre ortalama 300- 500 Dolar seviyesinde seyrederken, 900- 1000 Dolarları buldu. Sebebi amonyak ve doğalgaz fiyatlarının artışıydı. Dünya Dolar bazında hammadde fiyatları artarken Türkiye bu yüksek fiyatlarla hammaddeleri almak durumunda kaldı. Bu da tüm sektörlerde fiyatların yükselmesine neden oldu. Mısır üreticimiz ithalat baskısı ile çok düşük karlarla üretim yapıyordu. Aynı şey ayçiçeği için de geçerli. İthalatın pahalanması içerde üreticimize bitkisel üretimde bir imkan, avantaj getirdi. Ancak enflasyon maliyetleri daha fazla artırdığı için üreticide nasıl ekim yapacağız paniğine neden oldu. Faiz indirimi zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptı. Çünkü zengin parasını Dolara yatırarak daha zengin oldu..” diye, içinde bulunulan duruma dikkat çekti.

KAYNARCA BULUŞMASI
Kısacası Sakaryalı çiftçi temsilcileri Kaynarca’da buluştu.. Kısmen sorunlarını, içinde bulunulan şartları konuşma, bir daha istişare etme imkanı buldular.
Kaynarca Ziraat Odası Başkanı İbrahim Çakar, arkadaşlarını gelecek kaygısı ile ağırladı. Sonra İlçe kaymakamı Mehmet Ali Karatekeli, İlçe Belediye Başkanı Murat Kefli ile bir yemekte buluşuldu..
Evet, Sakarya’da manzara bu!
Bu topraklarda “Tarımı ayağa kaldıracağız” diye demeç veren Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, acaba bu keşmekeşlik içinde, gelecek adına, bu topraklar adına, Sakarya adına, Sakaryalılar adına, ülkemiz adına ne yapabilir?
Hani o güzel söz var ya, aklıma geldi:
“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye?”
İnşallah, bu elde kalan topraklara sahip çıkan, bir nesil gelir!?
Sakın ha, ne dindar, ne kidar olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 22 Ocak 2022 Brüksel