Dünya Z kuşağını konuşuyor, biraz geriden de olsa Türkiye de öyle…

Z kuşağı dedikleri neymiş, bakalım;

Z kuşağı, teknolojinin hakim olduğu bir çağda doğan, teknolojiyle oldukça iç içe yaşamaları sebebiyle “internet kuşağı” olarak da adlandırılan bir nesil.

Literatürde 1980'den önce doğmuş nesil X, 1980-2000 arası doğmuş nesli ise Y kuşağı olarak adlandırılıyor. 2000'den sonra doğmuş, yani şu an 20 yaş ve altında bulunan Milenyum sonrası bireyler Z kuşağı olarak tanımlanıyor. Z kuşağının özelliği teknoloji ile olan ilişkisinin daha önceki jenerasyonlarlardan daha yoğun olması.

21. yüzyılın ilk nesli olarak da kabul edilen Z kuşağı, siyasi partilerin de seçmen kitlesini genişletmek açısından hedef kitlesi durumunda…

Öyle ki Türkiye’de Z kuşağından 7 milyona yakın seçmen 2023 yılında ilk kez oy kullanacak.

Malumunuz AKP geçtiğimiz haftalarda kamuoyuna tanıttığı yeni ‘Dijital Dönüşüm’ stratejisiyle Z kuşağına olan ilgisini gösterdi.

Bu ilgi siyasi beklentilerden kaynaklanıyor elbette… AKP için Z kuşağının beklentileri şuyu buyu değil, kime oy verecekleri önemli…

Peki, bu Z kuşağı AKP’ye oy verir mi? Vallahi çok zor, hatta imkansız…

Bunu ben değil, araştırmalar söylüyor. Araştırmalar bu kuşağın AKP ile uzaktan yakından alakasının olmadığını ortaya koyuyor.

Elimde iki araştırma var.

İlki London School of Economics, (LSE) araştırması…

Türkiye dahil 142 ülkede Z kuşağı üzerinde araştırma yaptılar.

Buna göre Z kuşağı, öyle hamasi nutuklara kapılacak, liderlere kul köle olacak, her isteyene biat ve itaat edecek bir kuşak değil. Gerisini söylememe gerek var mı? Bence yok…

Diğer araştırma, Gezici Araştırma Merkezi’nin yaptığı… Daha Türkçe, bize daha yakın ve uygun.

Araştırma 12 ilde 18 ilçede Z kuşağı üzerinde yapıldı.

20 yaş ve altını temsil eden bin 62 kişiyle yüz yüze gerçekleştirildi.

Gelelim ayrıntılara;

2023 seçimlerinde her 5 kişiden biri Z kuşağı olacak yani seçimin kaderi Z kuşağının elinde.

2018 seçimlerinde ilk defa oy kullananların yüzde 76.6’sı Cumhur İttifakı’na oy vermediğine göre  2023 Cumhurbaşkanlığı seçimde Z kuşağı kesinlikle belirleyici olacaktır.

Y kuşağının son dönemindeki gençleri de hemen hemen Z kuşağının hassasiyetlerini paylaşıyorsa ki öyle siyaset de adaylarını bu iki kuşağın tercihlerine göre belirlemek zorunda kalacaktır.

Dünyadaki teknolojik gelişmeleri takip eden, dijital dil kullanabilen, Türkiye’yi tüm dünyaya açabilecek yetkinliğe sahip, gençlere istihdam güvenini verebilen adaylar Z kuşağına daha yakın duracaktır.

Z Kuşağı insan hakları, hayvan hakları, cinsiyet ayrımcılığı gibi konularda duyarlılığı ön planda olan, haklar konusunda eşitlik temelli bir anlayışa sahip.

Z kuşağının yüzde 45 gibi oldukça önemli bir oranı herkesin eşit ve benzer haklara sahip olduğu görüşünü savunuyor.

Bu çerçevede bu kuşak için ırk, cinsiyet, din, dil, mezhep gibi unsurlar düşük bir öneme sahip. Örneğin ‘Farklı bir din veya mezhebe ait biriyle evlenebilirim’ diyenlerin oranı bundan önceki nesilde yüzde 32.8 iken, Z kuşağı içinde yer alanlarda bu oran yüzde 82.2.

Bu değerler, Z kuşağı için din ya da mezhep farkının önceki kuşaklara göre büyük ölçüde önemsiz kaldığını gösteriyor.

Bu kuşağın yüzde 15.7’si namaz kılma, oruç tutma gibi dini inançlarının gerekliliklerini yerine getirdiğini söylerken, yüzde 55.8’si ise bu gereklilikleri yerine getirmediğini belirtiyor.

Yüzde 28.5’i de inançsız olduğunu ifade ediyor.

Z kuşağının yüzde 76.4’ü adalet, demokrasi, ifade ve düşünce özgürlüğü, liyakat, israf, sanat gibi kavramları önemli buluyor.

AB’yi destekleyenlerin oranı Z kuşağında yüzde 78.6 iken diğer X ve Y kuşaklarında bu oran yüzde 35.6’ydı.

Z Kuşağı en fazla Türkiye’nin en büyük 10 şehrinde yaşıyor. Türkiye'de ilk onda yer alan büyük şehirlerde her dört kişiden biri, İstanbul ve İzmir gibi şehirlerde ise her üç kişiden biri Z kuşağından. 2023’te iş gücü nüfusunun yüzde 42'sini bu kuşak oluşturacak.

Z kuşağının en çok iletişim kurduğu sosyal medya platformu yüzde 76 ile Instagram. Ardından yüzde 65.1 ile Facebook, yüzde 37.2 ile Twitter, yüzde 22 ile Snapcchat ve Tiktok, yüzde 27 ile Youtube geliyor.

X kuşağının iletişim yolu gazete ve televizyonken Z kuşağı bilgiyi sosyal medyadan alıyor.

Günlük sosyal medyada geçirdikleri zaman ise ortalama 6 saat. Bu kuşağın yüzde 65’i ise akıllı telefon kullanıyor.

Z Kuşağı, kendisini genel olarak belli bir ideolojik gruba veya herhangi bir siyasi partiye mensup görmüyor.

Z kuşağı ile ilgili Türkiye'de yapılan araştırmalar, bu kuşaktakilerin yaklaşık yüzde 68.7’sinin, kendisini Atatürkçü veya muhafazakar ya da milliyetçi gibi belli kategoriler içinde tanımlamadığı ve mevcut siyasi partilere karşı herhangi bir yakınlık hissetmediğini gösteriyor.

Ankette Z kuşağının yüzde 86.7’si oy kullanırken ebeveynlerin etkisinin olamayacağını, kendi iradesinin ön planda olduğunu söylüyor.

Hasılı, Z kuşağının oyuna talip olan siyaset her şeyden önce hamaseti bırakacak…

Parti içi demokrasiye önem verecek, lider tanımını çağdaşlaştıracak, sataşma ve iç kavgaya yönelik siyaset dilini terk edecek ki Z kuşağının gözüne girebilsin.

Öyle Ayasofya söylemleriyle oyunu alabileceğiniz bir kuşak değil bunlar…