Sevgili okurlar,
Dünkü yazımdan sonra Bizim Sakarya Gazetesi'nde aynen şu haber, okurlar ile paylaşıldı:
"Kızılcık orman mahallesinden geçen ve çevre mahallelerden geçerek, Mudurnu Deresi ardından da Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e dökülen derenin, bölgede bulunan GSF Gıda Sanayi Fabrikaları’nın atıklarından dolayı yıllardan beri, kirli aktığı iddia edildi.
Adeta siyaha bürünen derenin, yıllardır bir çözüme kavuşturulmadığı için, duruma tepki gösteren mahalle halkı, fabrikanın önüne kadar yürüyerek eylem gerçekleştirmişti.
Hususa ilişkin olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından, Akyazı Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen suç duyurusuna istinaden, sorumlular hakkında, ‘çevrenin kasten kirletilmesi’ suçundan soruşturma başlatıldı."

Haber içeriği bu!
Haberde elbette detaylar da var..

AKYAZI KAYMAKAMI?
"Çevreyi kirletmek, kirli suları, kimyasalları derelere akıtmak, koku yaymak ve yaşamı çekilmez kılmak!.."
Zamanın Akyazı Kaymakamı Ahmet Karabilgin'in önderliğinde, bu fabrikanın kurulması için, ne toplantılar yapılmış, ortaklar aranmıştı ne?
Fabrika ile ilgili halkın tepkileri elbette önemli..
"Belli bir istihdam yaratacak, bölgeye ve ülkeye katma değer katacak" diye, "bütün bu kirliliğe, kokuya, ihmallere" göz yumulur mu?
Göz yumulmaması gerek?
Bugüne kadar, neden bu tepki seli oluşmamış ki?
Demek ki, "bıçak kemiğe" dayandı!
Çözüm mü, yok?
Kurarsın, atık tesislerini, yaparsın yatırımını, ne çevreye, ne insanlara zarar verirsin?
Her işin, her sorunun bir çözümü vardır, muhakkak..
Ama çok önemsediğim, "Akyazılıların, mahalle sakinlerinin, böyle bir tepki" ortaya koymasıdır..

ONLAR NEREDELER?
O siyasiler için, köylerinin girişine pankart asanlar, nerede?
Hatırladınız mı?
Buraya, "şu parti, şu lider giremez" diye pankart asanları?
Sevsinler pankartınızı?
Bakınız, "siyasiler nasıl da buluşuyor, konuşuyor, ülke gerçeklerini" dillendiriyorlar?
Ne oldu, tepkinize?
O pankartı, "tarihi bir belge olarak saklarsınız" umarım?!
Sadece Karacasu mu kirletiliyor?
İşte haberde yer alıyor..
Mudurnu ve Sakarya nehri?
Buradan, görevlilere sesleniyorum:
Lütfen, "görevinizi eksiksiz olarak", yerine getiriniz?
"Dereleri, çayları, bu verimli toprakları kirleten, canlıların ölümlerine neden olan, ormanları talan edip, yakan, kurulan fabrikaların, atık tesislerini yapmayanlarla.." mücadele ediniz!..

HAYDİ GÖREVE?
Bu işler için görevlendirildiğinizi, belli bir ücret aldığınızı ve sorumluluğunuz bulunduğunu unutmayınız!
Bu bağlamda, yörede yaşayanlara da büyük görevler düşüyor!..
Evet, "takipte kalınız, hassasiyet gösteriniz, yetkilileri uyarınız, doğayı kirletenleri, geleceğimizi yok etmeye çalışanlara" fırsat vermeyelim..
Siyasete girenler, belli mevkilere aday olanların, açıklamalarını unutmadık?
Haydi, herkes göreve!
Sakarya'nın yeşiline, siyahına, havasına, suyuna kıymayınız efendiler!
Bu memleket, hepimizin!
Söz Akyazı'dan açılmışken, Akyazı ile ilgili bazı tespitlerimi de bu bağlamda paylaşmak isterim.

AKYAZI DAMADI?
Alaağaç damadı, Artvinli olup, Bursa Mudanya'da ikamet eden yazar dostum(Yüzbaşı) Galip Yenidünya ile Kuzuluk'ta buluştuk..
İhlascıların yatırımı Kuzuluk kaplıca alanında bir pastanede, çay içimi sohbete doyum olur mu?
Kuzuluk beldesine, "büyük bir katma değer katan İhlas tesisleri kadar, yöredeki fabrikaların varlığı da, yöre insanına büyük bir gelir" sağlıyor..
Acaba, "otelleri, devre mülk binaları ile bu tesislerin ve fabrikaların, atık suları nereye akıyor" dersiniz?
Umarım gereken tedbirler alınmıştır..
Evet, her şey para değildir!..
Sağlıkları için, Kuzuluk beldesine gelenler, sağlık arayanlar, başkalarının sağlığını tehdit etmesinler?

BİRİNE BAK, DİĞERİNİ ANLA?
Sevgili yazar dostum Galip Yenidünya ile kitaplar üzerine konuştuk..
Kitaplar üzerine?
Kitap ha?
Okumak ha?
Biraz Akyazı, biraz Sakarya, biraz Düzce, biraz Yozgat?..
Kader aynı!
Değişmeyen bir anlayış!

Türkiye'nin üç önemli ili, Sakarya Düzce, Yozgat..
"Bağnazlığın, sığ korumacılığın, vurdumduymazlığın, kaderciliğin.." kol gezdiği iller!..
Elbette, başka illerde var?.
Ama, "bütün bunlara rağmen, Akyazı Kızılcık Orman'daki tepki", çok önemli..
"Toprağımı, suyumu kirletme isyanı", çok önemli..
Akyazı'da, "bu köhnemiş zihniyeti yıkmak için çaba sarf edenler" yok mu?
Olmaz mı?

AKYAZI ÇARŞI İÇİ?
Akyazı çarşı içinde, şöyle bir tur attım..
Matbaacı Emin Üstün'e uğramadan, yeğenim Ozan Cinal'a selam vermeden, geçilir mi?
Akyazı'da esnaf, bir kesime inat, ne güzel işyerleri kurmuşlar..
Pastaneler, pırıl, pırıl, ışıl, ışıl camekânlı işyerleri, kahvehaneler, marketler, gelişime inat, okeye dördüncü arar erkekler..
İçlerinde kızlar, erkekler, ne güzel sunum yaparlar, müşteri karşılarlar, ne güzel..
Temiz, tertemiz, güleç yüzler..
"Akyazı'nın içinden Alaağaç'a gidelim..
Serin, soğuk suları, kana, kana içelim..

Geldi, Hıdırellez günleri anam,
Çayır, çimen içinde güzelleri seçelim!"

Gününüz aydın, sofranız bereketli ve yaşamınız sağlıklı olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 9 Mayıs 2024