35 yıldan fazladır yazıyorum. Devletin halk için kullanmadığı her boş araziyi de, mekanı da Sakarya’nın önüne sermeye çalıştım, ama?

Son 20-25 yıldır aklımı, elimi yazmamak-akıllara getirmemek için sımsıkı tutuyorum. Çünkü;

Özel-ve güzel- Serbest Piyasa zamanları geldi;“ Çok çalıştım sizin için; ancak oldu benim için!” diyen Amcamlar yönetmelerde.

Ardına saklandıkları manevi duygulara verdikleri zararları bile görmez oldular!

Şurası imara açılacak denmiş. Halk bunu kazma vurulduğu günler öğrendi?

“ Şuradan yol geçecek; şu ağaçlık tepelere teleferik yapılacak; şu kamu alanı özelleşecek; şuraya Organize Sanayi yapılacak.”

Kaynarca’da 13-15 yıl önce, bir seçim araştırması yapıyorum.

Kent merkezinde bir pasaj önünde gençlere birkaç şey sordum. MHP’li gençler, parti odasına davet ettiler. Pasaj emlak ofisleriyle doluydu?

MHP’li gençler,“ Kaynarca’da kimsenin dönüp bakmadığı, çöp alanları bile satın alınmaya başladı. Nedeni hala bilinmiyor?” diyordu.

Meğer bilen biliyormuş? Kaynarca ve civarı istimlaklardandeli para kazanılan alanlar oldu. Sanayi mi; gölet(?) mi, yol mu olacak; bilenler bilirmiş?

Kırkpınar Otoyol gişelerinin çıkışı karşısında; Mahmudiye köyü mezarlığı, gençlerin futbol sahası ve Orman Bakanlığı Ağaç Deposu vardı; hepsi satılmış?

Kırkpınar ve Kurtköy’deki, Silahlı Kuvvetlerin terk ettiği; 3 ayrı çok büyük, muhteşem ağaçlıklı araziler de özeleşip, imara arazisi olmuş?

Herkesin, milyonlarca halkın gözleri önünde, Cumhuriyet’in 70-80 yılda yaptığı; Türkiye’yi Türkiye yapan mal ve mülkler özelleştirilerek yitirildi.

“ Tank Palet yabancıya-Katar’a, özel sektöre satılmadı, iftira.” denildi.

Peki, bir Sakaryalı sanayi oluşumu,” Tank Palet Fabrikası’nı 25-30 yıl kiraya ver. Biz 40-50 milyarlık yatırım yapalım, Tank Üretelim!” deseydi.” ne denirdi?

Ki; hemen yanı başındaki Türk firması da istenen kalitede bir Tank üretmiş, deneme testlerini de başarıyla tamamlamıştı. Tank Palet’e de talip olmadan.

Tank Palet, 25 yıl kiralık masalı; Tank Palet gitti gider demektir. Çünkü 25-30 yıl sonra ortada ne satan kalır, ne de alan, ne de fabrika?

“ Türkiye’de Devlete ait bilmem kaç milyon dönüm kullanılmayan atıl arazi var.” lafı; Ocak ayı ortalarında ulusal medyada dillendirildi.

Tüylerim diken diken oldu. Memleket elden gidecek, devlet mal ve mülkleri sata sata bitirilemedi.

Türkiye’de en çok mal, mülk Devlet Demiryollarında vardı? TCDD Gar Binaları da eşsiz tarihi kimlikli imar şaheserleridir.

Ankara Garı, nefis mimarisi ile Cumhuriyet’in bir tanığı ve yaşayan Başkent’in Anıtıdır. Her yanından kemirilen; hele de kiralanan-SATILAN Direksiyon Binası?

Haydarpaşa Tren Garı, Avrupa’yı bize getiren Orient Ekspres’in Sirkeci GARI?

Osmanlılıyız demek kolay; ama Osmanlı olmak herkesin harcı değil?

Osmanlı olmayı ve Abdülhamit Han Hazretleri’ni gururla anmayı görev bilenler var. Abdülhamit’in 1890 yılında treni getirdiği Adapazarı Garı’nı sorabilirler mi?

İzmit Tarihi Tren Garı’nı birebir yaptı. Kocaeli, yanında çağdaş görkemli bir Arkeoloji Müzesi de yaptı.

Kocaeli, Tarihi Gar Binası, Arkeoloji Müzesi ve hiç kuşkusuz Seka Parkı ile mutlu olduğum bir kenttir. Amaaa…

İzmit şehri çarşılarının,” buradan asla Raylı Sistem geçemez!” denilen sokaklarından geçen; Sabiha Gökçen Havaalanı’na doğru devam ettirilen;

O İzmit Raylı Sistemi(!) çok şeydir; benim de en çok haset olduğum şeydir..

Sakarya,” Türkiye’de devlete ait kullanılmayan ….milyon dönüm boş arazi var.” tellalını iyi izlemeli?1980’li yıllar sonrası çok servetimiz yok edildi.

Yine yola çıkılmıştır. Devletin, geleceği planladığı arazileri,” boş arazi!” diye görmek bir gaflettir. O araziler şehrin geleceğidir.

Şehir bu istismarları izlemeli. Susmak da gaflettir.Bu tür kamu mülk ve arazilerini göstermekten artık dehşete düşen bir Sakaryalıyım;

Sakarya Nehri de, İçme Suyu kaynakları ve Dağlar-Ormanlar da yenebilir?