Bazen sitem ediyorlar, hiç mi iyi şeyler olmuyor bu ülkede, onları da yazsana…

Olmuyor. Olsa da tıpkı iki yanlışın bir doğruyu götürdüğü gibi, yanlışlar daha fazla ve geriye doğru bir şey kalmıyor.

Alın size bir yanlış daha, ki götürdüğü doğruların haddi hesabı olmaz.

Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, yıllardır Ege Adaları konusunda mücadele ediyor, uyarıyor, çırpınıyor…

Peki karşılığı?

Karşılığı yani vatan topraklarını savunmanın karşılığı olarak geçtiğimiz hafta yargı önündeydi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hem onu hem de Ahmet Takan’ı dava etmiş, eleştirdiler diye…

Bazen unutuyoruz, bu iktidar layüsel yani sorumsuz, yani ne yaparsa yapsın sorulamaz, soruşturulamaz, kınanamaz. Ama eşeklik biz de unutuyoruz işte. Haliyle başımız belaya giriyor.

Ümit Yalım ve Ahmet Takan da soruşturma ve eleştirme eşekliğinde bulunmuşlar, yargılanıyorlar.

Suçları vatan toprağını savunmak, Ege’de Türk adalarının Yunan’a nasıl peşkeş çekildiğini belgeleri ile ortaya çıkarmak ve paylaşmak…

Son yaptıkları eşeklik de şu;

Adalarımızı işgal eden ve adalarımızda egemenlik ve bayrak gösterisi yaparak Türkiye’ye meydan okuyan eski Yunan Savunma Bakanı Dimitris Avramopoulos, Çavuşoğlu tarafından Ankara’daki Büyükelçiler Konferansı’na davet ediliyor, ayakta alkışlatılıyor, bunu eleştirmek…

Duruşma sebebiyle bir araya gelen ikili, adliye koridorlarında bile vatan topraklarını düşündüler, konuştular, dertleştiler.

Gerisini Ahmet Takan’dan dinleyelim;

Duruşma sıramızı beklerken Ümit Yalım ile yine Ege’de işgal edilen Türk adalarını konuşuyorduk. Birden bire Yalım’ın gözlerinin hiddetle parladığına şahit oldum. İçimden “herhalde, Ümit bey yeni bir bomba patlatacak. İster misin buradan bomba bir haber ile eve dön” diye geçirirken Yalım, sesini yükselterek “biliyor musunuz Ahmet Bey dün gece başıma ne geldi” dedi.

Ümit Yalım, İstanbul’da oturur. Duruşmaya yetişmek için Perşembe gününden Ankara’ya gelmişti. Bildiğim kadarıyla da orduevinde kalacak ve oradan mahkemeye gelecekti.

“Ne oldu Ümit bey” diye sorunca, öfke patlamasına şahit oldum;

Dün akşam beni Orduevine almadılar. Hulusi Akar ile Yaşar Güler, Orduevine girişimi yasaklamışlar”…

Nasıl olur da Milli Savunma Bakanlığı’nda Genel Sekreterliğe kadar yükselmiş üstelik emekliliğinde de vatan toprakları için yılmadan yorulmadan mücadele eden bir isme ordu evi yasaklanırdı?.. Gerekçe ne olabilirdi?.. Yalım’a oracıkta sordum, “Vallahi ben de öğrenemedim. Gerekçe herhalde gizliymiş söylemediler” diye cevap verdi.

Canım daha da sıkıldı. Vatan topraklarını savunmaktan mahkeme kapılarında süründürsünler… Sonra da, üstüne üstlük, yıllarca hizmet verdiğin kurumun önünden sana hiçbir gerekçe gösterilmeden kapı dışarı edil!..

Neye yanacağıma neye kızacağıma neye öfkelenip tepki göstereceğime şaşırmış vaziyette yine hemen oracıkta Ümit Yalım’dan bir açıklama yapmasını istedim. Gazetecilik işte böyle bir şeydir. Haksız yere yargılandığınızı bile bile, duruşma salonunun önünde bile mesleği icra edersiniz. Yalım şunları söyledi;

“11-13 Eylül 2015 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen NATO Askeri Komite Toplantısı’na katılan Genelkurmay Başkanları arasında Yunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Michail Kostarakos da vardı.

Toplantıya katılan ülkelerin Genelkurmay Başkanları sivil otellerde kalırken Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar tarafından Org. Kostarakos’a özel uygulama yapılarak Fenerbahçe Orduevi’nde kalması sağlandı. 11-13 Eylül 2015 tarihleri arasında FB Orduevi’nde kalan Kostarakos’a her gün ziyafet verildi.

Yunanistan’ın işgal ettiği Türk Adalarında egemenlik ve bayrak gösterisi yaparak Türkiye’ye meydan okuyan Türk Düşmanı İşgalci Yunan Genkur. Bşk. Kostarakos’a FB Orduevi’ne gidiş ve gelişlerinde Skorsky Helikopter tahsis edildi. Kostarakos’a yapılan ayrıcalıklı işlemler bizzat tarafımdan tespit edildi. Orduevleri Dimitri’nin çiftliğine çevrildi.

Türk Düşmanı İşgalci Yunan Subayları Orduevlerine elini kolunu sallayarak girip çıkarken vatan topraklarını savunan Ümit Yalım’a düşman muamelesi yapılarak Orduevlerine girişi engelleniyor. İşgal edilen adaları savunmadığı için Necdet Özel’i eleştiren Ümit Yalım’ın orduevlerine girişi 2014 yılında Necdet Özel, Yaşar Güler ve Metin İyidil (FETÖ’den tutuklu) tarafından 1 yıl süre ile yasaklanmıştı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nce yasağı kaldırılan Ümit Yalım’ın orduevlerine girişi, Hulusi Akar-Yaşar Güler ikilisi tarafından 1 yıl süreyle tekrar yasaklandı.

Anayasa’nın 138. Maddesi’ne göre İdare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. İdare Mahkemesi’nin kararı ve Anayasa Mahkemesi’nin, ‘orduevlerine giriş yasağı hak ihlalidir’ kararına rağmen mahkeme kararlarını yok sayan, kendilerini Anayasa’nın üstünde gören Akar-Güler ikilisinin aldığı yasaklama kararı ile 9 Temmuz 2020 akşamı Ankara Merkez Orduevi’ne girişim engellendi.

Vatan topraklarını savunmadıkları için eleştirdiğim Akar-Güler ikilisi, vatan topraklarını savunan Kuva-yı Milliyeci Ümit Yalım’a, Kuva-yı İnzibatiye uygulaması yapıyor. Ancak, Akar ve Güler akıntıya karşı kürek çekiyor. Kuva-yı Milliyeciler geçmişte olduğu gibi şimdi de Kuva-yı İnzibatiyecileri hezimete uğratacaktır.”