Sevgili okurlar,
Bizim Sakarya Gazetesi ile internet gazetemiz,
www.bizimsakarya.com.tr adresinde 7 Ekim 2021 Perşembe günü yayımlanan “Sakarya’da gazete sahibi olmak” adlı yazıma, refikimiz sevgili Yenigün Gazetesi Sorumlu müdürü N.Müjdat Çetin kardeşim, lütfedip bir eleştiri açıklaması gönderdi.
Kendisine teşekkür eder, görüş ve düşüncelerini okurlarımız ile paylaşarak, kendi görüş ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim:

BİRÇOK ÇALIŞMAYI HAYATA GEÇİRDİK
“Sevgili hocam.
 Sakarya Gazeteciler Birliği'ni ziyaret edip ne gibi çalışma yapıldığını sorsaydınız bilgilenebilirdiniz.
Biz mesleğimiz ve meslektaşlarımız için birçok çalışmayı hayata geçirdik.
Elbette kurumlar olmadan gazeteciler olmayacağına göre. gazetelere ilan konusunda destek verdik.
Bu gün ‘icra ilanları’  gazetelerde yayınlanıyorsa, bu SGB'nin
girişimi ile olmuştur.
SGB'nin üst kuruluşu Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu (TGK) Basın İlan Kurumu'nda Genel Kurul ve Yönetimde 3 temsilci ile temsil edilmekte ve gazetelerin ayakta kalması için her türlü girişimi orada da yapmaktadır.
İnternet medyası için de her türlü görüş ve bilgiler Çalış taylarla aktarılmıştır.


GAZETE SAHİPLERİ MESLEKTEN DEĞİL!
Sakarya'da sorun sadece “gazete çıkarmak” değil, “sahiplerin gazeteci olmaması” ile sıkıntı büyüdü.
Sektör, bugün “gazeteci olmayan” girişimcilerin elinde!.
Bu Sakarya için değil Türkiye basını içinde geçerli...
SGB gerek mesleki ve gerekse üyelerinin yanında basın çalışanları için her türlü çalışmayı yaparken (Buna eğitim-konut sahibi yapma-olaylarda basına yapılan saldırılar gözaltılar dahil) maalesef diğer gazeteci meslek kuruluşları buna şiddetle karşı çıkıp utanmadan 9 sütuna manşet yaparak, gerek siyasi gerekse bürokrat kesimini, sanki yanlış bir şey yapılıyormuş gibi etkileyerek, engel olmaya çalışmışlardır. Ama her türlü engele rağmen bunlar aşılmış ve meslektaşlarımız konut sahibi bile yapılmaktadır.

SGB BOŞ İŞLERLE UĞRAŞMIYOR!
“SGB dışında boş işlerle uğraşan meslek örgütlerine maalesef arkadaşlarımız ve şahsınız reklamı fazla” diye özen göstermekte işin aslını böyle olmadığını araştırma gereği bile duymamakta. Biz işimizi yapıyoruz.

Müjdat

Hocam seni sadece bilgilendirmek istedim. Başka bir amacım yok... Geldiğinizde ayrıntılı anlatırım.”

CEMİYET ÜYESİ GAZETECİ?
Sevgili okurlar,
Sevgili N.Müjdat Çetin kardeşim, bu yukarıdaki açıklamayı bana  özel olarak gönderdi. Kendi köşesinde bu açıklamayı yayımladı mı bilmiyorum.
Hülasa, Sakarya Gazeteciler Cemiyeti(SGC) ile Sakarya Gazeteciler Birliği arasındaki yarışa, polemiğe girmem!..
36 Yıl sonra üyesi olduğum Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’ne üye olmamın elbette bir anlamı ve manası var..
Ben Sakarya’dan bu cemiyetin üyesi olarak ayrıldım. Keşke beni cemiyetten silenler, bana haber verme nezaketi ve olgunluğunu gösterselerdi! Bunu şimdi tartışmak istemiyorum. Yıllar sonra üyelik için başvurumu yaptım. Gereği de yapıldı. Teşekkür ederim!
Kaldı ki Sakarya Gazeteciler Birliği(SGB) oluşumu ile ilgili gelişmeleri basından takip ettim. Bu ayrılık ve yapılanma ile ilgili de yorumda bulunmam..Herkesin bir takdiri ve duruşu var, saygı duyarım. Kaldı ki, her meslektaşım, arzu ettiği yerde üye olarak bulunabilir..Sorun yok!

