Sevgili okurlar,
Yurtdışında, "Türkiye'yi temsil etmenin, inanılmaz bir cazibesi" var..
Memleketim Sakarya'da bulunduğum yıllarda, gazetelere, haberlere, adı yansıyan Türkiye'nin yurtdışı temsilcilerinin adlarını itina ile ezberlerdik..
Bunlar arasında, elbette Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer ülke temsilcileri önde gelirdi..
"Hasan Esat Işık, Semih Bayülken, Faik Melek" adlarının yanında, gündeme çeşitli konular ile gelen büyükelçiler olurdu..
Yıllar sonra Brüksel'e gittim..
Orada yerleşmeye karar verince, "Türkiye Cumhuriyeti'nin yırtdışı temsilcileri ile bir haberci olarak tanışma, görüşme ve birliktelik yapma", mecburiyetim hasıl oldu..

BÜYÜKELÇİLER GEÇİTİ?

Öyle ya, "yurtdışındasın, Türkiye'nin temsilcilerini tanıma, onlarla birlikte hareket etme, ülkenin, insanımızın çıkarlarını koruma gibi görevlerimiz" var..
Bir kere, "Türkiye Cumhuriyeti'nin ala menfaatlerinin korunması, gözetilmesi yanında, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın hakları ve hukuklarının da gözetilmesi" bu bağlamda evladır..
Uzatmayalım, "1985'li yıllardan itibaren Brüksel'de, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçileri olan, Ecmel Barutçu, Yıldırım Keskin, Güner Öztek, Temel İskit, Rasih Erkan Gezer, Fuat Tanlay, Nazif Murat Ersavcı, İsmail Hakkı Musa, Mehmet Hakan Olcay, Zeki Levent Gümrükçü, Dr. Hasan Ulusoy ile halen görevde olan Bekir Uysal ile NATO ve AB nezdinde büyükelçileri" tanıma fırsatım oldu..

ÜÇ BÜYÜKELÇİ GÖREVDE?

Burada, hemen şu notu özellikle paylaşmalıyım?
Türkiye Cumhuriyeti'nin, Belçika dışında üç büyükelçisinin bulunduğu, bir başka ülke yoktur..
Belçika'da, "Kraliyet nezdinde Büyükelçi Bekir Uysal, NATO nezdinde Büyükelçi Zeki Levent Gümrükçü ve AB nezdinde Büyükelçi olarak Faruk Kaymakçı" görev yapmaktadır..
Büyükelçilerin yanı sıra," Belçika'da, Fransızca konuşulan Brüksel ile Wallon bölgesi sorumluluk alanında olan Baş konsolumuz Umut Deniz ile Flamanca konuşulan Flaman bölgesi Başkonsolosu olarak Batu Kesmen", görev ifa etmektedir..

300 BİN TÜRK VATANDAŞI?
Elbette, "Belçika'da üç büyükelçi ile iki başkonsolos ve diğer Türkiye Cumhuriyeti diplomatlarının varlığı yanında, ülkede 300 Bini aşkın Türk vatandaşının da yaşadığını" paylaşmalıyım..
Belçika ile Türkiye ilişkileri, daha önceleri de yazdığım gibi 1848'lere dayanır..
Osmanlı Devleti, Belçika'nın bağımsızlığını tanıyan 7.Ülke olarak bilinir..
Velhasıl," Belçika'da bir Türkiye varlığı" söz konusudur..
Türkiye'nin, "her alanda olduğu gibi sosyal, kültürel, ekonomik, sportif, siyasi, askeri, hukuksal temsili yeti" yıllardır başarı ile sürdürülüyor.

CUMHURİYETİ TEMSİLİYET?
Bu temsili yetin, "her zaman devlet nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı düzeyinde olduğuna da" işaret etmeliyiz..
Tarihin derinliklerine dönecek olursak, "Osmanlı döneminde, yurtdışı temsilciliklere hep, dil bilen yabancı kökenli Osmanlı tabasındakiler" atanırdı..
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanı ile bu misyon temsiliyetin de de büyük değişiklikler oldu..
Artık," yurtdışında Türkiye Cumhuriyeti'nin temsiliyette, Türk vatandaşlarına görevler verilmeye" başlandı..
İşte yukarıda belirttiğim gibi ,"Türkiye Cumhuriyeti'nin yurtdışında temsili yet, gerçekten ayrıcalıklı bir görev", olarak adlandırılmış, görülmüştür..

