Sevgili okurlar,
Türkiye," yerel seçimler" ile birlikte, bir başka deneyim ve tecrübeler ediniyor..
Yapılan "genel seçimlerden" sonra, gerçekleştirilen "yerel seçimlerde, Trük Siyasi Tarihi için önemli bilgiler" içeriyor..
Bir kere, "alışıla gelmiş ve bir kültür oluşturmuş olan "Parlamenter Sistem'den kopuşun sancıları" sürüyor!

Bu sistem içinde, seçilen milletvekillerine yüklenen "misyon" ile bugün "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" içindeki milletvekillerine yüklenen "misyonun" aynı olduğunu söylemek, mümkün değildir?
Neden mi?
Nedeni, "elbette milletvekillerinin üstlendiği rolde" aramak gerekir?

MİLLETİN VEKİLİ Mİ?
Bu sistem içinde, "maalesef etkisiz, silik, dikkate alınmayan vekillerin, parlamenter sistem içindeki milletvekilleri ile kıyaslanması" bile abesle iştigaldir!?
Bakanız, Sakarya'da gerçekleştirilen seçimlerde, milletvekillerinin ne tür rolü oldu ki?
"Hem iktidar, hem de muhalif milletvekillerinin yerelde gördüğü itibardan" söz edebilir miyiz?
Sanmam?
Vatandaşın kararını etkileyen, "bir milletvekili mesajı, dokunuşu, çağrısının seçimlerde etkili olduğunu", kim söyleyebilir ki?

KİMİN BAKANLARI?
Bir başka örnekte, İstanbul'da yaşandı..
İstanbul'da AK Parti adayı Murat Kurum adına alana inen iktidar parti milletvekillerinin, "büyük tepki görmesi", sandıklara bile yansıdı..
Bu tepkiler karşısında, iktidar cephesinde gelen açıklama ise, gerçekten manidardı?
"Onlar Cumhur İttifakı bakanları" açıklaması, hala kulaklarımızda çınlanıyor!
Ne demek, "Cumhur İttifakı bakanları" cevabı?
Oysa bizler onları, "Türk Milleti'nin bakanları" olarak biliyorduk..
Demek ki, ortada bir yanlışlık varmış?

DEVLET Mİ, PARTİ Mİ?
Bunu da," bu seçimler sırasında öğrenmenin üzüntüsünü yaşayanların tepkileri", sandıklara böyle yansıdı..
Bir bakıma "şahsım devleti, parti devleti" anlayışı, vatandaştan onay almadı..
Onlar, "Cumhuriyet'in en büyük kazanımlarından olan, seçim zamanı üç bakanın istifasını hala önemsiyorsa, bekliyorsa", durumu artık anlamak gerekmez mi?
Evet, "İçişleri, Adalet ve Ulaştırma bakanlarının istifa etmeyip, iktidar adayları lehine, alanlarda oy devşirmeye kalkması, bu seçimlerin bir başka negatif yanı olarak" hatırlanacaktır!

KAMU İMKANLARI?
Diğer bir husus ise, "kamu mallarının fütursuzca kullanılması, iktidar gücünün her alanda kullanılması yanında, işçi, memur, öğrencilerin de bu manada seçime alet edilmesi" hoş karşılanmadı!
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "balkon konuşmasındaki tespitleri kadar, seçimler ile ilgili empati yapması, parti eksiklerini dışa vurması, rehavete vurgu yapması ve bunların düzeltilmesi yolunda gayret sarf edileceğini paylaşması" unutulmamalıdır..

BİZİM TURGUT, NASIL KAYBETTİ?
Bu bağlamda, özellikle Hendek İlçesi'nde gerçekleştirilen hararetli, heyecanlı seçim çalışmalarından sonra, seçim sonuçları da hala konuşuluyor..
Hendek İlçemizde, mevcut Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu(Bizim Turgut), Cumhur İttifakı adına MHP listelerinden seçime girdi.
Seçimde, "Turgut Babaoğlu, yüzde 29,28(15.510) oy alırken, rakibi İrfan Püsküllü ise yüzde 34,36(18.310) oy alarak", seçimi kazandı.
Bu seçim bölgesinde, "CHP adayı Nedim Bayraktar yüzde 19,86(10.521) oy alırken, Yeniden Refah Partisi ise yüzde 8,04(4.257) oy alarak", bu yarışta yer aldı.
Şüphesiz, Hendek seçim bölgesi ile ilgili olarak konuşulacak çok şey var..
Bir kere, "mevcut belediye başkanı Turgut Babaoğlu'nun, seçime BBP listesinden girerek, seçimi kazanmasının ardından, MHP Saflarına geçmesi" çok eleştirilmişti..

YENİ BAŞKAN İRFAN PÜSKÜLLÜ!
Şimdi Turgut Babaoğlu'nun izlediği bu yolu, "bir dönem Hendek Belediye Başkanlığı görevini ifa eden İrfan Püsküllü", takip etti..
"Püsküllü'nün arkasında, AK Parti milletvekili Ali İnci'nin olduğunu, söylemeyen, dillendirmeyen" kalmadı!..
Seçim sonuçlarına, milletvekili Ali İnci'nin ne kadar etki ettiğini bilemem, ama ortada bir gerçek var ki, konuşuluyor.
Elbette, şimdi en çok merak edilen ise, "BBP Listesinden seçime kazanan İrfan Püsküllü'nün, ait olduğu parti olan AK Parti'ye geçip, geçmesi noktasında" düğümleniyor..
İnşallah, "Babaoğlu'nun yaptığı hatayı" yapmaz!
AK Parti'nin seçimi kaybettiği bir başka ilçe ise Geyve oldu..

GEYVE'DE, NE OLDU Kİ?
"AK Parti kurucularından Şaban Dişli'nin ve eski Geyve Belediye Başkanı, AK Parti milletvekili Murat Kaya'nın ilçesi Geyve nasıl olmuştu da, Yeniden Refah Partisi'ne" kaptırılmıştı?..
Bu seçim bölgesinde de, "Yeniden Refah Partisi(YRP) adayı Selçuk Yıldız, yüzde 34,98( 11,439)oy alırken, AK Parti adayı ise Metin Atalay, yüzde 34.08(11.145) oy alarak", seçimi kaybetti.

Bu seçim bölgesinde ise, "CHP adayı Gürkan Kar ise, yüzde 25.45(8323) oy alarak, partisini seçimde üçüncü " yaptı..
Bu seçim bölgesinde, AK Parti kurucularından Şaban Dişli ile mevcut milletvekili Murat Kaya'nın etkisi elbette tartışılmalıdır..

İTİRAZ HAKKI VE UZLAŞMA MECBURİYETİ?
Son olarak, şunu belirtelim ki, "seçim sonuçlarına itiraz hakkı " gerçektir.. "Bu hakkı suiistimal etmek", yakışık almaz.. "İtirazların usulünce, yasalar gereği karara bağlanması" evladır.. Özellikle, "Van ile ilgili Yüksek Seçim Kurulu kararı " fevkalade önemli ve bağlayıcıdır..
İnsanlarımız arasında, "ayrımcı, dışlayıcı, baskıcı, kibir, küçümseyici tavır içiren politikaları artık, buzdolabına kaldırmalı ve bir şekilde uzlaşma yolunu" bulmalıyız..
Türkiye, "büyük bir uzlaşı ile yoluna devam ederse, bundan halkımızın karlı, mutlu çıkacağı" bir gerçektir..
"Birlikte yaşamak için, çok sebebimiz olduğunu söylememe" gerek var mı ki?
Yusuf Cinal yazıyor, 5 Nisan 2024