Pendikspor karşısında alınan üst üste üçüncü galibiyetin ardından Sakaryaspor, yaklaşık 3 hafta aradan sonra sahasında Elazığspor’u ağırladı. 
Yeşil-siyahlılar Berk İsmail, Fatih Tultak, Burak Öksüz ve cezası sebebiyle Hakan Aslantaş’tan yoksun çıktığı maçta galibiyet serisini 4’e çıkararak Murat Balaban’la birlikte yakaladığı çıkışı bir anlamda sürdürmüş oldu. 
Geçen sezon da aynı grupta yer aldığımız Tetiş Yapı Elazığspor, kadrosunda bulundurduğu 21 oyuncunun 16’sı kendi altyapısından yetiştirdiği oyuncularla lig de var olma savaşı veriyordu.
Her iki takımda oyuna kontrollü başladı.
Takım tertibi ideal diyebileceğimiz oyunculardan kurulmuştu. 
Berkay ve Ümit Yasin’in birlikte oynaması Sakaryaspor takımı için çok önemliydi. Balaban’ın yerinde olsam bu iki isimden asla vazgeçmem, Canberk’i sol kanada, Covid-19 tedavisi bittiğinde takıma geri dönecek olan Burak’ı da sol bekte oynatırım.   
Rakip Elazığ bireysel ve takım olarak Sakaryaspor’un klasının çok gerisindeydi. 
3 haftadır maç oynamayan bir takımdan iyi futbol beklemek pek doğru olmazdı.  Devrim, M.Reis, Hasan Bilal ve Azad’ın eski formlarından uzak oldukları dakikalar ilerledikçe kendini fazlasıyla gösteriyordu.
Yeşil-siyahlı ekip ilk çeyrekte M.Reis (2), Azad, Devrim’le gol pozisyonu bulmasına karşın temposuz, zevksiz, kalitesiz ve oldukça dağınık bir oyun oynadı. 

Hücumda hareketlilik olmuyordu 
İlk yarıda yokluktan sağ bek oynayan Alpay ve Devrim, sağ kanadı gayet iyi çalıştırırken, sol taraf çok zayıf kaldı. Burada Canberk ile Hasan Bilal’in verimsiz oluşları ve gününde olmamaları bunda en büyük etkendi.  
Burada Hasan Bilal’e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Murat Balaban sana bir şans vermiş ve ilk 11’de sahaya sürmüş ancak senin takıma en ufak bir katkın olmadı.  Hoca sana çok sabretti. Hiçbir hoca kötü oynayan bir oyuncuyu bu kadar sahada uzun süre tutmaz. Ben Hocanın yerinde olsam seni ilk çeyrek sonunda oyundan alırdım. Silik ve verimsiz futbolunla bir anlamda hem Yeşil-Siyahlı taraftarları hem de bizlerin sana olan güvenini kırmış oldun. 
Azad ve Çağrı orta sahada organize olamayıp hücumu besleyemediler. Savunmanın önünde oynayan bu iki oyuncu sürekli geri gelerek top almaya çalıştı. Barış daha çok savunmada kaldığı için önde Sakarya üretkenlik sağlayamadı.
Oyunun temposu lig standartlarını epeyce gerisindeydi. 
Yeşil-siyahlı ekip çok silik ve futbol keyfi vermeyen bir ilk yarı oynadı. Ayrıca ileride çoğalamayan temsilcimizde bütünlük sorunu vardı.
Temsilcimiz 3.Bölgede set oyununu oynayamazken, son dakikalardaki şuursuz baskısı dışında hiç tat vermedi. 
Bu yarıda Sakaryaspor takımında çabuk ve topu oyuna hızlı ve iyi sokabilecek oyuncu yoktu. 
İlk yarıda ne oynanan futbol, ne de futbolcuların sahada ortaya koydukları performans Sakaryaspor camiasına umut veren biçimde değildi. 
Sakaryaspor’da Ümit, Berkay, Azad, Alpay ve Çağrı’yı kenara bırakalım gerisi dökülüyor. Bu takım ne zaman hazır olacak ve iyi futbol oynayacak? Sezonun ilk yarısı bitecek hala bekliyoruz!  
Varlığı ile yokluğu belli olmayan Muhammed Reis’in sahada ne yaptığını anlamış değilim. Sadece Reis mi? Ayrıca Ali Özgün de sahada çok konuşmaktan ve rakipleriyle sürekli didişmekten kendisinden beklenen futbolu oynayamıyor. 
Orta sahada öne oynayan, topla mesafe kat eden orta sahaya ihtiyaç olduğu kendini Elazığ maçında bir kez daha gösterdi. 
İlk yarıda Yeşil-siyahlı takımın orta sahadaki en feet oyuncusu hiç şüphesiz Azad ‘tı. 
Sakaryaspor gibi önemli bir takımı temsil eden Ali Özgün, Çağrı, M.Reis, Devrim ve Mehmet Boztepe gibi futbolcuların her maçta üst seviyelerde olması gerekir.

