Sevgili okurlar,
Sizlere Sakarya’nın nabzını tutan  görüş ve düşüncelerimiz yanında ülke gerçeklerini de paylaşmaya büyük özen gösteriyorum..
Bu ülkenin, bu kentin yaşayanları olarak, görev ve sorumluluklarınızın bilincinde olarak,karınca, kararınca gördüklerimizi,düşündüklerimizi ve olması gerekenleri  paylaşmaya büyük özen ve titizlikle kaleme alıyorum..
Bizim Sakarya Gazetesi kurucu Başkanı Adnan Yüksel ile birlikte zaman, zaman bazı gezi ve ziyaretlere katılarak, siyasilerimizle, iş adamlarımızla buluşuyor, görüş ve düşüncelerimizi paylaşıyoruz..
Sakarya’da gazete sahibi olmak kadar, bir gazeteyi yaşatmak ta o denli zor! Bunu bilen insanımızın çokluğu da bir gerçek. Zira gazete çıkarmak bir ticaret işi olsa da dükkanda satılan haberlere bugünlerde rağbet edip gazete satın alanların sayısını bir düşünün?

GAZETE OKUMAK BİR KÜLTÜRDÜR!
Dijital ortamda, her türlü haber ve bilgiye ulaşanlar, bugünlerde “gazete satın almak” diye bir düşünce içinde, ne yazık ki değiller!..
“Gazete satın almak, gazete okumak” bir kültürdür!
“Bu kültür geleneğini hala yaşatanların olması ve gazetesini inatla çıkarmaya çalışanların bu ülkede bulunması” çok önemlidir..
İşte Sakarya’da, bu işe soyunduğunda, “bu gazete bir iki ay sonra kapanır”diyenlere inatla gazetesini 19 Yıl başarı ile çıkarmayı başaran, birçok krize rağmen, yenik düşmeyen, gazetesini onurla, başarı ile gelecek kuşaklara teslim etmeye hazır olan Adnan Yüksel kardeşimin gazetesinde yazmak, benim içinde elbette bir ayrıcalıktır..
Görüş ve düşüncelere bu kadar saygı gösteren, dost ve arkadaş timsali Adnan Yüksel’in içinde bulunduğu durumu görerek, gazeteye sahip çıkılması konusunda arkadaş ve dost çevreme “ Arkadaşları bu Bizim Sakarya, ayakta dik durması, ülke ve kent sorunlarını irdelemesi, sesimiz, gözümüz , kulağımız olması gerek” dememin altında bir menfaat yoktur!
Kağıt satın almak, haberleri hazırlamak, boya ve baskı işlerinin üstesinden gelerek, gazetesini satış noktalarına ulaştıran, bu yolda eşi ve ailesini ihmal eden Adnan Yüksel’in nasıl koşturduğunu bilen biri olarak, ona katkı sunmak bizim de bir Sakaryalı olarak  görevimizdir..
İşte insanımızı bilgilendirme, haberdar etme yolunda bu kararlılık içinde koşturuyoruz..
Sakarya’da günler çabuk geçti..
Üç aylık zaman dilimi içinde sbizlere çok farklı görüş ve düşünceler yanında bazı tespitlerle geldik..
Bu zaman dilimi içinde arkadaşımız, edebiyatçı  Fahri Tuna ile birlikte hazırladığımız “Hakikatin Peşinde Bir Ömür Yusuf Cinal” kitabı için, birçok  ziyaretlerde bulunduk..
Bize ilgi gösterenler, kitap satın alarak alicenaplılıklarını sergileyenler oldu..
Onlara da müteşekkiriz!
Ama bazıları vardı ki, onlara bir türlü ulaşamadık!
Kimi il dışında, kimi kent dışındaymış!
Sağlık olsun!
Bu İl’de “gazeteci” olmak, ne kadar zor ise, “yazar” olmak, kitap sahibi olmakta, o kadar zordur!
Evet, “Sakarya’ya Allahaısmarladık “ deme günleri geldi..
Nasıl ki, güneşin sıcaklığının azalması ile birlikte “gurbet kuşları” geldikleri yere akın ediyorlarsa, bizim de “kürkçü dükkanına” ,yanı “ikinci vatana” dönme vaktimiz geldi!..
Ama uzakta olsak ta, Sakarya’nın sorunlarında, güzelliklerinde, acı ve tatlısında, yeşilinde, siyahında birliktelik yapmaya devam edeceğiz..
Dedim ya, sağlık olsun!
“Sağlık” her şeyin başı değil mi?
“Para, pulun “ geçmediği, “itibarın, koltukların” al aşağı olduğunu bilmeyenimiz mi var!?
Bir çay, bir acı kahvesi ile bizleri baştacı edenlere selamlar olsun!
İyi ki onlar, yani iyiler var..

