Yeni bir hafta başında yine beraberiz. Çok sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Bir yandan ekonomik sıkıntılar, bir yandan ciğerimizi yakan yangınlar. Tüm bunların üzerine yüreğimize su serpen sevindirici haber Tokyo Olimpiyatlarından geldi. Busenaz Sürmeneli altın madalyayı getiren yumruğu, başta Çin toplama kampında işkence, tecavüz gibi birçok zulme maruz kalan Doğu Türkistanlı Müslüman Türk kadınları için atmış oldu. Bu yüzden canı gönülden tebrik ediyorum. Elin dert görmesin, ayağına taş değmesin Busenaz.

Ekonomik veriler bildiğiniz gibi TÜRK-İŞ raporuna göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcama tutarı (açlık sınırı) 2.903 TL oldu. (Bu rakam geçen ay 2.865 TL geçen yıl aynı dönemde ise 2.406 TL idi) Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, doğalgaz) ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 9.457 TL oldu. (Bu rakam bir önceki ay 9.331 TL, geçen yıl Temmuz ayında ise 7.838 TL idi) Ülkede nefes olmak her geçen gün zorlaşıyor.

Türk lirası son on yılda ortalama enflasyonun 2 katı değer kaybetti. Durum bu vaziyetken yerli yatırımcının DOLar mevduatına olan ilgisini kesemeyeceğimiz gün gibi ortada. DOLar’ın yükselmesi üretim maliyetlerini haliyle enflasyonu tetikliyor. 12 yıl önce ilk çıktığında 200 liralık banknotla 131 DOLar alınıyordu, bugün ise 23 DOLar alınabiliyor. Paradan atılan sıfırlar geri gelmiş gibi görünüyor. Geçen haftalar da anlattığım DOLar’da ki düşüşün bir şekilde sonlanacağını söylemiştim. Hiçbir sebep olmadan düşen DOLar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın enflasyonun 18.95, politika faizinin 19 olduğu ortamda faizleri düşüreceğiz demesi DOLar’ın 8.2950 den dönerek yeniden 8.63’lere gelmesine sebep oldu. Türk ekonomisini, iktisatçı ve ekonomistlerin anlamadığı bir dönemden geçiyoruz. Tüm dünya bizi şaşkınlıkla izlemeye devam ediyor.

Hafta sonu seksenler dizisini seyrederken o günleri ne kadar özlediğimi fark ettim. Bugün gelinen noktada şaşkınlığımızı gizlemekte gerçekten zorlanıyoruz. Yangın felaketinden zarar gören bir Manavgat köylümüz diyor ki; “Bize yardım, erzak getirmeniz bizi utandırmıyor ama verirken videoya çekmeniz çok utandırıyor.” Toplum ne ara bu hale geldi. Son 5-10 senede kendi adıma bende birçok şeyi kaçırdığımı ve değişen düzene yetişemediğimi fark ettim. Sonrasında eğitimden dem vuruyoruz, ahlak çöküşü başlamış kimse farkında değil. Malumunuz her hafta bir deyim, atasözü ya da güzel bir şiir ile bağlarım ama artık kifayetsiz kalmaya başladı bunlarda. Bir şapkayı önümüze koyup düşünme vakti geldi de geçiyor bile.

BİST100: Geçen hafta bahsettiğim direnç rakamları çalıştı ve haftayı 1.434 den kapattı. Alımların güçlü olduğunu gördük. Bu hafta dirençlerimiz 1.440 üstünde 1.451 / 54 aralığı var. Buraya dikkat etmekte fayda var eğer yukarı doğru kırılırsa alımlar sertleşir ve yeni hedef 1.510 olacaktır. Desteklerimiz 1.427, 1.421, 1.414, 1.406 ve 1.393 gözlemlenebilir.

DOLar: Geçen haftalar da teknik olarak 8,30 görülmesi lazım demiştim. Nitekim 8.2950 görüldü ve reis’in faiz açıklaması ile dönüş sert olduğu için haftayı 8.63 den kapattı. Artık ilk hedef 8.75 olarak karşımıza çıkıyor. Perşembe günü gelecek enflasyon verisi ortalığı kızıştırabilir.

ONS ALTIN: Geçen hafta bahsettiğim 1.800$ altında tehlike çanları çalar demiştim. Nitekim Abd tarım dışı istihdam verilerinden sonra ons altına sert satış geldi ve haftayı 1.763 $’dan yaptı. Takip edilecek yeni destekler 1.734, 1.725, 1.721 ve 1.680 3lü dip olarak takip edilebilir. Direnç ise 1.800$ takip edilebilir.

Hepimize bol bereketli, sağlıklı, mutlu iyi haftalar dilerim.