SEÇİLEREK, Ülkenin ve İLLERİNİN her alanında, YÖNETME Masasına getirilmiş bireyler, halka karşı açık-hesap verebilir olmalı. 

   Ülke güvenliği için bir dolu istisna olur. Ama, halkın bilgisine sunulan, yasalarla korunan; İl doğasının kısa-orta-uzun planlamalarla düzenlenmesi şarttır. .

    Halk ilinin doğasını mutlak korumak zorundadır. Ürkütülmüş, korkutulmuş, yasaklanmış veya yönetenlerden beslendiği için susmak zorunda kalmışsa; Halk, işte O Gün sürüklendiği sonu göremez!

   Yaratılmış doğasını; halkının birlik-bilgi-beceri liyakati ile çoğaltan-üreten-satarak geleceğini kuran, O Sakarya’nın 1950-1970’li yıllarını gel de arama?

     Sakarya, yakın yıllara kadar dünyanın göz bebeği İstanbul’un gıda ambarıydı. Şu gün mahalle bakkalları yok; Köylerde bile AVM modası var.

    Sakarya, kendi tohumlarından, hayvanlarından üreten, satan, kazanandı!

   Et, süt, yoğurt,  tereyağı, peynir, yumurta, mısır, patates. Kabak; üzüm, elma, armut, her meyve hayattı. Bugün sadece inek de değil, saman bile ithal.

    Son yıllarda Köy-Köylülük hor görülür oldu. Başta kamu arazileri; Yaratılmış Üreten Toprak zenginliklerimiz gözler önünde yok edildi.  

    Serdivan, KÖY’DÜ(?) Çark Deresi’nin kuzeyi, doğusu tarım arazileriydi. Yok edildi, edilecek de! Bizim 30’lu yaşlarımıza kadar O topraklar ekilirdi!

    Düne kadar var olan muhteşem Arabacıalanı Merası son 20 yılda imarlarla  taşlaştırıldı. Yazlık bitti; Evrenköy, Karakamış gitti, gider.

     Kamunun Yazlık Pancar Araştırma Enstitüsü arazisi hangi Amcamlara, ne şartlarla kiralandı? Kira alınabiliyor mu? Kiralar ne kadar oldu?

    Arazilerimiz yollara, barajlara, imarlara feda edildi. İçme sularımız, göllerimiz, akarsularımız, ormanlarımız, köylerimiz, meralarımız, fidanlıklarımız, haralarımız, köy meydanlarımız sanki talana uğradı, uğruyor.

   Tarımın-Köylümüzün araç gereç, ilaç gübre destekçisi Türkiye Zirai Donatım Kurumu, köylerde bile var olan tesisleriyle, bir ortaokul fiyatına satıldı.

   Merak etsenize, kimler KÖYLERDE TOPRAK TOPLUYOR? Kimler, ne için toplar, öğrensenize? Siyasete sorun ve Sakaryalılara açıklayın.

     Örnek; Arifiye Zirai Araştırma, Devlet Fidanlığı arazileri bitti. İmar Sapanca Gölüne dayandı. Doğusu, güneyi Geyve Boğazı girişine kadar imarla bitiriliyor?

   Arifiye orada. Tükeniş gözler önünde, sanki gözler kör, diller yutulmuş? Susturulduk mu? Çıkar için mi, ürkütülüp, korkutulduğumuzdan mı?

   Doğa harikası; Karasu, Hendek, Akyazı, Geyve-Pamukova, Sapanca tükenmez,  az zararla çıkar zannetme? Hiç biri 40-50 yıl öncesi gibi kendi halkına yetemez!

     Diyelim ki, halk umarsız veya ilgisiz, bilgisiz. Halkın güvenip Yöneten Seçtiği milletvekilleri, belediyeleri, muhtarlar ve bilumum meslek yönetenleri nerede?

    Hepsi, ama hepsi ülkenin nereye gittiğini görüyor! Halk bunu nasıl göremez?

   Tank Palet Fabrikası elimizden alınırken, İZİNLE, laf ola bir protesto yürüyüşü mü yapıldı? Sorsalar ya, Milli Tank nerde? Yürüyen bir Allah Kulu iki laf etsin?

    Tank yapacak firma nereye gitti? Numune tank bile yapan, açılmış ihaleyi kazanan MİLLİ Firma var mıydı? Ee, Palet fabrikası nereye sürüklendi?

    Sakarya 18-20 yıldır, plansız-programsız-dayama projelerle çok şey kaybetti.

   Plansız ve denetimsiz göçlerle insan yığıntısı bir şehir de olduk. “ Sakarya, 18-20 milletin huzurla yaşadığı bir İnsan Mozayiğidir!” lafı artık züğürt tesellisidir.

    Şehrin İnsan-Toplum-İmar Karakteri hallaç pamuğu gibi atıldı.

   Susmamalı; Kent karakterine dönmeli. Geleceği kurtarmak şart. Ülkeyi-Şehri  Yönetsin diye, halkın sorularına açık, Seçilmiş Liyakatli Yönetenler aramalıyız!