CHP İl Başkanı Ecevit Keleş’i dikkatle izliyorum; CHP için de bir gün yazarım.

     Türkiye’de yaşayan 82-83 milyon insan sanki kendi geleceğini tayin etmekten aciz! Ülkemizin geleceğini sadece bir avuç seçtiklerimiz mi tayin etmeli, hayır.

   Genç-yaşlı, öğrenci, çalışan, yazanı, emekli konuşursa vatan haini mi? 

     “ Bir avuç siyasetçi !” sözü de edilse, verecek cevap olamaz; sayıları ortada.

   Köy de 3-5 kişi; İlçede 30-50, Merkez de 300-500…Yani bir İl de siyaseti yöneten olsa olsa550-600 kişidir… Gerisi Siyaset Değnekçisi, o kadar.

   Ekonomiyi yaşatan çiftçiler-ormancılar, küçük, orta ve büyük sanayiciler, çarşı-Pazar esnafları;.. Ülkede yaşayan herkes hak ve söz sahibidir.

   Var olan tüm Kamu Oluşumları. Eşsiz mesleki birikimliler. Üretenler?            

  Ülkenin, şehirlerin geleceğini tayin edecek olan asıl söz sahipleri, artık 1 dakika bile gecikmemeli, susmamalı!

     Örnek, Osmanlının Sapancası Evliya Çelebi’nin günlüğünde, oku yeter;

  “ Daha güneş batmamıştı ama, öyle ağaçlık bir ormandan geçiyoruz. Bu saatte bile kapkaranlık, az ötesi zor görünüyor.” diyor Evliya Çelebi.

     Hani, nerede O Sapanca Ormanları?

    Adapazarı’nın göbeğindeki muhteşem Çınarlı Caddeler nerede? Çark Caddesi Tümen önü; Çark Mesire, İstasyon Caddesi, Vagon Fabrikası Çınarları nerede?

   “ Hepsi duruyor!” diyen aymazdır. Serdivan’ın görkemli caddesi Bağlar Sokağı; nerde O bağlar? Bir tek asma gösterenin eli öpülür! Çınarlar tek tek ölüyor!

    Sakaryalı şu gerçeği görmeli: İstanbul yağması Tekirdağ-Sapanca Gölü sınırına kadar dayandı. Plan arızalı Sakarya toprakları da Yol Geçen Hanı oldu.

    Demiryolları-Raylı Sistem, Su Yolları Ulaşımı dedik; Sakarya vızıltısı iplenmedi.

     İçimizden birileri de yıllardır Söğütlü-Ferizli-Kaynarca’yı; Çimento Fabrikası, Kalker-Demir Ocağı gibi işler için sanki ranta peşkeş çeker gibi?

     Bereketli Tarım Topraklarımız; Söğütlü-Ferizli-Kaynarca-Karasu; yani Kuzey Sakarya ( hatta tüm Sakarya) ülkenin Yeni Talan Bölgesi olabilir mi?

     CHP İl Başkanı Ecevit Keleş’in, Söğütlü-Ferizli’deki ormanlık arazide Kalker Ocağı-Kırma Eleme Tesisi yapılmak istenmesine itirazı bir Sakarya davasıdır.

    2017 Yılında, ÇED raporu yapılamaz demiş. 3 yıl sonra ÇED raporu yapılır’a nasıl, kim-kimler dönüştürdü? Ayakçılık yapan Sakaryalı var mı?

    Gözler var görecek; diller var konuşacak; İnancı olan durduracak!

   CHP ve Ecevit, tüm siyasi partiler; Osmanlı hayranı olup, Osmanlı’yı yıkıma götürenleri de gösterecek!

   Sakarya’nın tüm toprakları bereketli tarım arazileri. Osmanlı, suyu, su yollarını, ormanları, havayı hep korumuş.

    Bereketli, gıda deposu tarım arazilerini korumak için yollarını dağ-tepe eteklerinden geçirmiş. Bu konuda muhteşem ironiler vardır:

    ” Yol güzergahları önden eşek yürütülerek belirlenirdi. Eşek, yumuşak topraktan, taşlık, dik yamaçlı araziden geçmez. Az eğimli, sağlam zeminli yamaçlardan yürür. Tarım arazileri harcanmazdı.”  

     Sakarya’da gel de tarım arazilerini koru, yolları Osmanlı usulü ile belirle. Bu çağda eşek de gerekmez. Tüm Seçilmiş Yönetenler Avrupa’yı gezip, gördü : -)

     Çağımız teknoloji zirveleri. İlim-bilim aklıyla yaşanıyor. Bereketli toprağın, ağacın, suyun hayat demek olduğunu gittik, gördük:

    Ha! Ormanları, dağları-madenleri-toprağı sen yaratmadın. O yaratılışın hikmetini bilmez, korumazsan doğa hepimizin başına yıkılır, yıkılıyor.