1 Kasım seçimlerine tam 22 gün kaldı.

Sakarya seçim havasına girmeyi bekliyor.

Zaten beklerken kendimizi sandıkta bulacağız bu gidişle.

7 Haziran’da olduğu gibi bu seçimde de Sakarya’nın vekaletine talip olanlar, şehrin adını bile ağzına almıyor nedense..

CHP, partisinin genel politikalarının yanı sıra kentle ilgili olarak 22 ayrı proje hazırlayarak bir sunum yaptı. Beğenilir, beğenilmez bu tartışılır.

Sonuç olarak Sakarya özelinde şehrin vekaletine talip olanlar hedeflerini ortaya koydu.

AK Parti’de zaten yıllardır böyle bir şey olmadı. Milli irade, FETÖ, ergenokon, 28 Şubat, Menderes diyerek gitti hep seçimler. Bir de hükümetin yaptıkları anlatıldı.

MHP desen siyaset yapma sanatını kaybetti. Şehirle MHP’nin hiç alakası yok. 2’nci sıra adayı Alirıza Acartürk var Allah’tan.

Anlatılacak çok şey var.Muhalefet konuştukça, iktidar her zaman kendine çeki düzen verir.

Biz bu eleştiriyi birilerini rencide etmek yada onları küçük düşürmek için yapmıyoruz.

AK Parti’yi eleştirince CHP’li ya da MHP’li olunmuyor.

Muhalefet partilerini de eleştirince iktidar yalakası olunmuyor.

 İşte eleştiriye bu yönde bakanlar at gözlüğü sınavında hep çakılı kalıyor.

Sonuç olarak 1 Kasım’a doğru Sakarya yine yok gündemde.

Şehir esnafı, tarımı, çiftçisi, işçisi yine yok.Şeker yok, TÜVASAŞ yok, Sapanca yok, Karasu yok.

Taraklı yok, Hendek yok.Bu kadar yokların arasında bir seçime gidiyoruz.

Ne istiyoruz o zaman bu yoklar içinden.Yok yok işte.

Kim sempatik gelirse ona oyumuzu vereceğiz.

 

*Kahvehanede konuşacağız, AK Parti-CHP-MHP  kavgası yapacağız.

*Okuduklarımıza duyduklarımıza inanacağız. Ancak sıra çay parasını ödemeye geldiğinde 5 kişi 10 lira denkleştirmeye de çalışacağız.

*Kış geliyor diye kömür yardımını takip edeceğiz ama, Erdoğan’ın dünya lideri olduğunu söyleyeceğiz hep.

*Ödeyemediğin fatura yüzünden elektriğin kesilecek, üstüne açma kapama parası vereceksin 20 lira; ama Menderes’i anlatacaksın.

*Tarım arazilerin olmasına rağmen, üretmek yerine oğlun-kızın asgari ücretle fabrikada çalışacak, sen büyük ekonomiden bahsedeceksin.

*Dünyanın en pahalı benzini kullanıp, Avrupa’nın savaştığı dönem olan 1940 yılında gaz kuyruğuna girildiğini anlatacaksın duyduğun kadar.

*Muayene olmak için 20 gün, ameliyat olmak için 6 ay  sıra bekleyip, hastanelerin ne kadar güzel olduğunu, temiz olduğunu anlatacaksın.

*Hemen dibindeki Allah’ın nimeti olan suyu içmek için,Fransız ve Amerikan şirketlerine hazır su parası ödeyeceksin; ama sen Aksaray’ın ülkemize çok yakıştığını düşüneceksin.

*Yap boza dönen eğitim sistemiyle paran yoksa çocuğun iyi bir eğitim alamayacak ama; sen okulun ilk günü sınıfta bedava dağıtılan kitabı anlatacaksın.

*TÜVASAŞ’ın senin şehrinde olmasına rağmen sen halen raylıyla tanışamayacaksın ama; Marmaray’ın ne kadar büyük bir proje olduğunu anlatacaksın.

*Su faturana zerre kadar indirim gelmese de; HES projesiyle Büyükşehir’in ilklere imza atarak bilmen kaç milyonluk elektrik  ürettiğini duyacaksın.

*İhracatının artmasıyla övünen ve ilk 10’da olan Sakarya’da iş dünyasının açıklamalarını gururla okuyacaksın ama 230 bin icralık, 27 bin kayıtlı işsiz vatandaşın olduğunu umursamayacaksın.

*Şehri sel götürüp, tarlan ve evin sular altında kaldığında, gazetelerde ‘Şehrimizin geleceğini birlikte inşa edeceğiz’ açıklamalarını okuyacaksın.

*Evladının iş ve gelecek sahibi olabilmesi için bir partiye üye olma, mahalle temsilcisi olma ya da vekilini en iyi şekilde ağırlama telaşına düşeceksin.

*Sen birilerini överken, siyaset yapanların kılını kıpırdatmadan ihale aldığı yerlerde yakının ya da komşun taşeron olarak iş bulduğunda sevinecek.

*Senin derelerin hortumlanacak, ağaçların kesilecek, ata yadigarı mirasların peşkeş çekilecek; sen istihdam yaratacaklar yalanına kanacaksın.

*Televizyonda kötü alışkanlıklar edinmiş gencin hikayesini sabah programında saatlerce izleyeceksin, ama şehrinde böyle birini görünce onu dışlayacaksın, kaçacaksın, gerekirse döveceksin.

*İsraile,Amerika’ya, Almanya’ya, İngiltere’ye ateş püskürüp AKM önünde eylem yapacaksın ama; onun bankasına faiz ödeyip, ayda milyarlarca lira cep telefonu faturası ödeyeceksin. Bindiğin arabadan, giydiğin kıyafete, kullandığın sabuna kadar hep onları zengin edeceksin.

Ne yapalım hemşerim.

Var  mı yok mu sen söyle..

Siyasetçiler ne yapsın!

 

 

Şehirden

*Şehir içi trafikte ciddi bir sorun var. Cadde ve sokaklar üzerinde sağlı sollu çif sıra parklar yapılıyor. Kaldırımlar araçlarla dolu. Şehir içinde trafik polisi bile görmüyoruz artık..

*Kentte geçen hafta bir sel felaketi yaşandı. Sel Sapanca’ı yerle bir etti. Dünya’da selin vurmadığı bir ülke yok elbette afet sonuçta. Ancak Sapanca rantın bedelini daha da ağır ödeyecek sanki gelecek senelerde..

*Sakarya Üniversitesinin açılmasıyla 80 bin öğrenci eğitime başladı. Esnafa tavsiyem bu öğrencilere iyi davranın hep kazanın. Bunu neden söyledim. Dolmuşa binen bir üniversite öğrencisi 1,5 lira verdi. Şoför çocuğu bakışlarıyla yerin dibine soktu. Bir daha dolmuşa bineceğini sanmıyorum.

*Varlıkları hissedilmeyen CHP ve MHP’ye rağmen  AK Parti-CHP-MHP dışındaki partiler neden Sakarya’dan umudunu kaybetmiş..Sadece partilerine olan bağlılık nedeniyle aday bloklarını kapatıyorlar. Ama hiç umutları yok, garip..Saadet Partisi konuşmalı, Büyük Birlik, Demokrat Parti konuşmalı. 3 partili sisteme döndük.