Abdülaziz sahneye çıktı
İkinci yarıda ise Sakaryaspor’da roller değişti. Ümit Yasin’in 53’üncü dakikadaki golünden sonra özellikle Abdülaziz’in girişiyle birlikte daha üretken bir yapıya büründü temsilcimiz. 
Yeşil-siyahlı takımın ikinci yarıda oyunu değiştirmesindeki en büyük sebep Abdülaziz’in ortaya koyduğu performanstı. Topu ayağına aldığı zaman Elazığ savunmasının dengesini bozan ve arkadaşlarına mükemmel paslar atan, Ali Özgün’ün golünde yaptığı asistle de bana göre ikinci yarıdaki katkısıyla maçın oyuncusu oldu. Tecrübeli futbolcu yaptığı mükemmel asistle de güzel futbolunu taçlandırdı. 
2-0’dan sonra hızlı hücumlarla rakip kalede etkili olan Yeşil-Siyahlı ekip gol yollarında etkili olamayınca müsabaka temsilcimizin üstünlüğü ile sona erdi.
Sakaryaspor 4’te 4 yaptı ancak şampiyonluğa oynayacak bir görüntü asla vermedi. Galipken herkes bizlerde güzel şeyler yazmak isterdik ancak ben sahada bir futbol adamını, göze hoş gelecek, doyuracak işler görmedim. 
Burada hocanın yapacağı bir şey de yok. Devre arasında yapılacak nokta transferler Sakaryaspor’u özlem duyduğu şampiyonluğa taşıyacaktır. 

Cengizhan ve Yiğitcan
Rakip takımda sağ bek Tufan, ortada oynayan Cengizhan ve Yiğtcan’ı çok beğendim. Bilhassa Yiğitcan Sakaryaspor takımında sağ bekte banko oynayacak kapasitede bir oyuncu. Bu oyuncunun başarılı ve farkı önleyen performansı, umarım Sakaryaspor izleme komitesinin gözünden kaçmamıştır. 

Balaban hayat verdi
Murat Balaban’ın takımın başına geçmesiyle iyi bir hava yakalayan ve üst üste 4’üncü maçından da galibiyetle ayrılan Sakaryaspor, iki maç eksiğiyle lider Eyüpspor ile arasındaki puan farkını 9’a indirdi. Hafta içi Çarşamba günü Karabükspor’a konuk olacak olan Sakaryaspor, bu maçı da kazandığı takdirde zirveye bir adım daha yaklaşmış olacak.

Transfersiz olmaz
Ligin ikinci yarısı için nokta transferler şart. Devre arası takviye yapılırsa, ilk yari sonunda puan farkı en az 3’e kadar düşerse şampiyonluk için şansımız artar. Bu takıma en az 4 takviye kesin yapılmalı.
Dikine oymamayı ilke edinen, derinlemesine top atabilen, mücadeleden asla vazgeçmeyen, top rakibine geçtiği anda yakın oynayan ve anında baskı yapan, rakipten önce topa hamle yapan futbolcular devre arası transferde ilk tercih edilen oyuncular olmalı.
Büyük başarılar için kadronun geniş ve kaliteli olması çok önemli. Takımda rekabet olursa, başarı da kendiliğinden gelir. 
Ümit ederim ki bu güzel hava ilk yarının sonuna kadar devam eder. Bu şehir ve bu renklere gönül veren taraftarlar şampiyonluğu çok istiyor.  
Sonuç olarak… 
Sakaryaspor kazanmak istedi kazandı. Eğer koşarsanız, sürekli iyi mücadele ederseniz futbol size yanlışlık yapmaz.