Sevgili okurlar,
NATO Zirvesi için Brüksel’e gelen Türkiye Cumhuriyeti ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindekileri Brüksel’de kimler karşıladı?
Kafilede kimler vardı?
“Dün bu karşılamalar nasıl olurdu, bugün hangi protokol kuralları uygulanıyor”, bir gözatalım mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Brüksel Melsbroek Askeri  Havalimanı'nda,”Türkiye'nin NATO Daimi Temsilcisi  Büyükelçi Basat Öztürk, Avrupa Birliği Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Belçika Kraliyet nezdindeki Büyükelçisi Hasan Ulusoy, Türk Askeri Temsil Heyeti Başkanı Tümgeneral İsmail Üner, Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz, Anvers Başkonsolosu Batu Kesmen, Askeri Ataşe Albay Çağrı Sağıroğlu” karşıladı..
Hey gidi günler, hey!
Lise yıllarında bile Türkiye’nin değil, cumhurbaşkanı, başbakanı, inanın büyükelçilerini bile ezbere bilirdik!
Şimdi bu önemli kurumu bile, itibarsızlaştırdık!

İTİBARDAN TASARRUF YAPILMAZ!
“İtibardan tasarruf yapılmaz” diyerek, bugünlere geldik!
Bakalım tarih,bugünleri nasıl yazacak?
Neyse, buraya kadar bir sorun var mı, yok!
Yani,” temsiliyet” bir şekilde yürütülüyor!
Türkiye’nin Belçika’daki delegasyon temsilcilerinin bu karşılamada hazır bulunması elbette protokol gereğidir.
Dünde böyle oluyordu, bugünde böyle!
Ancak, bir fark ile bu karşılamalar yapılırdı?
Bakınız, Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile kafilede yer alanları karşılayanlar arasında, “AK Parti’nin Belçika arka bahçesinden, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Köksal Kuş, UİD Belçika Başkanı Enis Çimen ile AK Parti Brüksel Temsilcisi Ruhi Açıkgöz ve diğer yetkililer” var..
Bu “diğer yetkililerden” kasıt, AK Parti’nin Belçika’daki arka bahçesinde, “Yunus Emre Türk Kültür Merkezi, SETA Derneği, Maarif Vakfı ile Diyanet yapılanması” bulunuyor.
Peki Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel uçağı ile Brüksel’e gelenler arasında kimler var?
Merak ediyorsunuz, değil mi?

TÜRK DELEGASYONU?
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, NATO Parlamenter Asamblesi Türk Delegasyonu Başkanı, AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın”, Brüksel kafilesinde yer alan üst düzey temsilciler olarak yer aldı..
“İtibar” ise, bu kadar olur değil mi?
Bir de bu Brüksel çıkartmasında görev alan, diğer yöneticiler ile Türkiye’nin Brüksel’e bir çıkartma yaptığını söyleyebiliriz.
Peki eskiden Türkiye’nin gündeminde bu NATO zirvelerine katılım nasıl gerçekleştirilirdi?

TÜRKİYE’NİN O YILLAR BÖYLE LÜKSÜ YOKTU!
Hemen şunu söyleyelim ki, Türkiye’nin o yıllar böyle bir lüksü yoktu!..
Tarifeli uçak ile gelen Devlet erkanını, Brüksel’de büyükelçi, başkonsoloslar yanında, vatandaş temsilcileri karşılardı.
Böyle bir karşılamaya “Belçika Türk Spor Federasyonu Başkanı” olara, iştirak ettim.
Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçiliği önderliğinde, Belçika’daki  önde gelen bazı Türk sivil örgüt temsilcileri çiçeklerle, aynı havalanında(Melsbroek Askeri Havaalanı) zamanın Başbakanı Mesut Yılmaz’ı, Tansu Çiller’i karşıladık..
Eşi Berna Yılmaz ile Brüksel’e gelen Başbakan Mesut Yılmaz’ı büyük bir sevgi gösterisi ile karşılayarak, aynı zamanda Brüksel’i mesken tutan ayrılıkçı terör yanlılarına bir mesaj gönderdik.

BAŞBAKAN MESUT YILMAZ’I KARŞILADIK!
Çiçekler sunuldu, “hoş-beşten” sonra Mesut Yılmaz, davul-zurna eşliğinde oteline kadar götürüldü..
Bu karaşılamada, kesinlikle bir siyasi parti, yani “Mesut Yılmaz’ın Anavatan Partisi’ne” bir ayrıcalık sağlanmadı..
“Belçikalı Türkler” olarak, Başbakan Mesut Yılmaz’ı karşıladık..
Daha önceleri ve sonraları da, bu tür karşılamalara bir “gazeteci” olarak tanıklık ettim..
Zira, o yıllar esas olan,” Türkiye’den gelenlerin, parti aidiyeti değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni” temsil  etmesiydi..
Bu hususa, “hem büyükelçiler, hem de Türkiyle Cumhuriyeti’ni yurtdışında temsil eden, siyasiler” çok dikkat ederlerdi..
Şimdi, “AK Parti iktidarı ile bu hassasiyet, bu gelenek” rafa kaldırıldı..
Varsa, yoksa parti ve yandaşlar!
Varsa, yoksa itibar!

