Sevgili okurlar,
Türkiye, ne olduğu hala muallakta olan, ‘Başkanlık Sistemi’nin sancılarını alt katlarda, daha acı ve hızlı yaşıyor!
Yeni oluşturulan ‘kurullara’ yapılan atamalarda, ayyuka çıkan ‘kayırma’ olaylarını bir kenara bırakırsak, Türk Toplumunun kilitlendiği,’ Arda Turan olayı’ hakkında, bir iki kelime yazmazsam, görevimi yapmış olmam!..
Hepinizin malumu, anlı-şanlı futbolcumuz Arda Turan, bir mekanda gördüğü güzel hatuna(Kendi deyimi ile),  ‘sözle sarkıntılık’ ediyor,  pardon yeni tanımlamayla ‘taciz’ ediyor!..
Bununla da kalınmıyor..
Kendisine bu durumu sorana kafa atıyor, kafa attığı adamı hastanede ziyaret ediyor ve kendisine tabancasını gösteriyor, göstermeyi bırakın tabancası bu esnada ateş alıyor?!
Vay be!
4.Sınıf bir Afrika ülkesinde bile bu durum yaşanmaz!
Şu Türkiye’de olanlara bakar mısınız?
Tepede olanları geçtik, alt katta, gücü yeten, yetene!
Şükredelim,adamın karısını alıp gitmemiş Arda Turan!?
Kadının kocası üzerine, kurşunlar da yağdırabilirdi!?
Gazeteci,’Hakkınızda vahim iddialar var..Karakolda kaç saat kaldınız? Şüpheli olarak mı ifade verdiniz’ diye soruyor?..
Beyefendi Arda Turan,’Gittim ifade verdim’ demekle yetiniyor!..
Vay be!
‘Küfür, taciz, kafa atma, silah gösterme, silahtan kurşun çıkması’ ve bunları unutacağız değil mi?
‘Vay be, sen ne güzelsin, evli olmasaydın seni alıp dağlara kaçardım’ ha!
Karşımızda bir milli futbolcu?
Bu ne cüret?
Maalesef, yeni Türkiye’den iğrenç ve önemli bir tablo bu!
Hem de ibretlik!
Allah kolaylık versin!
Milli bir futbolcu, nikah şahitliğini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapmış, daha önce gazeteci Bilal Meşe ile de bir polemikler yaşamış biri, elini kolunu sallayarak, bize, size, mağdurlara hava basarak dışarıda!
Vay be!
Bu Arda Turan, bize Türk futbolunun efendi, ötesinde beyefendileri, Metin Oktay, Can Bartu, Turgay Şeren, Sanlı Sarıalioğlu… ile diğer milli futbolcuları hatırlattı..
Vay be!
Neler yaşanıyor hayatta?
***
Sevgili okurlar,
Bu Arda Turan olayını şunun için anlattım..
Belçika’nın Anvers kentine bağlı Wilrijk ilçesinde yaşayan üç çocuklu bir anne Leyla Özzenur, tatil için gittiği Anamur İlçesi’nde bir yakın arkadaşına ‘geçmiş olsun’ diye adliyeye gider.. İlk defa bir adliye içinde olmanın heyecanı ile telefonunu çıkarıp bir selfie (resmi çekmek) yapmak ister. Makinesinin objektifi kendisine çevrilidir..Ama telefondan o denklaşöre basma sesi çıkınca, başına gelmedik kalmaz!?..
Tam o sırada önünde geçmekte olan birinin ‘savcı’ olduğunu bilmez.. Hemen alıkonur, telefonunu elinden alınır..Hakkında soruşturma başlatılır..Kendini ifade edene kadar epey vakit geçer..Sonra serbest kalır..Ama iş bitmemiştir..Ertesi günü evine polisler gelir..Kendisini evde bulamaz..Ancak Leyla Özzenur, eve polislerin geldiğini öğrenince, hemen karakola gider ve ne olup bittiğini anlamaya çalışır..
Bir ‘terörist’ muamelesi ile etrafı polislerce sarılır, derdest edilir ve tekrar nezarethaneye atılır.. Hastane, gözaltı,sorgulama, mahkeme sürecince, Belçika’da okula gitmekte olan 11 yaşındaki evladını bile arayamaz..Üç çocuğu Belçika’da, anneyi merak eder..Durumu öğrenince şok geçirirler..
Uzatmayalım, bir anne Anamur’da böyle mağdur edilir..Uzun bir süre tutsak edilir, mahkeme çıkar ama, bu sefer kendisine yurtdışı yasağı konur..
Gurbetteki bir anne, memleketinde zulme uğradığına isyan eder!
Birkaç hafta sonra ise yurtdışı yasağı kalkar, Belçika’ya döner..Başından geçenleri gözyaşları ile Türkiye Cumhuriyeti Anvers Başkonsolosluğu’nda anlatır, mağdur edildiğini, mağdurdan öte kendi ülkesinde serbest dolaşma, seyahat etme özgürlüğünün elinden alındığın, moral ve motivasyonunun bozulduğunu,halen devam eden davanın sonucunu beklediğini ve davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağını beyan eder..
Bir ArdaTuran olayına bakınız,  bir de Leyla Özzenur olayına bakınız!..
Biri resim çekti diye nezarethanelerde günlerini geçirir!
Biri ifadesi alınır, serbest kalır!
O ne ala memleket!
Şimdi, Türkiye’yi bu hale getirenlerden hesap sorma hakkını kim kullanacak, kimler yerine getirecek dersiniz?
Bu durumları, ‘Allah’ adına vicdanınıza sığdırabiliyor musunuz?
Bu durumları tasvip ediyor musunuz?
Bu Türkiye sizin özlediğiniz Türkiye mi?
Devletin tepesinden, bu ülkenin kurucu değerlerinin sembolü olan ‘İnönü Zaferleri’ ile gönlümüzde taçlanmış, İsmet Paşa’yı, ‘Amerikancı’ ilan eden zihniyetlere ne demeli?
Allah aşkına Türkiye nereye koşuyor?
Bir bilen varsa, bizimle paylaşır mı?
Pazarınız sağlıklı güzelliklere vesile olsun!
[email protected]/ 13 Ekim 2018 Brüksel