Sanki Yerel Seçim’de adayım ve haldır haldır köylerde, dağlarda dolanıyorum.

     Sana ne, “YHT tünellerinden? Akçay-Hacımercan arasında tüneller açılmış! YHT, Doğançay’dan Arifiye’ye uğramadan direkt Sapanca’ya geçecekmiş!”

      Arifiye’ye şahane bir Gar yapıldı. Bu istasyon binasına İkinci Üniversite’nin Raylı Sistemler Teknolojisi bölümü yerleşmeli.

      İnanın, Türkiye’de bir üniversite bölümü için böylesine cuk oturacak bir mekân yoktur… Ders yapılırken, camdan demiryollarının ciğerini izle!”    

                                                            ***

       Oradan Yeni Hal’e her ay gider oldum. Yerel Seçim’de açılır... Ama 2-3 yıldır etrafındaki yol çalışmalarından canından bezen Eski Hal esnafı orada da çok çok çile çeker

      Bölgedeki yol, katlı kavşak çalışmaları, Erenler AVM’de eşek yükü kira ödeyen firmalara da çok büyük maddi zararlar verdi. Sadece o mu?

       İnşaat sektörü sıkıntıda. O bölgede ise inşaat sektörü gayet iyi gidiyordu. Bölge yol çalışmaları ile kuşatıldı. Girmek, çıkmak işkence. Her şey durdu.

                                                             ***

      Etbalık Kavşağı’nı Yeni Karasu duble yoluna bağlayacak Katlı Kavşağın ayakları tamamlanıyor. Ummadığım kadar hızlı. Yeni yılın ilk aylarına bile yetişir gibi.

      Marangozlar çarşısı kavşağını, Dörtyol sanayilerine bağlayacak Uluyol Bulvarı da bu yıl sonuna kadar biter gibi. Sözü artık nereye bağlayabilirim:

                                                             ***

     Ülkede ekonomik sıkıntı her geçen gün daha çok hissedilecek. Evlerde, sektörlerde alarm çoktan verilmeye başlandı.                                          

      İyi de; Siyasi İktidar; Hükümet durmadan, “Halka verir talkını! Kendi götürüyor salkımı!” Belediyelerimiz kaç yıllık geleceğimizi bile borçlanmış?

      Devlet kasasından siyasi harcamalarda en küçük şatafattan kısma yok; üstelik, “Temsilde tasarruf olmaz!” gibi de bahane. Hükümet, Resmi Görev (?) icadında usta. Görkemli temel atma, açılış törenlerine servetler harcanıyor.

       Belediyeler, sona gelinen şu yatırımlar bitince en az 6 ay durmalı. Yaşayan şehrin 6 ay sadece günlük rutin hizmet işleri yapılsın.

       En az 1 yıl, gelecek 5 yılın zorunlu yatırımları planlansın. İyi planlansın ve 2 yıl sonra en kolay 2-3’ü başlasın. Hepsini değil, % 80’ini yapanı başımızda taşıyalım…

       İnsanlar bıktı bu iş kamyonlarından, beton mikserlerinden ve bol kepçeli yatırımlardan. Hele de, 5 yılda 3 kez kazılıp yapılanlardan!

                             OSB’LERE ELEMAN BULUNAMIYOR?

    “Sakarya ihracatta tarihi rekorlar kırıyor… İhracatta ilk 8-10 il içindeyiz. Ülke ihracatında hedefimiz ilk 5” 

    Bu şişinmeler, Siyasette ve meslek odalarında günün Seçilmiş Yönetenlerine aittir. Amaç, kendi konumlarını kollamak, yontmaktı; bir kısmı artık yoklar.

     Şimdi Yerel Seçim var; gündemi başka sallamalar (!) sallıyor! “3 OSB işliyor. İkisi genişliyor. 5 OSB de sırada… Sakarya’da toplamda 8 OSB’miz olacak.”

                                                                     ***

     Benim gibi ekonomi cahili biri bile; Sakarya’nın Gelecek Planlamaları sıfır! İlin, radikal uygulanacak bir Yüzölçüm Planı yok! Var, denir, ama yok!

      Nitelikli Nüfus Planlaması da yok! AHA; “OSB’lerde eleman arama ilanları var; başvuran yok. Çalışacak işçi bulamıyoruz!” deniliyor.

       Planlı işleyişi olan bir ilde; Nitelikli Nüfus sayısı, Çalışanların mesken ihtiyacı, Çocukların okulları, Sektörlerin Mesleki Okul öncelikleri, sosyal kültürel çağdaş tesis ve alanlar… Her şey düşünülür, her şey…

       “Sakarya’ya 8 OSB kurmayı gerçekleştiriyoruz!” diye şişinildiği gün; ortada 1.OSB ve Hendek 2. OSB var. Söğütlü % 50-60 oldu mu, göremiyorum?

     Ötede; 2,5 OSB var ve “Çalışacak eleman bulamıyoruz!” denilirken; Adapazarı ve Hendek OSB.’leri alanlarını katlayarak genişletiyor.

      Bakın, ben cahilim; ekonomik dar boğazlar beni her an hazırlıksız yakalar da; bu nasıl genişleme zamanlaması, neden?

                                                            

        OSB demek, bu ülkede yabancı ülkelere satılacak teknolojileri ve malları da üreten kuruluşlar demektir. Devlet destekli, çağdaş altyapılarla kurulan dev işletmeler…

       Yazımı; “Toyota oto ihracatını ve 3-5 kuruluşumuzun ihracatını çıkarın; ihracat rekorları kıran ekonomimizi öyle tartışın.

       Mevcut 3 OSB’ye sığmayarak, 8 OSB isteyen ilçe sanayi rantçılarını da planlı durdurun!” sözüyle bitireyim.  Kimse sövmesin... Gerçek budur! 

      SATSO şu gün, Sanayi Ticaret rotamızı belirleyecek en doğru ve donanımlı oluşum. Siyaset yeter ki, İktidarı ve Muhalefeti ile Ayrımsız-Dayatmasız yanlarında olsun.