Sevgili okurlar,
Üzülerek ifade edelim ki, milletçe günlerdir, “depremle yatıp, depremle kalkıyoruz!”
Bir kere acımız çok büyük, çok!
Bölgeden gelecek “mucizevi hayatta kalışlar “ ile gözyaşlarımızı tutamıyoruz..
Hele, “o kurtarma” anları..
Hele, “o enkaz” başları..
Hele, ” o nefes alış-verişleri”, dinlemeler..
Hele, “o sessizlik” isteyişler..
Hele, “o hayat” belirtileri..
Hele, o kucaklaşmalar..
Hele, o  hayata gülücük atmalar, el sallamalar..
Türk Milleti, son yıllarda böyle büyük bir afet yaşamadı..
Sanki, yer yarıldı, gök düştü üzerimize!
Sanki, bölgeye bir atom bombası atıldı!
O koca binalar, yerle yeksan oldu!
O, “on şiddetindeki depremde yıkılmaz” denilen binalar bile “tuz-buz” oldu..

KAR DEMEDİ,KIŞ DEMEDİ?
Bu acı haber karşısında Türk Milleti, kar demedi, soğuk demedi, yağmur demedi, yardıma koştu..
Vakit, yardım vaktiydi!..
Vakit, el, ele verme zamanıydı..
Ülkenin her yanından, bölgeye yardım akınları başladı..
Bizzat bölgede, yıkıma tanıklık edenlerin izlenimlerinin yanı sıra, “hayat kurtarma, enkaz kaldırma, yardım dağıtma” açıklamalarına, kulak kabarttık..
Bölgeye sadece milletimizin asil yürekli, yardımsever insanları akın etmedi?

BÖLGEYE KOŞTULAR?
Başta deprem bölgesine, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kabine üyeleri koştu..
Ardından anamuhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partesi Genel Başkanı Ali Babacan ile diğer parti temsilcileri, “başsağlığı ve geçmiş olsuna” ve aynı zamanda yardıma koştu..

AZERBAYCAN’DAN SAKARYA’YA?
Ya diğer insanlarımız?
Esi Rus yapımı Ladasına yüklediği yükü ile Azerbaycanlı yiğit, iyiliksever kardeşlerimiz de, bu yardım yarışına katıldı..
Gün, bugün idi..
Azerbaycan’dan Çin’e kadar birçok ülke yardıma koştu..
Gün, yardım eli uzatma, kardeşlik ve insanlık sınavıydı?
Zaman, ders alma, ders çıkarma günüydü de?
Deprem bölgesi ve üstelik tehlikeli, kırılgan fay hattı üzerinde olan Sakarya’nın, Sakaryalı’nın da bu depremden alacak çok dersleri vardı..

BÖLGEDE BİZİMKİLER?
Bölgeye başta Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Akyazı Belediye Başkanı Bilal Soykan ile diğer Sakaryalı temsilcilerde akın etti..
Oradaki yıkımı, felaketi bizzat görmenin üzüntüsünü yaşadılar, bilgilendiler ve Sakarya’ya döndüler..
Şimdi artık, seçimler öncesi, vakit geçirmeden, “deprem seferberliğine” başlamak gerek?..
Deprem seferberliğine?

NEYİMİZ EKSİK,NEYİMİZ FAZLA?
Neyimiz eksik, neyimiz fazla gördük?
Öncelikle, “1999 Depreminden kalan hasarlı binaların tespiti ve yıkımı, güçlendirilmesi” derhal ele alınmalı..
Özellikle kurutulmuş bataklık alanlara, “imar izni derhal iptal” edilmeli..
“Tarım alanlarının ve bu güzelim altın ovanın betonlaştırılmasının” önüne geçilmeli..
“Kamu binaları, okullar, camiler, müzeler, önemli binaların tekrar depreme dayanıklılğı” ölçülmelidir..
Kesinlikle, “şehirleşme yüksek alanlara, güçlü toprak zemini olan yerlere” kaydırılmalıdır..

GÜÇLÜ KOORDİNASYON GEREKLİ?
Allah göstermesin, bir afet anında, “ne yapılacağı, nereye nasıl müdahale edileceği AFAD, Kızılay, Jandarma(JAK),Polis(PAK) ve diğer kurumlarla, nasıl koordinasyon sağlanacağı”, tekrar gözden geçirilmeli..
Deprem bölgesine giden, “Sakarya Arama Kurtarma timlerinin sayısı artırılmalı, malzeme desteği sağlanmalı, heran bir deprem olacakmış gibi” yetiştirilmeli, hazırlanılmalı..

YURTDIŞI EKİPLER?
Bilhassa, yurtdışından gelecek “arama-kurtarma” ekiplerine, rehberlik yapacak, dil bilen rehberler de belirlenmeli..
“Onların yatacak alanları, yiyecek içeçeklerine kadar, herşey bir plan ve program dahilinde” raporlaştırılmadır..
Denizi, gölü, nehiri  ve dağları olan çetin bir bölgede yer alan Sakarya’da, “muhtemel sel ve tsunami için, baraj yıkılmalarına karşı da tedbirler”, ihmal edilmemili..
Yeter mi?

HAVA ULAŞIMI?
Elbette yazılacak, konuşacak, öncelik tanınacak çok şey var..
Mesela, hemen her ilçe sınırları içinden helikopter pistleri olmalı..
İzmit Cengiz Topel havaalanı ile Pamukova’da askeri havalanı da bu bağlamda düşünülmeli..

AKILDAN ÇIKARILMAMALI?
Karayolu ve deniz ulaşımı,”bu B palanında” yer almalı..
Deprem bu, ne zaman, hangi saatte vuku bulur bilinmez!..
Ama, bir deprem gerçeği ile karşı, karşıya olduğumuz bilinmelidir, akıldan çıkarılmamalıdır..
Bilinmeli ve ona göre tedbir elden bırakılmamalıdır..
Demem o ki, depreme karşı, diğer afetlere karşı, her zaman, her durumda bir “B Planımız” olmalı..
Bunu yetkililerimizden ivedilikle bekliyoruz!

Yusuf Cinal yazıyor, 15 Şubat 2023