Sevgili okurlar,
Hafta sonu olmasına rağmen, kadın temsilcilerimiz, sokaklara inerek önemli açıklamalarda ve sahiplenmelerde bulundular..
Niye mi?
“5 Aralık Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkının” tanınmasının 87.yılında Sakarya’da, kadınlarımız önemli açıklamalarda bulundular.
Bizim Sakarya Gazetesi’nde de yer alan haber, aynı zamanda tarihi bir nitelik taşıyor.
“Kadının ötelendiği, kadın cinayetlerinin arttığı, kız çocuklarımıza taciz” olaylarında artışın yaşandığı şu günlerde, kadınlarımızın hakları peşinde koşması takdire şayandır.
CHP
İl Kadın Kolları Başkanı Azize Çeroğlu ve arkadaşları bu önemli günde bir araya gelerek kendi kazanımlarına sahip çıkarak, “Asla vazgeçmeyeceğiz! Meclis’te ve yerelde eşit temsil için mücadelemiz sürecek..
Bizler, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülü
ğünde birçok gelişmiş ülkeden önce, 5 Aralık 1934 tarihinde seçme ve seçilme hakkını kazandık. Kadınlar, eşit yurttaşlık kimliğine sımsıkı sarılarak 1935 yılında gerçekleşen seçimlerde sandıklara koşup oy kullandılar.

BU BİR DEVRİMDİ!

Seçim sonucunda 17 kadın milletvekili Meclis’e girdi. 1936 yılında yapılan ara seçimle birlikte kadın milletvekili sayımız 18’e yükseldi. O zamanki parlamenter sayımıza göre bu oran yüzde 4,6’ya denk geliyordu ve parlamentoda kadın temsil oranı açısından dünyada ikinci sırada yer alıyorduk. Bu bir devrimdi
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde(TBMM) kadın milletvekili oranımız yüzde 17, kadın belediye başkanı oranımız ise yüzde 3,2’dir. Kadın muhtar sayımız son seçimlerde yüzde 66 oranında arttı. Biz bu eşitsiz sistemi değiştirmek için CHP olarak dev bir adım attık. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk imzacısı olduğu ve kadınların siyasette eşit temsil edileceği yasa teklifimizi Meclis’e sundukdiyerek, kendilerine tanınan hakkı korumakta, bu kazanımları eşit hak temelinde edinme peşinde olduklarını kararlılıkla vurguladı..
Öte yandan, Türk Kadınlar Birliği (TKB) Sakarya Şube Başkanı Tevhide Yağan ve birlik üyeleri ile Sakarya Bisiklet ve Doğa Sporları temsilcileri de, Adapazarı Yeni Camii’nden Demokrasi Meydanı’na kadar bisiklet sürdü, ardından düdükler çalarak meydanda bulunan Atatürk anıtına çelenk bırakıp basın açıklamasında bulunmaları, kadın hareketi için önemliydi.

TÜRKİYE KADIN MERAZRLIĞINA DÖNDÜ!

Basın açıklamasında daha önemli hususlara da değinildi..
Özellikle AK Parti iktidarı döneminde,” Türkiye’nin kadın şiddeti” nedeni ile “mezarlığa” çevrildiği, kadınların hak arama konusunda, karakollarda, adliyelerde çileler çektiği, büyük bir ötekileştirmenin, kadını kara çarşafa sokma, kadını birçok alandan tecrit etme girişimlerinin yaşama yansıdığı paylaşıldı!..
Öte yandan, AK Parti saflarında milletvekili olarak görev yapanların, açıklamalarını buraya almak  istemiyorum?..
Rezil açıklamaların sahipleri, ne yazık ki kadına sahip çıkması gereken, kadın ve milletvekilleriydiler!?
20 Yılda ülke, birçok alanda kazanımlarını kaybederken, kadınlarımızın,” sosyal, ekonomik bir tacize, baskıya” maruz kalmaları kabul edilemezdir..

YAŞAM BİÇİMİ TERCİHDENDİR!
Elbette insanların giyim ve kuşamları, kendi yaşam tercihleridir. Ancak AK Parti iktidarı döneminde, bu giyim, kuşam tarzının baskıya dönüştüğü ve sokaklarda,” kara çarşaflılar ile kavuklu, cübbelilerin” dolaştığı, resmigeçitler yaptığına hepimiz şahit oluyoruz!
Kadınlarımızın, genç kızlarımızın mini etek, daha rahat giysileri tercih ettiği dönemler ile bugünü karşılaştırdığımızda görürüz ki, bu gün “ tacizler, şiddet, ölüm ve baskılar” daha fazladır!
“Din” adına yapılan zoraki baskılar, ters teperek şiddete, ölümlere neden olmaktadır!..
“Bir türlü nefsine hakim olamayanlar, nefsine yenik düşenler, azgınlıklarını ve eylemlerini kadınların kıyafetlerinde, eteklerinde, açık başlarında” arıyorlarsa, orada büyük bir “psikolojik ve diğer sorunlar” yaşanıyor demektir..

KIYAFETTE BİRLİKTELİK!
Cumhuriyet ile Türk Milleti, kılık kıyafette birlik ve beraberlik içinde, yerel kıyafetlerine de sahip çıkarak bugünlere geldi..
Elbette kimse,”tek tip kıyafet” için baskı ve telkinde bulunamaz..
Din adına hele hiçbir kimse, insanımıza “belli tek tip bir kıyafeti” dikte ettiremez!
Bizim yaşadığımız yıllarda, böyle bir ayrım, böyle baskı ve böyle  şiddete meyilli, tavizsizleri hiç görmemiştik!?..
Bir nevi “intikam “ hırsı ile dini ritüellere başvuranların açıklamalarına bakarak, AK Parti iktidarı döneminde “kadının” konumu bile, ”iktidarın neyi hedeflediğinin ipuçlarını” veriyor!
Bu baskılara, bu şiddete, bu ayrımcılığa, bu ötekileştirmeye karşı direnen ve çağdaş, modern yaşama bağlılıklarını belirten, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan kadınlarımızın, her zaman yanındayız..

TÜRKİYE’NİN İNŞAASI!..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tüm bu olumsuzluklara rağmen, kadını ile erkeği ile genci ile yaşlısı ile gösterilen “muasır medeniyetler” hedefine, birlikte kararlılıkla yürüyecektir..
Bu yolda kadınlarımızın “baş tacımız” ve öncülerimizdir..
“Birlikte, güçlü, mutlu, müreffeh, özgür, saygın bir Türkiye’nin inşasında”, hep birlikte yerimizi alacağız..
Kadın üzerinden siyasi baskılar, şiddet, taciz, baskı, sindirme asla kabul edilemez!
Zira, ülkenin inşası kadınsız asla  gerçekleşmez!


Yusuf Cinal yazıyor, 7 Aralık 2021 Brüksel