Ekonomi her geçen gün biraz daha çöküyor. İktidar ve havuz medyası her ne kadar “Çok iyi durumdayız, herkes bizi kıskanıyor, dünyaya örnek oluyoruz” dese de durum tam tersi. Dış güçler teranesini kimse yemiyor artık. Efendim kur saldırısı varmış Hani güçlü ülkeydik?

Artık satacak bir şey de kalmadı.

5 MİLYAR DOLARMI 5 MİLYAR EUROMU Borç istemişti ya hani IMF bizden.

Kimi aklı başında ekonomistler, Mahfi eğilmez de dahil olmak üzere “En iyisi IMF’ye gitmek” önerisinde bulunuyor.  Hatta Para basalım diyorlar. Aslında parada basılıyor. ATM’lerden cıgır cıgır paralar dağıtılıyor.

İktidar ise “IMF’ye gidilmesi mümkün değildir” diyor başka bir şey demiyor.

Ekonomi çevrelerinde IMF’ye gidilmemesi, Erdoğan’ın gururuna bağlanıyor.

Anlatılan şu; Erdoğan, zamanında “IMF’ye borcu kapatan iktidar biz olduk, hatta artık borç bile veriyoruz” diyerek propaganda yapmıştı. Şimdi IMF’ye gitmek zorunda kalmayı siyasetteki en büyük hezimet olarak görüyor ve ne kadar sıkışırsa sıkışsın IMF’yi kabul etmiyor. Peki gerekçe sadece bu mu? Değil tabi.

Kısa adı IMF olan International Monetary Fund, 189 ülkeden oluşan bir para fonu. Kendi iç tüzüğü dünyadaki para durumunu dengeliyor. Fonda her ülkeden bir temsilcisi oluyor. Türkiye’den de var. IMF Ekonomisi zora giren ülkelere para verdiği gibi, ekonomi yönetiminde de söz sahibi oluyor. IMF, ülkelere kendiliğinden ve durup dururken kredi açmıyor. Ülkelerin başvurması üzerine ucuz maliyetli maddi destek sağlanıyor. İktidar ve Damat Bey idaresinde ki Hazine, aslında içine düştüğü bataktan çıkmak için çoktan koşardı IMF kapısına. Ancak IMF ile anlaşma yapıldığı an fon yönetimi Türkiye’deki kamu harcamalarını disiplin altına alacak. Bu durumda iktidarın, çoğu kamuoyu bilgisinden kaçırılan tüm harcamaları, hem denetim altına girerek açıklanacak hem de bunların çoğuna izin verilmeyecek.

Bakın IMF’nin “Şunların hesabını verin bakalım” diyeceği hangi konular var;

SURİYELİLERE HARCANAN PARALAR: Erdoğan, Suriye’den gelenler için bugüne kadar 40 milyar doların üzerinde harcama yapıldığını açıkladı. Ancak bunun kaynağı belirsiz, bütçede de görünmüyor. IMF bu paranın hesabını soracaktır.

LİBYA’YA ve MISIR ‘a GİDEN PARALAR: AKP iktidarı, sırf İhvan’a destek vermek için sadece başkenti elinde tutan güçsüz iktidarlarla iş birliği yapıyor. Libya’ya sayısı bilinmeyen asker ve mühimmat gönderildi ve savaş için yine çok yüksek miktarda açıklanmayan paralar ödeniyor. IMF bu paranın hesabını soracaktır.

ÖRTÜLÜ ÖDENEK İNCELENECEK: Erdoğan döneminde, hem Başbakanlık hem Cumhurbaşkanlığı örtülü ödenek harcamaları astronomik düzeyde arttı. IMF kamu maliyesini denetlerken örtülü ödenek kaynağını da soracak ve hatta sınırlayacaktır.

YOKSULA YARDIM PARALARI: Türkiye, çok uzun yıllardır sosyal devlet kapsamı içinde kimi yoksul yurttaşlara çeşitli kalemler üzerinden yardımlar götürüyor. Ancak AKP iktidarı döneminde, yoksulluk artırıldığı gibi buna ayrılan paralar da büyük miktarlara ulaştı. Çoğunun kaynağı belirsiz bu yardımlar da IMF’nin denetimine girecektir.

YİD’LERE ÖDENEN PARALAR: İktidar sanki yeni bir buluşmuş gibi Yap-İşlet-Devret formülü ile yol, köprü, havaalanı yapan müteahhitlere muazzam paralar ödüyor. Yolcu ve araç geçiş garantisinin de verildiği bu yöntem, IMF gibi sıkı para politikaları uygulayan bir kurumun kabul edeceği bir şey değil.

ŞEHİR HASTANELERİNE ÖDENEN PARALAR: İktidar, dünyada görülmemiş biçimde yaptırdığı devasa hastanelere akıl almaz kiralar ödüyor ve ayrıca hasta garantisi veriyor. IMF’nin mali denetiminde bu tür tuhaflıklara izin verilmesi düşünülemez bile.

BAŞKA ÜLKELERE KORONA YARDIMLARI: Ülkeler arası dayanışma elbette çok önemlidir ama Türkiye henüz kendi ihtiyaçlarını karşılayamadan dünyanın 50 ülkesine tıbbi yardım gönderdi. Tamamen iç politikaya endeksli propaganda amaçlı bu operasyonların, IMF radarına takılmaması mümkün değil. IMF’nin verdiğim sadece bir örnekteki konulara el atmasına bu iktidarın tahammül göstermesi mümkün mü? Eğer IMF’ye geçit verilirse ekonomi dışı tüm uygulamalar, ülke kaynaklarının israfı, lüzumsuz milyarlarca liralık harcamalar ortaya çıkacak, iktidar öncelikle kendi oy depolarına yönelik yaptıklarını yapamaz hale gelecek, karizması fena halde çizilecektir.

Bu nedenle IMF’den medet umanların hüsrana uğrayacağını söyleyebilirim.