MARTİN LUTHER KİNG 1963 de Washington’da 200 binden fazla kişiye karşı yaptığı konuşmaya,’’ BİR HAYLİM VAR’’ diyerek başlamıştı. ÖZGÜRLÜK VE ADALET istiyordu.1968 de bir suikast sonucu öldürüldü. AMERİKA da siyahlar hala sorgusuz sualsiz öldürülüyor.

Benim de hayallerim var. Bakalım bu hayallerime sizde katılırmısınız? Maskesiz dışarı çıkabileceğimiz günleri hayal ediyorum. Dostlarımı, akrabalarımı ziyaret edebileceğim, onlarla oturup dertleşebileceğim, hastalandıkları zaman ziyaret edebileceğim, cenazelerine çekinmeden gidebileceğim günleri hayal ediyorum. Okulların açık olduğu, çocuklarımızın, torunlarımızın okullarına gidebildiği, arkadaşlarıyla oyun oynadığı, öğretmenleriyle yüz yüze eğitim alabildiği günleri hayal ediyorum. Çarşıya pazara rahatça gidebildiğim, esnafın, işçinin, memurun, çiftçinin yüzü güldüğü, berberimde tıraş olabildiğim, onlarla şakalaştığım, hatta tartıştığım günleri hayal ediyorum. Her gün Sağlık Bakanlığı verilerini takip ederek, bu gün kaç kişiyi kaybettik, kaç kişi korona virüse yakalandı, kaç hastamız yoğun bakımda demeyeceğimiz, hastalandığımız zaman korkmadan hastaneye gidebileceğimiz günleri hayal ediyorum.Anlyacağınız VİRÜSÜ YENEECEĞİMİZ GÜNLERİ HAYAL EDİYORUM.

Başka hayallerim de var. ÖZGÜRLÜK VE ADALET benim de hayalim. Din ve vicdan özgürlüğünün tam olduğu, kimsenin dininden, mezhebinden dolayı yadırganmadığı, kınanmadığı, kendi din anlayışının dayatılmadığı bir dünya hayal ediyorum. Düşündüklerimizin özgürce ifade edilebildiği, düşünmenin suç kabul edilmediği, farklı düşüncelere saygı duyulduğu bir ortam hayal ediyorum. Yargının tam bağımız olduğu, iktidarların yargıya müdahale etmediği, talimat vermediği, yargının ve kanunların adil olduğu bir düzen hayal ediyorum. Kamu da denetimin mutlak olduğu, Kamu malına göz bile dikmenin suç teşkil edeceği, ihalelerin şeffaf yapıldığı, Kamu görevlilerinin liyakat esasına göre seçildiği bir anlayışı hayal ediyorum. Vergi de adaletin ön planda olduğu, gelir dağılımında adil olunduğu, eşit işe eşit ücretin ödendiği, işçi, memur, emekli’ nin aldığı ücretle geçinebildiği, çiftçini, esnafın,sanayicini,.ticaret erbabının üretebildiği, ürettiğinin,sattığının karşılığını alabildiği günleri hayal ediyorum.Bankaların en yüksek kazanca sahip şirketler sıralamasında ön sıraları almadığı, vatandaşın kredi kartı ve kredi borçları yüzünden icralık olmadığı, Devletin yüksek faizle borçlanmadığı, Merkez Bankasının döviz rezervlerinin eritilmediği bir ülke hayal ediyorum. Dünya da markalaşmış bir çok ürünü olan, sanayi de ileri teknolojiye geçmiş, tarım da, hayvancılık da kendi kendine yeten, savunma sanayin de kimseye muhtaç olmayan BÜYÜK BİR TÜRKİYE HAYAL EDİYORUM.

Hayallerim bunlarla da bitmiyor. Her türlü siyasi makamın millet tarafından seçildiği, milletvekillerinin Genel Başkanların değil Milletin vekili olduğu bir siyasi düzen hayal ediyorum. Siyasi partilerin Genel Başkanlarının, seçim öncesi halkın karşısında birbirleriyle sorunları tartıştıkları, minderden kaçmadıkları, birbirlerini suçlamak, hakaret etmek yerine, milleti bölmeden, ayrıştırmadan mücadele ettikleri bir anlayışın hâkim olmasını hayal ediyorum. Barajlarla milletin reyinin heba olmadığı, azınlık haklarının en az çoğunluk hakları kadar korunduğu, seçim sisteminin adil ve demokratik olduğu bir DEMOKRASİ hayal ediyorum. Aklın hâkim olduğu, akılsız imanın hiçbir işe yaramadığını bilen, bu anlayışla eğitim veren okulların ve öğretim görevlilerinin olduğu, yetişmiş, iyi eğitim almış gençlerinin ülkesini terk etmediği bir ülke hayal ediyorum.

Hayallerin sonu yok, çünkü dertlerin sonu yok. Bu hayallerim içinde bir tanesi var ’ki belki bu dertlerin çoğuna çözüm olabilir. Bu sizinle paylaşacağım son hayalim olsun. Bu günkü liderlerin siyasetten ayrıldığını hayal ediyorum. Bu günleri görmek için gayret sarf ediyorum. MARTİN LUTHER KİNG hayallerinin gerçekleştiğini görmeden bir suikast kurban gitti, inşallah ben hayallerimin hiç olmazsa bir kısmının gerçekleştiğini görebilirim.

Gerçekleşeceğini umduğum güzel hayaller ve sağlıklı günler dilerim…