İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin nisan ayında sosyal yardım başvurusu yapan ve aylık geliri 2 bin 500 liranın altında olan 1228 haneyle yaptığı araştırma, kentteki yoksulluğu gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, İstanbul’da yaşayanların yarısı sigortasız, 10 kişiden yedisinin bankaya borcu var.

10 kişiden dokuzu haftada iki kere et, tavuk veya balık yiyemiyor, eskimiş mobilyasını değiştiremiyor, istediği zaman yeni kıyafet alamıyor, evini yeterince ısıtamıyor, 1000 lira tutarında beklenmedik bir harcamayı borçlanmadan yapamıyor.

DÜZENLİ GELİR YOK

Araştırmada dikkat çeken bazı sonuçlar madde madde şöyle:

Yüzde 47.3’ü düzenli bir gelire sahip değil.

Hanelerin yüzde 89.3’ünde gelir getirici faaliyette bulunan tek bir kişi bulunuyor. Çocuklu hanelerin yüzde 7’sinde çocuk işçi var.

Hanelerin yüzde 70.6’sı bankalara, yüzde 20’si esnafa, yüzde 14.3’ü ise akrabalarına borçlu.

“Haneniz ekonomik olarak haftada en az iki kere et, tavuk ya da balık içeren yemeği karşılayabilecek durumda mı” sorusuna yüzde 91.8’i, “Eskimiş mobilyalarınızı değiştirebiliyor musunuz” sorusuna yüzde 94.3’ü, “İhtiyaç olduğunda her zaman yeni kıyafetler alabiliyor musunuz” sorusuna yüzde 92.6’sı, “Evinizi istediğiniz kadar ısıtabiliyor musunuz” sorusuna yüzde 89.6’sı “Hayır” cevabı verdi.

100 haneden birinde klima var. 4 Hanelerin yüzde 40.1’inde bulaşık makinesi, yüzde 11.6’sında çamaşır makinesi yok.

PANDEMİ sonrası bu uçurumlar daha da derinleşecek. Ayakkabılarımı boyattığım kardeşim geçenlerde beni aradı abi bende 5 çocuk var. Aylardır sokaklarda kimse yok ben ne yapacağım dedi. Alış veriş kartı, fitre zekat, yardım vs. katkıda bulunduk ama nereye kadar? Günlük geliri ile geçinen milyonlarca aile var. Cafe ve Restaurant gibi iş yerleri aylardır kapalı ve bu yıl açılsa da işleri çok zor. Buralarda çalışan insanların durumu ne olacak? Bu işyerlerinin kira ve giderleri ne olacak. Hizmet sektörüne pandemi süresince hiç destek yapılmadı.

Banka müdürü arkadaşım birkaç milyar ihtiyaç kredisi alabilmek için her gün yüzlerce kişi kuyrukta bekledi. Bu kredilerin büyük bölümü geri dönmeyecek diyor. Çiftçilerin tarla, bağ, bahçelerinin durumu içler acısı çoğu hacizli.

Hal böyle iken TV de Damat Bey bazı vatandaşlara kredi kullandıkları için mutluluk mesajları veriyor ve verdiriyor.

İşsizlik %30 un üzerine çıkmış ama çok enteresan günler yaşanıyor ülkede. Bu hafta bir çeşit imalatta çalışacak eleman arıyoruz. Bir günde 7 kişi ile görüştük. Hiç biri işi beğenmedi. Neden peki hem işsiz hem çalışmıyor bu insanlar. Çünkü bir şekilde aldıkları yardımlarla karınlarını doyuruyorlar. Yani dilenci toplum olmuşuz. Yazıktır bu topluma. Üretmez isek batmaya mahkumuz. Pandemi süresince 4 milyon kişiye yardım yapıldığı dillendiriliyor. Kimlere yapıldı bu yardımlar? İşte bu üretmeyen, yatan iktidarın oy deposu belediyelerin her yıl erzak ve kömür yardımı yaptığı kişilere yapıldı. Bu yardımlardan sadece çalışamayan kimsesi olmayanlara yapılmalı. Oy için yardım yapıldığı müddetçe işe inde bulunduğumuz bu ekonomik sıkıntılar hiç bitmez.