Yeni bir hafta başında yine beraberiz. “Çin bana düşman olmuş, bana ne! Doğu Türkistan’da özgürlüğümüzü elimizden aldı, onu istiyorum. Bir Türk evladı olarak nasıl ses çıkarmayabilirim.” diyen Ebulfez Elçibey’i vefatının 21. yıl dönümünde rahmet ve saygı ile anıyorum.

Uzun zamandır sizlere bahsettiğim sıkıntıların başında tarım ve hayvancılık var. Geçen yıl 20-20 taban gübresinin tonu 1.700 TL iken şu anda 4.200 TL olmuş. Tonu 2.400 TL olan DAP gübrenin tonu şu anda 6.500 TL olmuş. Geçen yıl ÜRE gübresinin tonu 1.800 TL iken şimdi 4.600 TL. Tuik, gübre fiyatların da yüzde 52’lik artış var derken! bozuk hesap makinesi mı kullanıyor? Yoksa hesap kitap bilmeyen liyakatsiz kişilere mi makam teslim ediyor. Yaz aylarının sonlarına doğru yaklaşırken, sebze meyve fiyatları her geçen gün daha da artıyor. Vatandaş artık verilerin gösterdiği rakamlara değil, pazarda cebini yakan fiyatlara inanmaya başladı.

Yaşanan doğal felaketler de alınmayan önlemler, basiretsiz açıklamalar ve tarımda ki başarısızlık, haliyle tarım bakanı Pakdemirli’ye gözleri çevirmiş olsa da sayın bakan olaya Fransız kalmayı müthiş başarmış durumda. Suç dosyaları kabarık danışman ve yardımcılarına hiç girmiyorum bile. Başarısızlığını, başarı gibi sunmadaki çabası ve marifeti ile karşısındaki insanların aklıyla dalga geçer gibi. “Bu neden benim başıma sürekli geliyor.” diyorsan, Bir şaman öğretisi şöyle der; “Ders, sen öğrenene kadar devam eder.” Ülke olarak bunu biraz daha fazla düşünmek zorunda olduğumuz zamanlardan geçiyoruz. Alınmayan önlemleri, Allah’ın takdiri diye sunanlar; Allah’ın takdiri ile karşılaştıklarında ne yapacaklar gerçekten çok merak ediyorum.

Son günlerde yıl sonu rekor ekonomik büyümeden bahsedilirken, memur maaşlarına bu büyümenin yansımaması için büyük ihtimalle 11 kişilik hakem heyetine gidilecek. 7 kişisini iktidarın belirlediği hakem heyeti, bu büyümeyi neden memurundan saklamak istediğini anlamış değilim. Para basarak ilave enflasyona sebep olan iktidar, yaşanacak rekor büyümeyi vatandaşa yansıtmamakta neden bu kadar ısrarcı olduğunu umarım anlamışsınızdır. Mevlana’nın dediği gibi “Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur, düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın, öldüm der durur, yinede yaşarsın!”

BİST100: Geçen hafta verdiğim 1.451 / 54 aralığı üzerine çıkmış olsak da bir türlü tutunamadık. Çarşamba ve Perşembe gelen satışlar geçen hafta verdiğim destek noktamız 1.431 / 34 aralığına çekildi. Geçen hafta en düşük 1.432 en yüksek ise 1.467 yi gördük. Haftayı testere tabir ettiğimiz bir aşağı bir yukarı hareketler ile 1.444 den kapattık. Endekste geçen hafta verdiğimiz rakamlar hala geçerli. Piyasa hala bir hikâye üretmekte zorlanıyor. Yurtdışı piyasaları bu hafta sonu yapılacak olan Jackson Hole toplantısına kilitlenmiş durumda. Vade sonunun yaklaşmış olması da ayrı bir handikap oluşturuyor.

DOLar: Geçen hafta 8,53 kapatan $ da teknik olarak 8,30 yeniden test edilebilir demiştim. Tekniğe uydurmak için gece operasyonu ile 8,31 gösterildi. Ne yapılmaya çalışıldığını anlamıyorum. Günlük çözümler, geleceği karanlığa itiyor. Yeni haftaya 8.49 dan başlayacak olan $ da tehlike çanları çalmaya başladı. 8.60 üzerine çıkılmaması lazım.

ONS ALTIN: Geçen hafta tam bir testere hareket ederek haftayı 1.781 $ dan kapatan ons altında Jackson Hole toplantısına kilitlenmiş durumda. Bu hafta hareketler sert olacak olsa bile haftayı yine testere bir piyasa yaparak oluşturacaktır. Hafta sonuna doğru beklentiler yönünde hareket edecektir. Asıl hareket önümüzdeki hafta sertleşecektir. Bu hafta 1.770 / 1.796 aralığın da kısır bir hareket olabilir. Haftanın son günü Cuma fiyatlar ayrışabilir.

Hepimize bol bereketli, sağlıklı, mutlu ve huzur dolu iyi bir hafta diliyorum.