Var, denecektir de. Burası da Türkiye! Uygulayan, uygulatabilen var mı?

   Belediyelerdeki ilk aşamadan son aşamaya kadar yapılan, izlenen Yapı İzin ve Denetim Belgeleri fıstık gibidir. Meclislerin İmar Tadilatlı Gündemleri ayrı konu.

    Bitirilen ve kullanılmaya da başlanan bütün yapıların Yapı Kullanma İzinleri de resmi dosyalarında, imzalı mühürlü tam olabilir. Peki uygulamaya kimler kefil?

                                                            ***

    20 Yıl önce bu şehir Yüzyılın Deprem Felaketi’ni yaşadı. Sakarya Birinci Derece Deprem Kuşağı’nda. Bunu bütün dünya biliyor. Biz yaşananları çabuk unuttuk.

    Septik-kuşkucu olduğumu sık yazarım. Görmediğim, denemediğim bir şeye kefil olmak istemem. Duyumlara, anlatılanlara, sinsiliklere de aldanmama devri.

    İnsanlarımızın yaşadığı onca şey unutulamaz. Yaratılış Erdemleri; para için, makam için, siyasi yandaş Ayrımı için; inkar edilebilir vicdani-insani değerler mi?

     Yok; yaşadığımız şehri kendi insanlarımızı uyandırana kadar her gün tartışmamız şart. Biraz daha açayım…

                                                            ***

    17 Ağustos’un hemen birkaç gün sonrasında. Bugünkü Adapazarı Belediye Binasının çevresini ve yakınlarını tam 360 derece dolaşmıştık. Bütün şehri de.

     4 Katlı apartmanların, dükkan olan yüksek tavanlı zemin katlarının kolonları parçalanmış; demirler kolonlardan fırlamıştı. Bir binada değil, birçok binada.

  Her gün şehirde, her yerdeydik. 15-20 gün sonra yine belediyenin etrafındayız. Kolonlarından demir fırlayan tek 4 katlı bina yoktu. Hepsi sıvalarla örtülmüş.     

    Bu binalar 20 yıldır şehir hayatımızdalar. 5 Katlı Öğrenci Yurtlarını defalarca yazdım. İnanılmaz bir vurdumduymazlıkla hala da ayaktalar.

                                                            ***

    Daha geçen hafta Dar Sokaktan Gar’a doğru yürüyorum. Çok şık bir lokanta ve tıklım tıklım. Aaa, üst katı da var; lokanta içinden yukarı merdiven yapılmış.

    4-5 Katlı çok sayıda binada bunlar O Depremden sonra göz önünde yapıldılar.

   Sakarya’ya gelip,” Sakarya ülkenin en gelişmiş Yaşanacak Şehirlerinden birisi. Ne mutlu size!” dediklerinde nefis manşetler çıkarıyoruz. Oysa, durum bu.  

 Yapı Denetimi’ni yaptıran ve eksiksiz uygulayan herkesten özür dilerim. Onların elleri öpülür. Şehrimiz-Şehirlimiz için her türlü saygıya layıklar.

                                                             

                         YENİ ATATÜRK STADI VE ATLETİZM STADI

    İkisine de daha yeni gittim. Şahane bir İlk Yarı geçiren Sakaryaspor’un maçını izlemeye değil. İçtenlikle kutladığım takımımız İlk Yarı Tatili’ni çok hak etti.

    Onlara hak ettikleri şahane stadın zeminini bakalım biz ne kadar onlara layık güzellikte hazırlayacağız.

   Ülkemizde; Futbolcular dökülünce kusarız; çimler dökülünce hepimiz susarız!

   O Mükemmel Statta her şey güzel olmalı. Hatta, Sakarya için de: nasıl?

                                                                   ***

   Yeni Atatürk Stadı’nı, kimseler yokken, daha açılmamışken çok gezdim. Ama, o kadar çok açık-kapalı alan ve mekan var ki, dörtte birini bile gezemedim.

    “ Yönetenler Liyakati “ ‘ne hayranımdır ya!

    O eşsiz mekanlar 15 günde bir ve sadece 90 dakika oynanan maçlarda mı kullanılacak? Stadın tüm tribün altlarını gezmedim. Dev kapalı alanlar vardır?

    Belediyeler her gün sayısız otobüs seferleri koyar. Konferans salonları olur. Kafeteryası, Sineması, Müzik ( Musiki Dernekleri)-Resim Atölyeleri…

    Nişan-Düğün salonları bile olur. Halkımıza harika Kamu Katkısı verilir.

     Enkazı Spor Salonu karşısında hala duran AFA Kültür Merkezi’nde ne kadar Sanat-Kültür-Eğitim Atölyesi varsa; hepsi Orada olur!

   Yüzlerce trilyonluk eser 25 günde bir 90 dakika değil; her gün şehrin hayatında olabilir. Tabii, Spor amaçlı kullanımdan bir santim bile fedakarlık yapılamaz.

   Ama, zaman-mekan varsa Şehir orada yaşar; Yeni Stat hep hayatın içinde olur!

                                                            ***

     Yeni Atatürk Stadının tam karşısında ve Sakarya Nehri kıyısında Atletizm Stadı da bitiyor. Valiliğimize, belediyelerimize, İl Gençlik Spor’a çok iş düşer mi?

     Hendek Belediyesi her gün şehrindeki fakültenin öğrencilerini SAÜ Serdivan Kampusu’na ücretsiz getirip götürüyorsa : -)

     Belediyelerimi ilin atletlerini Yeni Atletizm Stadına ücretsiz getirip götürecek otobüs seferleri hazırlamalı. Yönetenlerimiz’den önemli bir isteğim de:

  Halkımız spora çok uzak. Haftanın 3 sabahı Atletizm Stadında yürümek-koşmak için gelenleri teşvik edelim. Saha Saat Tahsisi ve Ulaşım Planlaması yapalım.

   Halk, Kamu’nun yaptıklarını içinde yaşadıkça daha iyi fark edecektir.