ONLAR, MONŞER DEĞİL ELÇİDİR?
"Devleti, Cumhurbaşkanlığını, ay-yıldızı ve Türk Milleti'nin temsili yetin derin biri birikimi, disiplini ve özveriye gerektirdiğini" söylememe gerek var mı ki?
Fakat şunu paylaşmalıyım ki, son yıllarda, Türkiye'yi de kasıp kavuran "siyasallaşma rüzgarları" Türkiye'nin dış temsilcilerini de yakından etkilemiştir..
"Monşer" tabiri ile yurtdışı temsilcilerin hedefe konması kadar, "yapılan atamalarda liyakate önem verilmemesi, parti taşların gözetilmesinin, derin bir çürümüşlüğü, kokuşmuşluğu" yaşanmaktadır..

BRÜKSEL'DEN BİR BÜYÜKELÇİ GEÇTİ?
Belçika'nın başkenti Brüksel'de tanıdığım, "vatandaşlarımız ile birliktelikte sınır tanımayan, ülkesinin her türlü menfaatini koruyan, iş adamına, işçisine, sanatçısına, sporcusuna, bilim adamına, siyasetçisine sahip çıkan Büyükelçiler arasında yer alan, sevgili merhum Fuat Tanlay'ın adından söz etmesem" olmaz!
Belçika'nın başkenti Brüksel'de öyle görev yapmak kolay değildir?
"Geleni, gideni ağırlama, karşılama, NATO ve AB zirvelerini takip, ülke menfaatlerini koruma, vatandaşların, hak ve hukukunu yakın takip ile ikili ilişkileri geliştirme konularının üstesinden gelmek" gerek!..

"BURADAYIM EVLADIM!"
Bir gün Brüksel'in Schaerbeek İlçesi sınırları içinde vatandaşlarımız, "PKK Terör örgütü eylemleri" için sokaklara taşdı..
Olay yerine gittiğim de, telefonum çaldı..
Arayan Büyükelçi Fuat Tanlay idi..
"Ne olup, bittiğini" sordu..
Durumu, ona ilettim..
"Ben de geliyorum" dedi..
Brüksel'in "Türk Mahallesi" olarak adlandırılan bir başka "Türk sokağı da" vardı.
"Ch.D'Heacht" diye anılan sokak üzerinde Türk gençleri toplanmış, "PKK Terör örgütü aleyhine slogan" atıyorlardı..
Polisler alarma geçmiş, tomalar, güvenlik güçleri, Türk gençlerini sarmıştı..
Bir genç yanıma yaklaştı," Yusuf Bey Büyükelçi, başkonsolos nerede.. Biz sahipsiz miyiz" diye seslenince, Büyükelçi Fuat Tanlay, " Evladım buradayım, sizinleyim, bayrak altındayım" diyerek, kendini gösterdi.
Brüksel böyle büyükelçiler gördü..

BAŞKONSOLOS İHSAN SAKARYA?
Bugün bu yazıyı yazmama neden olan, aslında Belçika'nın zor bölgesi Flamanca konuşulan kesimde görev yapan Anvers Başkonsolosu İhsan Sakarya'dır.
Maalesef, O'nu da, 15 Nisan 2024 itibari ile kaybettik..
Cenazesi, 17 Nisan 2024 Çarşamba günü, Ankara Kocatepe camiinden kaldırıldı..
Merhum Başkonsolos İhsan Sakarya ile derin bir muhabbetimiz vardı..

SIKÇA GÖRÜŞÜYORDUK!
Sanal ortamdan olsa da, hal hatır sormayı ihmal etmiyorduk.. Vefat haberi beni ziyadesiyle üzdü..
Babası Sakarya'da görev yapmış ve çok sevdiği topraklardan soyadını almışlardı..
Anvers eski Başkonsolosu İhsan Sakarya'yı da ebediyete uğurladık..
Belçika'da, "Türk Yürüyüşü, Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı altında resepsiyonlarda, Atatürk Kupası maçlarda, ülkemizin heyecan ve coşkularında" hep beraberdik..
Allah gani, gani rahmet eylesin!
Mekanları cennet olsun!
Onları, çok özleyeceğiz!
Türkiye'nin yurtdışında böyle temsilcileri de vardı!..
Unutmak olmaz!
Yusuf Cinal yazıyor, 18 Nisan 2024