İsterim ki, Serdivanlı 17 Ağustos Depremi’nde bir gün önce Serdivan’ın havadan çekilmiş fotoğraflarını görebilsin.
Sonra, aradan geçen 22 yılın bugününü havadan fotoğraflasın! “ Kıyaslasın!” diyeceğim ama? Bugünün imar talanı objektiflere sığdırılamaz ki?
1965-70 yıllarında Çark Sanayi ile Serdivan Belediyesi’nin olduğu bayıra kadar tüm araziler tarlaydı!
1960-70 yıllarında Beyenal’ların Donatım fabrikası karşısındaki arazilerinden Serdivan’a bak Bağlar Sokağı’ndaki traktörü görürdün.
Serdivan Arabacı Alanı Merası; Çark Caddesi- Adatıp Caddesi- Eski Kazımpaşa caddesi- AVM yanından giren Mert Sokak arasında kalan tüm arazilerdi.
Düşünün; bugün O dev merada nerdeyse ot bile kalmadı!
Serdivan’ın SON Plan Müjdesi’ni gazetelerde okuyunca, Serdivan Halkı’nı bir kez daha uyarma sorumluluğunu(?) üstlendim;
Bir kere, Plan açıklamasında çok garip çelişkiler var gibiydi?
Eskiler(?) bilir; Serdivan- Çark Deresi arası devasa tarlalardı. Şu gün Yazlık Köyü bitti; Evrenköy’de imar başladı. Karaman Camili Korucuk, YENİŞEHİR!
Serdivan merkez- Kazımpaşa arası da hızla imarlaşıyor.
Serdivan Belediyesi imarı şimdi son sınıra kadar planlamış(?)müjde vermiş.
“ Meşeli-Uzunköy-Dağyoncalı’nın askıdaki imar planlarına yapılan itirazlar ve vatandaşlardan(?) gelen talepler Meclis’te tek tek değerlendirildi.
Planlamalar noktasında da bölge halkıyla birlikte hareket edeceklerini ve nihai karar birlikte vereceklerini?” müjdelemişler .
Devamı da şöyle;” devletin tüm Resmi Paydaşlarından projenin uygunluğu için olur görüşü de alınmış!” Halkla birlikte hareket masal gibi yani?
Çevre imara uygunmuş; Tarım, Enerji, Tabii Kaynaklar, Kültür Turizm, İç İşleri, Milli Savunma, Meteoroloji, Karayolları, SASKİ, SEDAŞ, DSİ; onaylamış.”
Sağlık Ocağı, Okullar, dini tesis alanları, parklar, yollar planlanmış? Meşeli, Uzunköy, Dağyoncalı halkı ne dedi? Burada okul, Cami, park, yol yok mu dedi?
Yazdıklarımı Sakarya’ya 8-10 yıl önce tayinle gelmiş kamu yönetenleri tahayyül edemez. Bugün Seçilmiş Yönetenlerin çoğu da bilmez!
Arabacı Alanı ile birlikte 8-10 yıl içinde koskoca Yazlık Köyü yok edildi. İşin çok yazık tarafı; Yazlık Köyü halkı şehirli olduk sanıyor; oysa?
Yazlık Köyünde 5 ila 25 dönüm arasında tarım arazisi olan, dünya yokluktan kırılsa, hiçbir gün açlık korkusu diye bir cinneti yaşamazdı!
Yazlık’ta, toprağı olan hemen her ailenin ineği, tavuğu, hindisi olurdu. Köy mutfağında her Allah’ın günü et, süt, tereyağı, peynir, yoğurt, tereyağı vardır.
Bahçede otlayan tavukların yumurtası, eti köylüyü bir gün kimseye muhtaç etmezdi. Küt diye gelen misafir telaşlandırmaz, tavuk elinin altındadır.
Köyü köylü bilir. Her köylü mucizeler yaratan birer zanaatkardır. Annem-Babam köyde doğan büyüyen insanlardı. Bahçede sebze, meyve mutlaktır.
İzmit Caddesi’ndeki bahçede çamurdan, samandan ekmek, börek pişirecek fırın yapmışlardı. Sıvacı yoktu, çamurla sıvayı, çivitle boyayı bilirlerdi.
Arkadaşlarım, şu gün bile,” Sizin o bahçede ne börekler yedik!” deyince şaşırırım. Anam-Babam her evlerinde O fırını yapmışlardır; Hatta;
Serdivan’da bugün Boşnak Börekçisi PEKARA Saç Altında Pişirilen Kol Böreği yapar ya! Biz 60 yıllar öncesi bahçedeki o fırının Saç Altı Böreğini yerdik!
Yazının özeti şu; Serdivanlıya hala Serdivan yüzyıllarca yeter. Yeter ki var olan nüfus ve yaratılmış nimetler korunsun! Seçtiğin Siyaset bunu öncelemez!
Siyaset huzur, güven, bağımsız karakterli insanı da öncelemez! Kendini Koru!
