Sürdürülebilir kent içi ulaşım ve toplu ulaşım sistemlerinin karşılaştırılması diye bir çalışma var. Bu çalışma bilimsel bir gerçeğin Türkiye’de uygulanıyor görünen hali aslında.

Kalkınma Bakanlığı böyle bir araştırma yaptırmış.

Teze göre ulaşım modern dünya da, en doğal hak, hürriyet ve entegre bir sistemdir.

Sakarya için baktığımızda ulaşım kelimesi bizim için o kadar zor ki, ulaşmak istemiyor insan.

Yukarıda ki araştırma ve geliştirmeden uzak, ‘Kara lastik’ten çıkamıyoruz biz.

Şehir içi ulaşımda bir sorun olduğunu düşünmüyorum.

Kısa mesafe de dolmuş-minibüs bizim için biçilmiş kaftan..

Ancak ilçelere ulaşımda kentin büyük bir sorunu var.

Sakarya’yı yönetenler ilçelere halen özel hat açıp plaka satışı yapıyor.

Kamu hizmetinden çok plaka geliri için özel hatta taşımacılığa dönüş var.

Düzgün işlemeyen sistemde devlet kendi eliyle çukuru büyütüyor.

Hendek’e, Akyazı’ya, Sapanca’ya gidip-gelmek bu şehrin insanı için zulüm.

Kapı ağzında itiş kakış, 1 saati bulan, engelliye ve yaşlıya ulaşım hürriyeti şansı tanımayan bir

sistem var. Hep demişimdir; ilçeler arası ulaşım kamu hizmetleri arasında yer almalıdır.

Bir asıl sorun da raylıya karşı çıkanlarda. Zaten raylı sistemi falan saymıyorum.

Onu yapmamız Zeki Toçoğlu’na göre mümkün değil.

Raylı sisteme zaten karşı çıkıyor.

Bir yerden başlamak yerine başlamanın hata olduğunu savunuyor. Onun düşüncesinde Sakarya için raylı sistem yok.  İşin uzmanlarına göre keşke bir yerden başlansa..

Hendek otobüsüne bir bakın. O otobüsü kullanmak zorunda olan kaç kişi Adapazarı’na gidip gelmekten mutlu acaba? Eğitim Fakültesine gidip gelen öğrencilere sorun, anket yapın!

Esnaf kart sistemine zor alıştı, kapı ağzında gardiyan gibi durup , ‘Sen kart basmadın, tek tek geçin’ diyerek insanlara potansiyel dolandırıcı muamelesi yapıyorlar.

Kapı dibinde gidip gelmek zorundasın. Neredeyse 500 metre kuyrukta otobüs bekleyen insanlar var. Hendek otobüs esnafının umurunda mı elbette hayır.

Adam, ‘Aynadan baktığımda orta koridoru görüyorsam boş gidip geliyorum’ diyen bir mantıkla neyin mücadelesini, kalitesini göstereceksin ki!

İlçe özel halk otobüslerinin geneline bakın engelliye yer yok. Yaşlıya yer yok.

Devletin sağladığı hakları umursamayan bir sistem var.

Ben o esnafa karşı falan değilim. Kabahat onlardan deli gibi para alan, 80 türlü gider çıkaran, mazota, parçaya her şeye zam yapan devlette. Adam ne yapsın?

İşte ulaşımın bir parçası bu yüzdendir ki kamu hizmeti dâhilinde olmalı.

Hendek’ten, Akyazı’dan, Sapanca’dan, Arifiye’den, Ferizli ve Söğütlü’den birer saatte bir körüklü otobüs çalışsa engelliye, yaşlıya, öğrenciye, işçiye bir alternatif oluşsa o özel halk otobüsleri kendine çeki düzen verecek zaten.

Tek düze, ‘Mecbur binecek, işine gelirse’ sisteminden insanları kurtarın.

Bu arada bir hatırlatma: 5’i bir yerde diye bir proje vardı.

Büyükşehir Belediye Başkanına sorduğumda, ‘Ben hatırlamıyorum’ demişti.

Ben dönemin UKOME Başkanı Fatih Turan’ın yaptığı tanıtımları hatırlıyorum.

2010 yılıydı. Unutmadık. SAÜ ve çeşitli kurumlarda tanıtıldı.

Terminale bağlanan 5 ayrı hatlı raylı sistemdi bu. Onu yazalım, haftaya artık.

**

Kart54 sıkıntısı

Ulaşım demişken Adaray’da kullanılan tekli geçiş imkanı sağlayan, ‘Tek kart’lar var. Vatandaş bu kartlara ulaşmakta güçlük çekiyor. Hatta bulamıyor. Bu kart bulunamadığı için birçok kişinin Adaray’a kart basmadan geçmek zorunda kaldığını şahit oldum. Büyükşehir, Adapazarı Garı içindeki büfede değil ama Adaray yakınında tekli kart satışı yapılması imkan sağlamalıdır. Tek kart sıkıntısı ortadan kaldırılmalıdır. Ya da meydanda bulunan kart54 merkezinde satılmalı. Ve ya bütün büyükşehirlerde olduğu bilet makineleri konulsun..Bunlar zor işler değil. Kart54 zorunlu hale geldi mesela ama... Hadi gel de dolum merkezi bul. Kartı satın alabileceği nokta bul.

**

Sakarya’yı istememiş

İl Milli Eğitim Müdürü Mevlüt Kuntoğlu, kendi talebiyle Karaman’a atandı.

Sakarya’dan ayrılmak istemiş. Bu talebi de kabul görülmüş.

Kuntoğlu’na güle güle demek gelmiyor içimden, hatta seviniyorum gidişine…

Devletin Sakarya eğitiminin başına getirdiği bir isim olarak geldi-gitti..

Hiçbir iz bırakmadı. Mevcut işleyişin dışına çıkmadı.

Sistem içinde var olan projelerle geldi-geçti gitti.

Kusura bakma Kuntoğlu, gazeteci sıfatıma sığınarak kocaman sıfır verdik sana..

Allah yolunu bahtını açık etsin.

Bu arada Karaman’a da geçmiş olsun.