Şampiyonluğa aday bir kadro hem de maliyeti 16 Milyon TL’yi buluyorsa ancak 6 Milyon TL’yi bulmayan oyuncuları içinde barındıran ve küme düşmemek adına ligde mücadele eden bir Sivas Belediyespor’a 2 maçta 4 puan verip 2 puanla yetiniyorsa sakın ola kimse ama kimse bana ŞAMPİYONLUK MASALLARI anlatmasın.. Sivas Belediyespor’u bile yenemiyorsan susacaksın, düşüneceksin arkadaş…

Gömleği giyerken ilk düğmeyi yanlış iliklersen o gömlek kimsenin üzerinde güzel durmaz. Ütülü olsa da olmasa da hatta kravat bağlaşanda olmaz. Bu kadro oluşumu planlaması kurgusu programı baştan yanlıştı. Yani kısacası yanlış kadro mühendisliği yanlış hoca tercihleri bu ligin çok çok üzerinde harcanan Milyonlara rağmen Sakaryaspor’u bu duruma düşürmüştür.

Sakaryaspor’un uzun yıllardır çile çekmesinin borç batağına batarken bir türlü alt liglerden Süper Lige doğru çıkamamasının nedeni ne yazık ki işi bildiğini zanneden, konuşurken futbol ulaması kesilen ancak BİLMEDİĞİNİ BİLE BİLMEYEN hayatında AMATÖR futbol oynamamış MENAJERLERE teslim olan yönetimlerdir. Özellikle de siyasetin emir kulu durumunda olan BAŞKANLARDIR.

Yani bu takımın sorunu HOCALIK değildir. Hocayı da getiren, kadroyu da kuran bu bedava paraları dağıtanda YÖNETİMLERDİR. Kimse kusura bakmasın. Kurnaz yönetimler suçu üzerinden atmak GÜNÜ kurtarma, GAZ alma adına sürekli teknik adamları değiştirmekle ne yazık ki bu işleri düzelteceklerini koltuklarda daha fazla oturacaklarını zannediyor. Fakat sadece taraftarları basını kandırmıyorlar aslında kendilerini KANDIRIYORLAR…

****

Her hoca değişiminde takımlar yeni bir elin dokunuşu ve oluşan sinerji ile daha başarılı sonuçlar alarak dikkat çeker. Bu sadece Sakaryaspor’da değil ülkemizdeki tüm takımlarda yaşanan olaylardır.

İsmail Ertekin’den sonra iş başına gelen Murat Balaban’da da böyle oldu. Murat hocadan sonra görev alan Serdar Bozkurt’la da aynı görüntüler yaşandı.

Yani saman alevi gibi, yalancı bahar gibi Sakaryaspor dönem, dönem bir parlıyor, bir duruyor, bir bakıyorsunuz geri, geri gidiyor. Velhasıl büyük paralarla kurulan şanlı şöhretli kadro bir türlü ligde istikrarlı sonuçlarla buluşamadığı gibi son haftalarda henüz 2 MAÇ ÜST ÜSTE KAZANAMIYOR bile.

Deplasmanda bu ligin en fazla puan toplayan takımlarından olduğunu bildiğimiz Sakaryaspor geçen hafta Sivas Belediyespor gibi küme mücadelesi veren Pazarspor karşısında ölüp, ölüp dirilirken de 3 puana uzatmanın uzatmalarında gelen Devrim’in golüyle uzanmıştı.

Sivas Belediye maçı daha kolay olacak ve Yeşil-Siyahlılar yeni bir seriye iyi bir çıkışa yelken açacak diye düşünenler yine HAYAL KIRIKLIĞI yaşadı. Hatta bu sefer oynanan oyundan dolayı 1 puana bile sevinenler vardı.

Sivas ekibi öyle ahım şahım bir takım değil fakat Sakaryaspor’da 25 haftada hiçbir rakibini öyle eze, eze, doğru, güzel ve akıcı, AKILCI BİR futbolla yenerek güven veren bir takım değil.

Daha maçın başında 1-0 öne geçen takım olmanın acısını çekti aslında Sivas Belediye güçlü kadrolu Sakaryaspor karşısında. Oyunun bütün kaderini goller belirledi bu maçta çünkü golü yiyen ÇİÇEK gibi açıldı, kendine geldi. Golü atan ise kapandı, şaşırdı.

