Sevgili okurlar,
Hayat her şeye rağmen devam ediyor..
Günlük olayları, gelişmeleri, yaşamımızın bir parçası yaparak, hem aile içi, hem komşu ilişkileri ve de toplum içindeki yerimizi muhafaza ederek, varlığımızı sürdürmeye büyük özen gösteriyoruz..
Bütün bunları yaparken, “kültür değerlerimizi yaşamak, yaşatmak” anlamında, “birlik ve beraberlik halkaları” oluşturarak, “dayanışma içinde geleceğe yürümek”, herkesin arzusu ve temennisidir..
“Zengiinlik, fakirlik” bağlamındaki ayrıştırmaları, bir kenara bırakarak, bu konuda dini öğretileri, sadece bir kesime dikte etmek, “bir kesimi unutmak, ne eşitlik, ne adalet, ne de millet olma” bilincinde olanlara yakışır..

YA SABIR DA?
Demem o ki, “dini değerlerimiz böyle” diyor, manaları çıkartarak, vatandaşa, “ya sabır” çektirmek, şükür ediniz” demek, ne siyasi anlayışa, ne de bir başkalarına yakışır!..
Bu mübarek Ramazan ayı bereketi içinde, “ibadetlerin yerine getirilmesi, iftar sofralarında buluşulması”, güzel hasletlerimizdendir..
Ancak, “bu güzel hasletleri siyasete alet etmek, bu güzel dini değerleri suistimal etmek”,kimseye yarar getirmez!..
Bunun çok örneklerini gördük, görüyoruz!
Özellikle yaşanılası kentimizde,”Ramazan ayının huşu, birlik ve beraberlik içinde geçirilmesi, dayanışmaya, paylaşılmaya büyük özen gösterilmesi” memnuniyet vericidir..
Özellikle, siyasi parti temsilcilerinin ziyaretler gerçekleştirmesi, vatandaşımıza dokunacak, ikramlarda, yardımlarda bulunulmasıda, “bu güzellikleri”,rekabet ortamı içinde önemli kılıyor..

SERDİVAN’DA İFTAR SOFRASI!
Geçtiğimiz günlerde, kuruluşunu Brüksel’de gerçekleştirdiğimiz Avrupa Türk İş Konseyi(ATİK) Başkanı Aziz Şahin’in, memleketim Sakarya’nın Serdivan İlçesi’nde bir iftar programına katılması bizleri sevindirdi..
Bu güzel buluşmaya katılan sevgili dostum Aziz Şahin, telefon ile arayarak, memleketim Sakarya’dan  güzellikleri paylaşmakta imtina görmedi.
Bu vesile ile Serdivan İlçe Kaymakamı Sayın Ali Candan ve Jandarma Komutanımız Nuri Çiftçi ile “merhabalaşma” imkanı bulduk..
Serdivan’da, “şehit ve gazi ailelerinin mensupları için Kaymakam Ali Candan evsahipliğinde gerçekleştirdiği iftar yemeğinin büyük bir birliktelik ve dayanışma içinde huşu içinde gerçekleştirilmesi” ayrı bir güzellik idi..
Gerçekten tebrik ederim..

İFTAR BEREKETİ!
Şehit ve gazi ailelerinin unutulmadığı, yalnız olmadıkları bu vesile ile bir daha perçinlenmiş oldu..
Şüphesiz, Sakarya genelinde bu tür iftarlar veriliyor, toplumun farklı kesimleri, bu iftar sofralarında bir araya getiriliyor..
Şüphesiz, “Ramazan ayı bereketi içinde, duada buluşmak, bir sofra etrafında, birlik ve beraberlik halkaları oluşturmak, hatırlanmak, hatırlamak”, ne güzel!
Belçika’nın başkenti Brüksel’de Büyükelçimiz Dr.Hasan Ulusoy evsahipliğinde, Brüksel ve Anvers başkonsoloslarımız Umut Deniz, Batu Kesmen ve diğer yetkililerin katıldığı bir iftar programında, basın mensubu arkadaşlar ile bir araya geldik.
Ramazan ayı bereketinin bir başka yansıması olarak, bu buluşmada, aynı zamanda Belçika’da yaşayan 300 Türk vatandaşınının, dünden, bugüne yürüyüşünü, yaşamını irdeledik..