KİMLER GELDİ, GEÇTİ?

Ve “itibardan tasarruf edilmez” anlayışı ile “lüks ve israf “ hakkındaki değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum..
Brüksel’de başta,” Süleyman Demirel, Turgut Özal, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz”, yanında siyasi liderlerden “Alparslan Türkeş, Devlet Bahçeli, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, bunun yanında o yılların dirayetli dışişleri, milli savunma bakanları ile diğer temsilcilerin” karşılanması hep “mütevazi ortamlarda” gerçekleştirildi.
O yıllar, “gösteriş ve şahşaha” değil, “üykeyi, milleti temsiliyet” önde tutulurdu..
Türkiye Cumhuriyeti Brüksel temaslarında, özellikle siyasi partiler içinde yer alan Belçikalıların, hem başbakan, hem cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan’dan, çok uzak durduklarınada şahit olmak bizleri üzdü?
Elbette kendilerinin bileceği bir durum ama, “bunu başka ülke liderlerinden esirgemeyip, Türkiye Cumhuriyeti temsilcisine tavır koymaları, kabul edilir bir durum” değil tabii!
Belçika ne ki?
Ama, “küçük sinek mide bulandırır” derler ya, öyle bir durum bu!
Sadece MR(Reform Hareketi) ile CDH(Walon Hıristiyan Demokrat Parti) yetkilileri ile Kral Philippe’nin, mutad ziyaretlerde Erdoğan’ı karşıladığını söyleyebilirim.
Hatta zamanın Belçika Başbakanı Elio Di Rupo’nun, bu karşılamada bulunmamak için İtalya’ya gittiğine bile şahit olduk!

EMİNE ERDOĞAN’IN ANLAMLI ZİYARETİ!
Gelelim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın basına yansıyan son ziyaretine?

Belçika'nın başkenti Brüksel'e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eşlik eden eşi Emine Erdoğan, Belçika Kraliyet Kütüphanesini ziyaret etti.
İyi düşünülmüş, iyi planlanmış bir ziyaret oldu..
Emine Erdoğan'ı, kütüphaneye gelişinde “Türkiye'nin NATO Daimi Temsilcisi Basat Öztürk'ün eşi Şule Öztürk, Kraliyet Kütüphanesi Koleksiyon Direktörü Sophie Vandepontseele ile kütüphane içindeki Burgonya Dükleri Koleksiyonu'nun yer aldığı bölümün küratörü Ann Kelders” karşıladı.
Kelders, kütüphane gezisi sırasında Erdoğan'a, dönemin en iyi el yazması eserlerinin yer aldığı “Burgonya Dükleri Sergisi'ne” ilişkin bilgi verdi.
Emine Erdoğan, daha sonra Türk ve Osmanlı eserlerinin yer aldığı "Nadir Eserler" bölümünü gezerek, yetkililerden bilgi aldı.

TARİHİ SÜRPRİZ HEDİYE?
Emine Erdoğan, Belçika Kraliyet Kütüphanesi'ne, aslı “Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığında muhafaza edilen, Osmanlı Devleti'nin Belçika'yı tanıma belgesinin replikasını” hediye etti.
Osmanlı Padişahı 2. Mahmud'un el yazısı ile kaleme aldığı emrin yer aldığı belge için, Emine Erdoğan'a teşekkür eden kütüphane yetkilileri, belgeyi kütüphanenin en güzide yerinde sergileyeceklerini söylediler.
Kütüphane yetkilileri için de bu “hediye sürpriz” oldu..
Belçika Kraliyet Kütüphanesi'ne ayrıca Emine Erdoğan tarafından “Türk Mutfağı kitabı” hediye edildi.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi tarafından bazıları el yazması “70 Kitap” bağışlandı.
Emine Erdoğan, kütüphanedeki Türkçe el yazma eserlerin sayısının artırılması ve Türk vatandaşların da yararlanabilmesi için “Türkçe sesli rehber uygulamasının” , hayata geçirilmesini önerdi.

GÜNDEME BÖYLE GELMEK?
Bu ziyarette Emine Erdoğan, “alış-verişi” ile değil, “bir sokağa kapatması” ile değil, bir “kütüphane ziyareti” ile  gündeme geldi..
Bu ziyaret, elbette Belçika’da yaşayan Türkler açısından da büyük bir önem taşıyor..
Demek ki, “Belçika-Türkiye dostluğunun temelleri” çok eskilere dayanıyor.
Bu dostluğu, “daha da pekiştirecek adımların” atılması gerek!
NATO Devlet ve Hükümet Başkanlı Zirvesi’nin bir başka yüzünü de sizlerle paylaşarak, aynı zamanda şeffaf bir gazetecilik örneği sergilemek istedik..
Dün öyleydi, bugün böyle!
Bakalım, “yarınlarda bu ziyaretlerdeki anlayışlara, neler hakim” olacak?
Bizim görevimiz,”insanımızı bilgilendirmek, haberdar” etmektir..
Bu anlayışımızı, yaşadığımız müddetçe sürdürmeye özen göstereceğimizden heç kuşkunuz olmasın!...
Önemli olan şahsiyetler değil, ülkenin temsiliyetidir!
Yusuf Cinal yazıyor/ 28 Mart 2022 Brüksel