AKYAZI,AH AKYAZI?
Geçtiğimiz günlerde  memleketim Akyazı’daydım..
Belediye Başkanı Bilal Soykan ile buluştuk, dertleştik..
Kendisine yeni kitabımı takdiml ettim.
“Belediye Başkanı” ünvanı herkese hoş gelebilir?
Ama işler hep göründüğü gibi değildir?
Ziyaset havuzunda öyle yüzmek, kulaç atmak herkresin de harçı değildir!
Bütçe gerekli, proje gerekli, mühendis, eleman gerekli, yetenek gerekli,destek, teşvik gerekli..
Herkesi ikna etmek öyle zordur ki?
İşte Akyazı Belediye Başkanı olarak Bilal Soykan, ilçe merkezinde bir alana kazmayı vurdu..
Çalışmalar sürüyor..
Akyazı’da bir başka homurtular,sızlanmalar başladı..
Bilirim Akyazı’da belediye başkanlığı çok zordur!
Eleştirirler, ama kendileri, bazı sorumluluklar konusunda “burunlarından kıl” bile  aldırmazlar!?
Herkesin bir hesabı vardır ya?
Eleştirirler, kendi evlatlarımızı çekiştirirler, ayakbağı olurlar, başarılıları çekemezler!?

SADECE AKYAZI MI?
Böyle gelmiş, böyle gidiyor işte?
Bu sadece Akyazı’da mı böyle?
Büyükşehir’de de Başkan Ekrem Yüce’nin başarısını, çalışmalarını çekemeyenler yok mu?
Olmaz mı?
Akyazı, Karasu, Hendek ve diğer ilçelerde de durum aşağı yukarı budur?
Siyaset bu ya, içine giren ne çıkabiliyor, ne de rahat hizmet verebiliyor!?
Akyazı’da bir başarılı özel kalem müdürü ve başkan yardımcısı Ali Özer var..
Emekli olmuş, gelmiş şimdi memleketine hizmete soyunmuş!..
Ülkenin en sıcak bölgelerinde başarılı hizmetler vermiş biri Ali Özer..
Başkan Bilal Soykan’a kol kanaT geriyor, hep yanında duruyor..

İLÇEDE ÇIBANBAŞLARI VAR!?
Akyazı için, hizmet için, gelecek için, birlikteliğe soyunmuş..
Ama ilçede çıbanbaşı olanlar var?
Onlar, belediye uygulamalarından, yasalardan rahatsız!?..
Tabureyi dükkan önüne atıp oturacak,gelen geçeni kolaçan edecek?
Kimi de halkın geçit yolu olan tretuvarları işgal edecek,kimse kendisene seslenmeyecek?
Kimi de ilçe merkezinde motorsiklet tamiri yaparak,gürültü çıkaracak,ama şikayetler olmayacak..
Kimi,binasını yoma taşıracak,kimi yasaları umursamayacak?..
Gel de hiçmet adına yürü bu yollarda?

BAŞKA YOLU YOK?
Dertleştik Ali Özer ile..
Başkan Adnan Yüksel ile birlikte kendisini dinledik..
Bilmezmiyim, Akyazı’yı,Hanya’yı,Konya’yı?..
Bunca yıl istemediklerini, gelip senden isterler?
Elindeki “sihirli değnek” ile ilçenin imajını düzelt derler!?
Ama yılmak yok, bu ilçeye hizmet gerek,hizmeteri gerek!
Bizler yazacağız, sizler hizmet edeceksiniz, ama ölçü kaçmayacak?
Yarınlara hep birlikte yürüyeceğiz..
Bu işin sağı,solu, merkezi yok!
Herkese eşit, adil olarak hizmet edeceğiz..
İmkanlar ne elveriyorsa, onu yapacağız..
Kısaca, imkansızı başaracağız!..
Başka yolu yok!
Zira beklenti büyük!
Yusuf Cinal yazıyor/ 30 Eylül 2021 Perşembe ,www.bizimsakarya.com.tr