Zorunlu trafik sigortalarında 2022 şubat ayı sonrasında uygulanan prim artışları ile birlikte, temmuz ayında da tarife değişikliğine gidilmiştir. Araç başına maddi giderler 100 bin lira, kişi başına sakatlanma ve ölüm 1 milyon olarak yürürlüğe girmiştir. 
Prim artışları ve tarife değişikliği sonrasında, sigorta şirketleri acentelere farklı bahaneler sunarak zorunlu trafik sigortalarında üretimi durdurmaktadırlar. Tek sigorta şirketi ile çalışan acentelerin ekranları kapatılarak, müşteri kaybı ile birlikte maddi kayıplara sebebiyet vermeleri büyük haksızlıktır. 
16.000’e yakın acente; Zorunlu trafik sigortası, zorunlu deprem sigortası (dask), kasko sigortaları, yangın konut sigortaları ve diğer branşlarda üretim yaparak Ülke ekonomisine ciddi katkı sağlayarak istihdam yaratmaktadır.
Özel sigortalar üretiminde, Banka, broker ve acenteler istihdam sağlamaktadır. Bunların içerisinde Ülke genelinde; özel sigortalarda üretimin yaklaşık %60’ını acenteler üretmektedir. Üretimin büyük kısmını sağlayan acentelere, sigorta şirketleri tarafından kısıtlamalar getirilerek haksız rekabete yol açmalarıdır.
Uygulanan kısıtlamalar;
1-    Hafta sonları zorunlu trafik sigortalarında üretimin durdurulması
2-    Zorunlu trafik sigortalarında taban uygulanan primin üzerinde fiyatlandırmak
3-    Bazı sigorta şirketlerinin zorunlu trafik sigorta üretimini durdurması
4-    Zorunlu trafik sigortalarında kredi kartına nakit ödemeye işlemlerini durdurması
5-    Zorunlu trafik sigortaları üretimde ilave olarak poliçe üretiminin talep edilmesi
6-    Zorunlu trafik sigortalarında taksitli ödemelerin kaldırılması 
7-    Teklif sürelerinin iki gün ile sınırlandırılması 
8-    Aynı gün içerinde verilen prim fiyatının aynı gün içerisin değişmesi

Buna bağlı olarak, diğer sigorta branşlarında da sorunlar vardır. Geçen yıla oranlarla değerlendirme yaparsak, kasko ve yangın poliçelerinde yüksek prim verilmesi acentelerin ciddi müşteri kaybına yol açmasıdır. Sigorta şirketleri kendilerince kur ve enflasyon artışını öne sürerek, enflasyon artışının çok üzerinde prim hesaplaması yapmaktadırlar.
Direkt müşteriyle muhatap olan acentelerin durumu anlatmakta zorlandıkları gibi ciddi müşteri kayıpları yaşamalarıdır. Bununla birlikte, banka ve online hizmet veren kuruluşlara ayrı prim fiyatı verilmesi, taksitli imkanlar olanakları sağlanması acentelere yapılan büyük haksızlıkla beraber, “rekabete uygunsuz çalışılmasıdır.”
Özel sigortalarda, en büyük üretimin pay sahibi olan acentelere uygulanan haksızlıkların kaldırılması ve mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması gerekmektedir. 
Kalın sağlıcakla,
Hasan KORKMAZ.