BASIN MENSUBU ARKADAŞLARLA BÜTÜNLEŞTİK..
Cemiyet
ile Birlik çalışmaları önemli. Üç ay boyunca her iki oluşumda bir çalışma görmedim. Sadece ziyaretler basına yansıyor.
Kaldı ki, benim kitabım ile ilgili basın toplantısına tüm basından temsilcileri davet ettik.
Her iki meslek örgütü başkanlarına ulaştım. Sevgili Sakarya Gazeteciler Birliği Başkanı Sezai Matur, mazereti olduğunu, yine Sevgili Sakarya Gazeteciler Birliği Başkanı Zeki Aydıntepe, Cebeci’de tatilde olduğunu beyan etti.
Bu vesile ile basın toplantısına gelemeyen başkan ve arkadaşlara kitaplarını, ziyaretle vermeyi uygun gördük.(Fahri Tuna buna şahittir)
Sakarya Gazeteciler Birliği Başkanı Sevgili Zeki Aydıntepe, Adapazarı Sait Tanış Kültür Merkezi’ndeki tanıtıma katıldığı için, Birlik ziyaretimizi gerçekleştirmedik. Hatta Başkan Zeki Aydıntepe için Yeni Sakarya Gazetesi’ne ziyarette bulunduk. Kendisi ile kararlaştırdığımız saatte buluşamadık ve kitabı sevgili Engin Arapoğlu’na takdim ettik..
Bu manada bütün toplantılara çeşitli nedenlerle gelemeyen Gürkan Kılıç, Hasan Coşkun, Nejdet Başoğlu ve bazı arkadaşlarımıza kitaplarımızı sunduk. Herkese gösterdikleri ilgiden ötürü teşekkür ederim. Güzel bir mesleki dayanışma oldu.. Keşke bunu diğer sivil ve siyasi örgütlerde gösterebilseydi!

YUSUF CİNAL’I TANIYANLAR?
Bazı arkadaşlara ise maalesef ulaşamadık!. “Yaz mevsimi, tatil dönemi” diye kimseye de darılmadık.
Hatta Akyazı’da bile arkadaşlarımız ile bir türlü bulaşamadık!. Oysa, Akyazı’da öğrencilerimizin düzenlediği bir toplantı vardı. Oraya çıkıp gelebilirlerdi değil mi?
Bunu sadece meslektaşlarım için söylemiyorum?.
Yusuf Cinal’ı tanıyanlar için söylüyorum elbette!..
Hasta olmasına rağmen, okul arkadaşım Hasan Bilmiş, Karasu’dan, muhterem eşleri ile kalkıp gelebiliyorsa, diğerlerinin takındığı tavrı siz düşünün!?
Ne tür mazeretleri olabilir ki?
Evet, “Sakarya’da gazete çıkarmak” kadar, “gazeteci de olmak” zordur!
Benim üzerinde durduğum,” gazetelerin kente mal olması, insanımız ile buluşması, vatandaşın sorunlarını” enine boyuna irdelemesidir..

BİLGİLENDİRMEK, HABERDAR ETMEK GÖREVİMİZ!
Gazetenin sahibi kim olursa olsun, adı üzerinde, gazeteler, belli etik kurallar çerçevesinde, “insanımızı bilgilendirmek, haberdar etmek, sosyal kültürel olguya katkı sunmak, ekonomik, siyasi, sportif gelişmeleri alabildiğine geniş bir şekilde paylaşabilmek, halk tarafından teveccühle kabul görmek, esnaf ile ticaret erbabı ile birliktelik sergilemek” için yayımlanırlar..
Gazeteler, toplumun aynası, vitrinidir!
Bunu yaparken, “herkesin bir yoğurt yiyişi, anlayışı, duruşu “vardır elbet!
Burada asıl mesele, “gazetelerin saygın, güvenilir” bir şekilde kent ile bütünleşememesidir.
Halk, “bir gazetede kendi sorunlarının dillendirildiğini, yüksek telden sorunlarına sahip çıkıldığını görmüyorsa”, o zaman sorunun kaynağını araştırmak gerek..
Bu sadece gazeteler için değil, diğer tüm kurumlar için de geçerlidir..
Gazeteler, sadece resmi ilanlar ile yaşatılamaz!
Burada halkın, esnafın, diğer sivil örgütlerin, siyasilerin, her kesimin katkısı da önemlidir..
İşte burada eksik olanı işaret etmekte bizim görevimizdir..
İktidara sırtını dayamakla, belli kurum ve kuruluşların ilanlarını almakla da, iyi ve sorumlu gazetecilik örneği sergilenemez!
Bu eleştiri ve saptamaları yaparken, bizim kıstas olarak kent bütününü ele aldığımız, gazetelerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara, yetersizlikleri ortaya koyma çabamızdan başka bir niyetimizin olmadığı bilinmelidir. Bundan da bir başka anlam çıkarılmasın!
Sakarya için, Sakaryalılar için, ülkemiz ve insanlarımızın içinde gazeteciler olarak asıl misyonumuz; “bilgilendirmek, haberdar etmek, kent ve ülke sorunlarına sahip çıkmak, çözüm önerilerini” yayımlamaktır..
“Boş işlerle uğraşanlar” bizi de ilgilendirmiyor dostum!?
Yusuf Cinal yazıyor, 9 Ekim 2021 Cumartesi,www.bizimsakarya.com.tr