BELÇİKA’DA İFTAR SOFRALARI?
Belçika’ya  “işgücü” olarak gelen Türklerin, 60.Yılı kutlama hazırlıklarının da sürdüğünü söyleyen Büyükelçi Dr.Hasan Ulusoy, aynı zamanda, eksiklere de işaret edilmesini ve bunların giderilmesi için basına düşenin yapılmasını, arkadaşlarımızdan istedi..
Belçika’da,”yeni bir yaşamı benimseyen Türklerin, dünden bugüne iftar geleneği” sürüyor..
Önce, aile içi iftar yemeklerinin verildiğini, bunu resmi kurumlar ile sivil örgütlerin, iş adamlarının verdiği iftar yemeklerinin takip ettiğini söylemeliyim..
İftar yemeklerinde buluşulması, aynı zamanda teravih namazlarında ve sahur birliktelerinde devam ediyor..
Bu güzel Ramazan geleneklerini, yeni nesile aktarırken, “elbette ayrıştırmadan, kırmadan, incitmeden davetlerde bulunmak” gereği unutulmamalıdır..
Hele de resmi kurum ve kuruluşlarda temsilci olanların, bu haslete çok dikkat etmeleri, “ellerindeki imkan ve kabiliyetleri, eşit, adil, ayrıştırmadan, küslük taslamadan yerine getirmesi “,bu mübarek aya, farklı bir güzellik ve bereket katar..

HİZMETERLERİ UNUTULMAZ?
Belçika’da 1980 Yılından itibaren, ülkede yaşayan Türklere, dini konularda büyük destek olan Belçika Türk Diyanet Vakfı, bu manada zamanın Din Hizmetleri Müşaviri ve Diyanet Vakfı Mütevelli Heyet Başanı Emrullah Sarı ile farklı bir ivme kazandırmıştır..
Başkent Brüksel’de Türklerin yoğun olarak yaşadığı Schaerbek ve Saint-Josse ilçeleri sınırındaki yeni satın alınan ve hizmete açılan “Belçika Türk Diyanet Vakfı’nda geçirilen konferanslar, toplantılar ve verilen iftar yemekleri” unutulamaz..
Başta Belçika’da her dinin temsilcisinin, bu iftar sofralarında buluşturulması kadar, Belçika’da görev yapan din görevlileri, cami derneği başkan ve temsilcileri, resmi yetkelilerimiz, siyasiler, basın mensupları, işadamlarının bir araya getirilmesinin yarattığı olumlu havayı anlatmama gerek yok..

SUİSTİMALLER CAN SIKIYOR?
Malesef, “gelenin, gideni arattığı” gibi, “bu güzel sofraları, kendi çıkarlarına, suistimallere alet edenlerin yarattığı küslüklere de” işaret etmeden geçemeyeceğim!..
Bu milletin imkan ve kabiliyetlerini yönetmekle görevli olanlar, ne yazık ki, kutsal değerlerimizi bile suistimal ederek, işine geldiği gibi hareket etmesi, hesap vermemesi, “ben bilirim, ben yaparım” anlayışında  ısrar etmesi, “vatandaşımız nezdinde büyük itibar kaybına” neden olmuştur..
Bu milletin değerlerini yürütmekle görevli olanlar, “hele de iftar sofraları kurarken, ince eleyip, tartmak, düşünmek ve uygulamak” zorundadır..

RAMAZAN AYI BEREKETİ!
Uzatmayalım, her Ramazan ayında olduğu gibi Belçika’nan dört bir yanında yaşayan vatandaşlarımız, kendi imkanları ile inşa ettiği işaret taşları dediğimiz camilerde, mekanlarda Ramazan ayını huşu ve vecd içinde yaşıyorsa, “bunu birlik ve beraberliğine” borçludur..
“Bu birlik ve beraberliği suistimal eden, bozmaya çalışanlara, iftar sofraları, Ramazan ayı bereketi” üzerinden fırsat vermemeliyiz!..
Bu yaban ellerde, “kültürel ve dini değerlerimizi yaşamak, yaşatmak”, herkese nasip olmaz!..
Lütfen, “bu önemli ayların, günlerin” kıymetini bilelim!
Bu dünya kimseye kalmıyor dostlar!
Yusuf Cinal yazıyor/16 Nisan 2022 Brüksel