Sevgili okurlar,
Türkiye, “yangın yerine dönmüşken, hayat pahalılığı insanları canından bezdirme” noktasına gelmişken, “Sakarya’da vatandaşlarımızın sesi neden çıkmıyor” diye merak edenler var mı?
Merak bu ya, bir şekilde bana ulaşan vatandaşlarımız, özellikle Sakarya yerel basınında, bu tür haberlere de pek rastlayamadıklarını söylemekten geri durmayarak, bazı bilgilendirmelerde bulunmayı ihmal etmediler.
Bu yangın döneminde Sakarya’da, üç hafta kalma ve acı gerçeği görme imkanı buldum!
Bir kere “fiyatlara yetişmek” mümkün değil!

VATANDAŞ UCUZ ÜRÜN PEŞİNDE!
Vatandaş, “inanın cambazlık yaparak, ucuz et, ucuz meyve, ucuz, yağ, şeker, ekmek, un” peşinde!
“İnanın balı, tatlıyı, helvayı, hurmayı artık, alış-veriş sepetinden çıkaran” vatandaşımızın, “burnundan solduğunu” söyleyebilirim!..
Eskiden Adapazarı, Serdivan ve Erenler, hatta Akyazı, Karasu, Hendek caddelerinde, “bu tür sızlanmaları” görmek mümkün değildi..
Şimdi insanlar, alenen minübüs, otobüs içinde olduğu kadar, yolda izde, telefonda ve komşu sohbetlerinde bu hayatımızı etkileyen “pahalılığı” konuşuyor!..
Haksızlık etmeyelim, ara sıra Bizim Sakarya’da, bu hayat pahalılığı ile ilgili haberleri ,“Ekonomi sayfasından” takip ediyor, ülke genelindeki durum ile ilgili durumu izliyorum..
“Paramızın durumu, hayat pahalılığına damga vuran ürünleri, siyasi dokunuşları, alınan tedbirlerin etkisizliğini ve elbette dar gelirlilerin feryadını” duymamak mümkün mü?
Bu konuda sadece vatandaş dertli değil?
Evet, “küçük esnafta” dertli mi, dertli?
Neden mi?
Satış için aldıkları malı satıyorlar ama, ya biten malları yerine nasıl koyuyorlar?

HAYAT PAHALILIĞI, MERKEZ BANKASI?
Sevgili Akyazılı dostum, babadan meslek erbabı, ülkücü cenahın önderlerinden Aydın Birincioğlu, ara sıra kendi köşesinde, bu “hayat pahalılığına” işaret etse’de, o da bu durumu “kulak arkası ederek, siyasi iktidara destek vermekten” geri durmuyor!
Bu yazıyı hazırlarken, Türkiye, Merkez Bankası’nın alacağı “faiz Kararına” kilitlenmiş durumdaydı..
“Mazotun zam şampiyonu” olduğu ülkede, alınacak bu “faiz kararının, ne kadar rahatlık sağlayacağı, ya da bu zam furyasına ne kadar çare olacağını” hep birlikte göreceğiz..
Türkiye’de siyasi iradenin bu konuda alacağı karar merakla beklenedursun, biz yine gündemimez dönelim:
Başta Türkiye olmak üzere, Avrupa Birliği ülkelerinde de “hayat pahalılğı” en çok konuşulan konular arasında bulunuyor.
Özellikle “Pandemi” sonrası,  sağlıkta bir rahatlama beklenirken, patlayan “Ukrayna-Rusya” arasındaki savaş, piyasaları tetikled!
“Haydi çık işin içinden”, bir durum ile karşı karşıyayız!
“Günü kurtarma siyasetleri” duvara tosladı tabii!

MAN ADASI GERÇEĞİ?
Bu arada müsade ederseniz, konu dışı ama, anamuhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile siyasi iktidarın başı  Cumhurbaşkanı,AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki, “Man Adası” polemiğini bilmeyinimiz yok!..
Mahkemeye taşınan bu konu ile ilgili olarak, Yargıtay ve ilgili kurum, “Man Adası belgelerinin gerçek olduğu” ve dolayısıyla, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun haklılığına hükmetti..
Demek ki, Türkiye’de hala  hakimler var!
Adalet, harkese lazım!
Ülkemizde en çok şikayet konusu olan ve siyasi iktidarın, bu konuda gerekli değişiklikler yapmasına rağmen, “adaletin tecellisi”, bizi gelecek için  ümitlendiriyor..
Bunu, olumlu bir gelişme olarak görüyorum..