*****

Aslında Sivas Belediye defansını hiçbir takım bu kadar dağınık ve zor durumda yakalayamaz. Defansın solunda oynayan Muhsin sagda başladı adam yokluğundan. Hurşit gibi ön oyuncusu da defansın solunda görev yaptı mecburiyetten. Fakat Serdar hoca maça nedendir bilinmez rakibi zayıf yerinden yıkmayı planlayarak kanatlardan değil merkezden hücum yapmayı rakibi ortadan bitirmeyi düşündü.

Evet top ilk yarıda da ikinci yarıda da daha çok Sakaryaspor’da kaldı, oyun, pozisyon ve atak üstünlüğü de Yeşil-Siyahlılarda idi. Buna karşılık hareketlilik ve mücadele ise rakip Sivas ekibindeydi.

Ev sahibi Sivas iki perdelik bir oyun anlayışı ile bu maça hazırlanmış belli. İlk yarıda daha açık bir futbol ortaya koyarken iki kez öne geçmesine rağmen bir golü kendi oyuncusu kendi filelerini gönderip iki gol yiyince soyunma odasında hocası taktik değişime gitti ve ikinci yarıda Sivas Belediye takım halinde kendi sahasında kapanarak önce 2-2’yi nasıl korurum? Bir puanı alırım daha sonra ise uzun toplarla daha çok kontrataklarla Sakaryaspor’u yıkabilir miyim? Diye düşündü.

****

Serdar hoca ise yine alışılmış kalıplaşmış oyun tarzı ve oyuncu değişiklikleri ile ikinci yarıda sahadaydı. Devrim ve Mehmet Boztepe’yi oyuna alınca oyunu KANATLARA yıkmayı düşündü ve sağlı sollu yüklenmeye başladı. İkinci yarı tamamen Sivas yarı alanı ve ceza alanı içinde oynandı. Rakibin ikinci yarıda Sakaryaspor kalesine bir şutu bırakın bir atağı bile yok. Yattı kalkmadı 1 puanı kaptı Sivas ekibi.

Sakaryaspor ise hala kapanan bir takımı açabilecek ne oyuncuya sahip ne de bu oyunu ortaya koyan bir anlayışa. Dünya da açılmayan kapı veya açılmayan bir kasa yok diye düşünüyorum. Önemli olan ANAHTARINI, ŞİFRESİNİ bulmaktır. Olmadı ÇİLİNGİR bulacaksın daha da olmadı UZMANINA gideceksin. Yani kapanan takımları açmak tabi ki kolay değil ancak imkansız da değil. Bunun için çok çalışmak doğru oynamak doğru kadroyu oluşturmak lazım. Çünkü bundan böyle Play-Off maçlarında dahil tüm takımlar Sakaryaspor’u çözdü ve kapanarak, sabırlı oynayarak Yeşil-Siyahlıları durdurmanın sinirini bozarak istediklerini sonucu almanın hesaplarını yapacak. Burada senin ne yapacağın önemli ve Serdar Hoca bir an önce bu sorunu çözecek planlar üzerinde çalışmalı. Yoksa Play-Off’ta Play-Off’tan şampiyon olarak çıkmakta HAYAL olur.

MAÇIN OLAYI

İlk yarıda atılan gollerle 2-2 biten maçın sonunda Sivas Belediyespor’un şampiyon olmuş gibi sevinmesi,

MAÇIN KADER ANI

Kaleci Ahmet Doğan’ın son dakikada uzatmalarda Burak Öksüz’ün kafa vuruşunu inanılmaz bir refleksle kurtarması.

MAÇIN POZİSYONU

Defansın solunda oynayan Hurşit’in uzun menzilli füzesi ile gelen golde kaleci Oğuz’un sadece seyirci konumunda olması.

MAÇIN ADAMI

Olumlu yönde haddini bilen Sivas Belediyespor’un teknik heyeti. Olumsuz yönde ise Sakaryaspor teknik heyeti.

GÜNÜN SORUSU

Geldiği günden beri hep aynı taktikler üzerinde duran ve sürekli aynı mevki oyuncularının yerine aynı mevki oyuncularını alan Serdar Bozkurt ne zaman kendisini geliştirecek ve sistem değişikliğine gidecek?