17 NİSAN 1993 TURGUT ÖZAL’IN vefat ettiği gündür.O gün Fenerbahçe Stadının önüne gelmiştim. Fenerbahçe’nin maçı vardı. Ancak maç iptal edilmiş, seyircinin bir kısmı ağlıyordu. Ne olduğunu sorunca, ÖZAL VEFAT ETTİ dediler. Bir çokları gibi ben de gözyaşlarına boğuldum. Aslın da kendimi Özal’ı beğendiğime, fakat sevmediğime inandırmıştım. Bu ani haber karşısın da verdiğim tepkiye sonradan çok şaşırdım.

TURGUT ÖZAL ile, 1983 yılın da ,Nisan ayın da ANKARA da, evinde tanıştım. Parti kurmak üzere yola çıkmıştı. Biz de Sakarya Teşkilatını kurmaya taliptik. Nihat AKPAK,Osman BAYRAK ile beraber bizi evin de kabul etti. Kapıyı açan Halil ŞIVGIN’ın ,TÜRKEŞ’in Özel Kalem Müdürü olan, Şevket Bülent YAHNİCİ’nin yakını olması bizim için avantaj oldu. Başbakanlık Müsteşarlığı ve DPT Müsteşar vekilliğinden istifa edip AMERİKA’YA zayıflamaya gittiğin de, siyaset yapacağını tahmin ettiğim ÖZAL şimdi karşımdaydı. Sempatik ve etkileyici bir konuşma tarzı vardı gün başlayan ANAVATAN PARTİSİ maceram 1983/1991 arası yaptığım Milletvekilliği ile devam etti.

TURGUT ÖZAL hakkın da bundan sonra yazacaklarımın tamamı kendi gözlemlerimdir. Bana güvenip birinci dönem Sakarya da liste başına getiren, ikinci dönem de listenin ikinci sırasında seçilmeme vesile olan rahmetli ÖZAL için kendi açımdan doğru bildiklerimi ifade etmeye çalışacağım.

TURGUT ÖZAL çok zeki biriydi. Ekonomiyi iyi bilirdi.Elektirik Mühendisi olmasına rağmen ekonomiyle yakından ilgilendi. DPT Müsteşarlığı, DÜNYA BANKASINDA DANIŞMANLIK,SABANCI HOLDİNG GENEL KOORDİNATÖRLÜĞÜ,İŞVERENLER SENDİKASI GENEL SEKRETERLİĞİ, BAŞBAKAN MÜSTEŞARLIĞI gibi önemli görevlerde bulundu. Yaptığı görevler hem DÜNYA EKONOMİSİNİ, hem de TÜRKİYE EKONOMİSİNİ yakından tanıma imkânına sahip olmasını sağlamıştı. Bu özellikleri herkes tarafından bilinen özellikleridir.

TURGUT ÖZAL İyi bir aile reisiydi, eşini ve çocuklarını çok severdi. İnançlı bir insandı. Samimi bir iman sahibiydi. İnsani özellikleri fazlasıyla vardı. Babacan bir yapıya sahipti. Dostluğa önem verir, güç günlerin de yanında, etrafın da olanlara sahip çıkardı. Çok çalışkandı. Gece geç saatlere kadar çalışır, hiçbir işini yarına bırakmazdı, zamanın kıymetini bilirdi. İyi bildiği, doğru olduğuna inandığı konular da inatçı ve israrcıydı.Kindar diyemem, ancak yapılan yanlışları da unutmazdı. Affedici bir yanı da vardı. Gençleri ve çocukları severdi. Muhafazakâr yapısının altın da, belki de SEMRA HANIMIN etkisiyle modern bir yapısı da vardı. Kendisine yapılan çirkinliklere rağmen, üslubunu kolay kolay bozmazdı. Bir çok özelini bilirim. Kendisine çok yakın değildim, âmâ Özel Kalem Müdürü ile ailece görüşürdüm. Koruma Müdürü arkadaşımdı. Bu sebeple rahatlıkla TURGUT ÖZAL İYİ BİR İNSANDI diyebilirim.

çağdaş olan,Türkiye de bir çok yeniliğe imza atan TURGUT ÖZAL,bu anlamda Ülkenin kapatılmış beyin damarlarını açmıştır .

Şu soruyu sorabilirsiniz, neden ölümüne kadar beğendiğini ama sevmediğini zannediyordun diyebilirsiniz. Öncelikle KÜRT politikası nedeniyle. Hele BARZANİ’YE ve TALABANİ’YE DİPLOMATİK PASAPORT verdirmesi, halen de kabul edebildiğim bir şey değildir. ÇEKİÇ GÜÇ olarak bilinen ve KUZEY IRAKTA KÜRT DEVLETİ kurulmasına yardımcı olan oluşumun, Diyarbakır da konuşlanmasına izin veridirmesi,IRAK TÜRKMENLERİNİ yok sayması bu duyguyu beslememde önemli rol oynamıştır.ERMENİSTANIN, AZERİ KATLİAMI yaptığı günlerde söylediği,’’ onlar bizden değildir, aynı mezhepten bile değiliz’’ sözünü de hiçbir zaman kabul edemedim.Cematlerin Devlete sızması bizim dönem de hızlanmıştır. Cumhurbaşkanı olarak, ilk göreve başlaması nedeniyle ziyaret ettiği genç Kaymakam Eyüp Sabri KARTAL, yıllar sonra FETÖ soruşturmasından göz altına alınmıştır. Buna benzer sebepler böyle hissetmeme sebep olmuştu. Ancak sonradan gelenlerin uygulamalarını görünce, ÖZAL’A rahmet okudum.

SON SÖZ ! TURGUT ÖZAL HERKESİN ARKASINDAN AĞLADIĞI, ÖZLEDİĞİ İYİ BİR İNASANDI

ALLAH RAHMET EYLESİN.

Sağlıklı günler dileğiyle…..