BAKAN SAKARYA’DA!
Gelelim Sakarya’ya!
Sağlık Bakanı Dr.Fahrettin Koca’nın Sakarya’ya geleceği ile ilgili bir haberi Bizim Sakarya’da okudum..
Hani şu “pandemi öncesi” adını, sanını bilmediğimiz Dr. Fahrettin Koca, memleketimize geliyormuş..
Hoş gelsin bakalım!
“Ziyaretler, Sakarya Araştırma Hastanesi’nde inceleme, TIP öğrencileri ile buluşma gerçekleştirilecek ve bir sağlık değerlendirmesinde” bulunulacak..
Hayırlısı!
Bugün, daldan dala atladık ama, ülkenin durumu bunu gerektiriyor!..
“Bir yanda hayat pahalılığı, zamlar, yoklar, kuyruklar, öte yanda sağlıkta bir türlü istenen rahatlığı” yaşayamadığımız ortada!

HASTALAR ÇEVRE İLLERE GÖNDERİLİYOR?
Bakınız, Sakarya’da ameliyatlar için sıra bekleyen yüzlerce hasta var..
Hastalarımızın çoğu, çevre illere gönderiliyor!..
Bunlardan biri de emekli Bülent Kurbancıoğlu dostum!..
Böbreğinde ve safra kesesinde taş ve çamur var!..
Ameliyat içinde Bülent ustam sıra bekliyor!
“Ha bugün, ha yarın derken” günler geçiyor!
Sonunda Bülent ustam, İstanbul’a da gitti..
Derdine çare arıyor ya?
Orada da gerekli işlemleri yaptı..
Ameliyat için, hem Sakarya’dan, hem İstanbul’dan “olumlu bir haber için” kulaklar tetikte!
Vatandaşın, “randevu kuyruklarında” olduğunu bilmeyen yok!
Sağlıkta, durumun özeti bu!
Ama Sakaya bu, ne bu konuda şikayet ediliyor, ne de hayat pahalılığı için bir ses yükseliyor?
Sıkı mı?
Neden mi?
Nedeni belli?

SAKARYALI’NIN TERCİHİ?
Sakaryalı bu, tercihi, kaç seçimdir yaptı!
Şimdi bu tercihi yapanlar, ortaya çıkıp, şöyle gerile, gerile,”Elim kırılsaydı da o seçimi yapmasaydım” diyemiyor?
Durumun ipuçu bu!
Gazeteci meslektaşlarımızın durumu bu açıdan zor?..
Kimse ortaya çıkıp, “bu hayat pahalılığından” söz edemiyor?
Sakarya’da bir yandan da; Ramazan ayı ya, “iftar yemekleri veriliyor, iftariyelikler dağıtılıyor, yardım paketleri havada uçuşuyor, fitre, zekat zarfları” bol keseden dağıtılıyor..

 

İFTARİYELİKLERE GEL, İFTARİYELİKLERE?
Öyle ya, “kaz gelecek yerden tavuk” esirgenmiyor!
AK Partililerin bu şatafatlı yardımsever, hamiyetperver ataklarına, İYİ Partili Ümit Dikbayır ve arkadaşları da, öğrencilere “iftariyelikler” dağıtaraka karşılık veriyor..
CHP’li ve diğer siyasi partililerin taktikleri daha başka!
CHP İl Başkanı Ecevit Keleş’e haksızlık yapmayalım?
“Hayat pahalılığı, yokluk, yoksulluk ve emeklilerin durumunu” açıklayan bir demeci, Bizim Sakarya’da yer buldu..
Memleketten, “hal ve gidiş izlenimleri” bunlar!..
Bu “yardımsever dokunuşlar, her ay devam etse” ne güzel olur değil mi?
“Her akşam, bir yerde iftar açıldığı günleri” görmedik mi?
Ne fazla, ne eksik?
Bakalım, yolun sonu nereye çıkacak?
Bekleyelim, görelim!
Yusuf Cinal, 15 Nisan 2022 Brüksel