Yaş kemale erip 70’e erişince gençlerimizin hatırımızı yapmasından çok mutlu oluyor insan. Mübarek ramazan münasebetiyle CHP Sakarya il başkanı Ecevit Keleş ve Serdivan CHP ilçe başkanı Atilla Karahan ; ziyarete geldi. Sağ olsunlar, var olsunlar.

Baharın müjdecisi bir cumartesi günü, Sakaryaspor Ankara deplasmanında. Bir yandan sohbet ediyor, diğer taraftan da; Yeşil Siyahlı ekibimizden gelecek sevinçli haberi bekliyoruz. Ve beraberlik sonucu, galibiyet tadında olmasa da ‘Allah bereket versin’ dedirtti. Bir puan, bir puandır. Hatta 1 gol dahi ne büyük avantajdır! Geçen sezon Beşiktaş’ın averajla kazandığı şampiyonluk sevinci kimin belleğinde yer etmedi?

Kullandığım damar, tansiyon, asap bozukluğu, prostat hapları nedeniyle şahsımın oruç tutması mümkün olmuyor. Konuklarım ramazanın vecibelerini yerine getirdiği gibi, dost ziyaretlerini de ihmal etmemiş. Nilgün hanımla her seçimde CHP müfettişi görevimizi ifa ederken, Gözde’miz de sandık görevlisi olarak, yurttaşlık görevini yerine getiriyor.

Keleş ve Karahan’a ‘ziyaretinizden çok mutlu olduk. Olduk da, otomobilinize e tabii dolayısıyla sizlere verdiğimiz rahatsızlık nedeniyle üzüldük. Özür diliyoruz!’ Dedim.

Konuklarımız bir şaşkınlık yaşadı doğal olarak.

O zaman açalım meseleyi.

Adapazarına 2009 Aralık ayında döndüm. Dolu dolu 12 sene neredeyse. Kulakları çınlasın Murat Bayrak kardeşimden; Osmanlı Konaklarında aldığım ev nedeniyle kendisine hergün hayırdua ederim. Fakat taşındığımız günden itibaren hiç bitmeyen sıkıntı, yol meselesi!

Serdivan mezarlığını geçtiğinizde, hele hele Selçuklu ve Osmanlı konaklarına doğru rampayı sarmaya başladığınızda ; bubi tuzağından farksız sürprizlerle karşılaşırsınız! 2010’dan itibaren rampa zımpara standartlarında kaldı, sonra çukurlarla donandı. Tonajlı inşaat kamyonları göçertti, neticede asla düzelmedi.

Sonra yol diye bir mümin kardeşimizin tapulu bahçesinden geçtiğimiz tesbit edildi. Kayalar delik deşik edildi ve yeni bir rota çizildi! Bahçeye 3 blok yapıldı bitti fakat yolun eziyeti bitmedi, bitirilemedi! Yepyeni otomobiller ön takım arızasından bitti, lastikler yanak kesti yarıldı. Çelik cantlar dayanamadı patladı. Hatta defalarca yazdım ‘eeeey belediye başkanları makam araçlarınızla değil, şahsi malınız otomobillerinizle buralardan geçin. Çilemize şahit olun’ dedim!

60 sene önce cennet mekan babacığım Hakkı Dizer’in Chevrolet otobüsünde muavinlik yapardım yaz tatillerinde. O zamanlar Sakarya’da hiçbir şey yoktu ama bizde kaburgalı Dodge ve Chevrolet otobüs, Arap Fevzi’de Cadillac, Mağara Mehmet Bitengül’de Oldsmobil, Ekrem Oba’da 59 Chevrolet İmpala, Babaçko İbrahim amcamda da yarım otomatik Coupe 54 Dodge, Kemal Saracoğlu’nda 190 Mercedes, Yağcı İsmail’de Kırkaltıoğlu Audi, Ahmet Aslan’da station Chevrolet vardı. Evlerde Norge buzdolapları, merdaneli çamaşır makinalarına dahi rastlanırdı. Uzun lafın kısası daha o zamanlar; 2000’li yıllardan çok daha şehir gibi ve donanımlıydı Adapazarı. Karağaçdibi’nde rahmetli Şevki amcamın Kocatepe otobüs yazıhanesinden kalkar, Söğütlü tarikiyle, son durağımız Ferizli köyüne varırdık. O tarihlerde dahi, yol pırıl pırıl asfalttı. İnanın hiçbir sıkıntı yaşamazdık.

Şimdi ? Kırantepe sadece bu semtte oturanların değil, Paraşüt sporu meraklılarının da devamlı gidip geldiği bir mevki. Sadece semt sakinleri ve Paraşüt sporcuları mı, gelip gidenler ! Hayır! Bilumum manzara… Civciv, Yarka, Piliç , Tavuk şiş, Kaçak et meraklıları U 60, U 45, U28, U21, U 19 gençler ve daima genç kalanlar, gözden uzak olmayı tercih eden avcılar, trakking ustaları, moto cross occasion pilotları… Bilumum patlayıcı alet tutkunları vs vs yani!

Valla sevgili Ecevit ve Atila kardeşlerim iyi ki, geldi, sayelerinde bir kısım dertlerimiz de Bizim Sakarya’da gündeme geldi…