Sevgili okurlarım torpil kelimesi ile küçük yaşta tanıştım. Bayramlarda eğlence olsun diye arkadaşlarla bakkala gider alırdık. Büyüklerimiz uyarırdı, tehlikeli derlerdi. Güzel günlerdi, bahsini yapacağımız torpil bu torpil değil ama…

Torpil, toplumları ahlaksızlaştıran çok sinsi bir uygulamadır. Torpil toplumlarda içselleştirilirse artık “hak” denilen kavramın bir anlamının kalmadığı görülür. İnsanlar kendi menfaatlerini en üst seviyeye çıkarmak için başkalarının haklarını yemekten çekinmezler.  Tabi bu başkalarının haklarını gasp etmek, normal bir durum gibi olunca kişilerin manevi değerlerinin hızla yok olmaya başladığını görürsünüz. Toplumun genelinde bu durum artık normal karşılanır ve ahlaksızlaşma baş göstererek devam eder. Hak yemenin normal karşılandığı bir toplumda da yozlaşmayla beraber doğruluk ve dürüstlük önemsenmez böylece ahlaki değer yok olur gider.

Torpil insanların karakterini, kişilik yapısını bozar. Memurluğa girişte hak ve adaletin olmadığını gören kişi iki durumla yüzleşmek zorunda kalır. İlk olarak ya başkalarının hakkına girecek torpil arayacak ya da işe girmeyecek görevde yükselmeyecektir. Karakteri sağlam kişi ilk yola tenezzül etmez ve başkalarının hakkına girmez. Tabi bu kişi torpil yaptırmadığı için işe giremez veya görevde yükselemez. Bu durumda yozlaşan toplum kendisine torpil aramadığı için aptal ve keriz muamelesi yapacaktır.

Bulunduğu pozisyona başkasının hakkını yiyerek gelmeyi Hak olarak gören birisi, yaptığı görevde Hakka ve hukuka ne kadar riayet edecektir? Sahip olduğu işi, mevki ve makamı, bir kişiye, bir gruba ya da bir partiye borçlu olduğu duygusuyla ömrü geçen bir memur, ülkesine ne kadar faydalı olabilir? Cevaplarını sizlere bırakıyorum.

Torpil toplumsal barışı bozan en önemli etkendir. Torpil bulmak için birbirleri ile yarışan kişiler artık birbirlerini düşman olarak görürler. Haksız rekabet insanları duygusuzluğa ve acımasız olmaya götürür. Çünkü şu bilinir ki hak eden değil, torpili kuvvetli olan kazanacaktır. Bu durumda da insan birbirlerine kötü gözle bakmaya başlarlar. Böylece mutsuzluk ve huzursuzluk çıkar.

Devletimiz kanunlar çerçevesinde herkese belli haklar vermiştir. Torpilin bahanesi olmaz düşüncesindeyim. Belli makamlara torpil sonucunda gelen insanlar, yaptıkları torpilleri de normal görürler.

Devletini ve milletini seven sıradan vatandaş olarak artık belli bir grupların devlet içerisine mülakatlarla veya soruların çalınarak verilip girmesinden rahatsız olmaktayım. Devletimizin memurluk yapısını değiştirmesi gerektiği düşüncesindeyim. Vatanını seven, onurlu, karakterli olup torpil yaptırmayanların yer alamadığı sistemde, vatanı ona torpil yapana hizmet gören, karaktersizlik yapıp torpille bir yerlere gelen insanlar sistemin içerisindeler. Mülakat ile memur olmak son bulmalıdır.

Hakkı ile belirli noktalara gelen dayı, amca, abi, abla vb. aramayanlara selam olsun. Haklarımızı gasp edip makam ve mevki işgal edenler bu dünyanın bir de ahreti var olduğunu tekrar sizlere hatırlatmakla yetineyim.

İnsan dünyada bir “Hak’tan” bir de haksız olmaktan korkmalıdır…