Şu oldukça stresli geçen günler içerisinde, her şeye rağmen ne güzel bir gün geçirdik. Evler bayram yeri, balkon ve pencereler tören alanı gibiydi. 23 Nisanın 100.yıl coşkusunu ne güzel yaşadık ve yaşattık. Sokaklar marşımızla inledi. Atatürk’e sevgi ve özlemle, cumhuriyete bağlılıkla, büyük küçük hepimiz kah duygusal kah coşkulu anlar yaşadık. Hep birlikte aynı dakikalarda duygu yüklü ve tüm Türkiye tek yürektik.… Neredeyse 83 milyon insan, yüzyıl önce’’ ilk meclisin’’ nasıl kurulduğunu yeniden hatırladı.

Ailelerin çocuklarına bugünün coşkusunu yaşatabilmek için verdiği mücadele, bayraklarla süslenen pencereler, sosyal medyada paylaşılan eski bayramların görselleri, okunan şiirler şarkılar, ekranlarda ve yine sosyal platformda ulu 

Önderimizin görüntüleri ve sözleri, her yerde al bayrağımız o platformu bile tören alanına çevirdi. Onurlu geçmişimizle, bayrağımız, marşımız ve ulu önderimizle bir kez daha gururlandık, bir kez daha minnet duyduk böyle bir liderin evlatları oluşumuza… Ve o gece biz, Atatürk’ün çocukları biz bize yettik… TBMM, Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarının mücadelesiyle kurulmuş,  Ulu önderin ‘’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’’ sözüyle Türk milletine emanet edilmişti. İnşallah nice yüzyılları olacak Atatürk’ün emaneti bu rejimin, nice yüzyılları olacak cumhuriyetimizin...

NOT;Atlamak istemiyorum, bazı Tv kanallarında canlı olarak izleyebildiğimiz, meclisin sosyal mesafe kurallarına uyarak yaptığı 100.yıl oturumu ve orada ki beyanlarda son derece manidar ve de izlenesiydi. Kaçıranlar internetten aratıp izleyebilirler.  Bu arada Perşembe gecesi saat 21.00 da Cumhurbaşkanımızın ekranlardan ulusa seslendiği o yayında sanırım amacına ulaşmadı, çünkü o saatte herkes İstiklal marşımız için pencere ya da balkonlarındaydı.

DİLEYELİM Kİ…

 Buruk ve endişeli olarak girdiğimiz bu mübarek ramazan ayının bitiminde dileyelim ki çifte bayram kutlansın ve dileyelim ki öncelikle bu salgın hastalığın izleri silinsin. İçerisinde olduğumuz bu ay İslam’ın temel esaslarından biri olan oruç ibadetinin ayıdır. Bu ibadetle nefsimizi terbiye etmemiz, muhtaç olanların halinden anlamamız hedeflenmiştir. Allah’ın rahmet ve bağış kapılarını açtığı bu ayda faziletli işlerle meşgul olmakta yarar var. Örneğin ekmeğimizi,  yemeğimizi bölüşmek, ihtiyacı olanlara erişip yetiştirmek gibi. Dileyelim ki buruk girdiğimiz bu mübarek ay amacına uygun yaşansın ve yaşatılsın. Dileyelim ki tüm insanlığa sağlık bereket ve huzur getirsin. Son zamanlarda ramazan ayını,  İslamiyet te yardım ve bağışın gereklerini ve usulünü göz ardı ederek kendi reklamına dönüştüren o zihniyetler değişsin. Dileyelim ki iyilikler isteyerek, severek tevazu içinde Allah rızası için yapılsın…