15 Temmuz Senaryosuna Kalkışma diyenlerin Emekli Amirallerin, Montrö ve Lozan anlaşmalarının sürekli gündeme getirilmesi ve hatta Anayasanın değişmez ilkelerinin gündeme getirilmesi üzerine endişelerini bildiren bir yazı kaleme alması İktidar tarafından hemen ve her zaman olduğu gibi lehe çevrilip darbe olacak diye algı operasyonunu başlatmasına neden oldu.

Hilafet Çağrısı yapmak, Montrö ve Lozan’ı iptal edeceğiz her türlü yetki bizde demek darbe olmuyor ama ülke elden gidiyor endişesi ile yapılan bir eleştiri darbe oluyor.

Bu ülkenin o kadar çok konuşulacak sorunu varken her zamanki gibi gündem değişti yine. Bir iktidarın üst yöneticileri ülkenin temel ilkeleri, anlaşmaları, anayasal düzeni hakkında her şeyi söyleme ve çiğneme serbestisine sahip ama vatandaş eleştirme hakkına bile sahip değil.

Ülkenin gidişatından endişe duyanlar, ordunun sarıklıların eline geçtiği endişesinde olanlar, ülkenin içinde bulunduğu durumdan endişe edenler bu endişelerini dile getirince darbe yapmış olacaklar öylemi?

Yetkili olmadıkları halde, mesela İstanbul Sözleşmesi gibi kadınlar üzerindeki erkek şiddeti konusunda devlete, hükümete yükümlülükler getiren uluslararası anlaşmaları feshedebilecekler. Anayasayı ayaklar altına alacaklar. Dahası, Boğazlar Antlaşması (Montrö) gibi, ülkemizin bağımsızlığının ve egemenliğinin temellerinden biri olan antlaşma için bile “Evet, Cumhurbaşkanı isterse Montro’ yü ve başka antlaşmaları da feshedebilir” diyebilecekler. Bu söz üzerine satın aldıkları medyanın kalemleri derhal Montrö’nün feshedilmesini isteyecekler. İstanbul’u mahvedecek Kanal İstanbul’u bahane ederek emperyalist dayatmalara kapı aralayan Montrö’nün dibine mayın döşenmesini tartıştıracaklar.

Millet iradesi ile seçilip sonra bu irade ve Anayasayı ve diğer yasaları çiğneyeceksiniz, Hâlâ görevde olan amirallerinin tarikatlarla al takke ver külah içinde olmasını hoş göreceksiniz, Anayasa mahkemesinin ortadan kaldırılmasını isteyeceksiniz, sonra emekli Amirallerin bildirisine Darbe diyeceksiniz. Yakıştı mı? Hedefte 2023 Hilafet ilanımı var acaba? Bu senaryolar bunun için mi?

Halen Mevcut Anayasa geçerli ise;“Madde 26 - Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.” İşinize gelmeyen her şeyi askıya aldığınız gibi bu maddeyi de askıya aldınız anlaşılan.

Eleştirmek yasak. Yanlışları söylemek yasak. Kongreleriniz serbest ama halka her şey yasak. Teravih serbest ama İftarlar yasak. Akrabalar arası gidip gelmeler yasak. Esnaflara işyeri açmak yasak.

Bu ülkede artık Adalet çalışmıyor. 2007 ‘yi hatırlıyormusunuz? Çok şükür, bildiri ile hükümetin yıkılışını, başsavcıya soruşturma açma emrinizle son anda önlemiştiniz. Hükümet dimdik ayaktadır. Radyo ve TV’leri ele geçirerek bildiri okumalarına fırsat vermedik. Az kalsın, birinci, ikinci, üçüncü ordularımızı, hava kuvvetlerimizi de ele geçireceklerdi. Hükümetimiz, ordularımız uyanıktır, dimdik ayaktadır.

Evettt.. Yeni Türkiye’de Türkcell 27 milyar dolar batırıyor. Ama hala bu kurumdan çifte maaş alan dahi danışmanlar var.

Türkiye’yi ekonomik olarak çökertme, halkı yoksullaştırma, işsiz- aşsız- evsiz barksız bırakma hakkınız var. Bir çok kurumdan yönetim kurulu üyelik parası alma hakkınız var. İşsiz bırakacaklarınıza sadece 1.5 ay devletten yapılacak ödemelere 5 lira zam yaptınız. Binlerce esnaf battı. Hizmet sektörü çöktü.

Evet, seçildiniz, bu haklarınızı tepe tepe kullanıyorsunuz. Kimse sizi engelleyemiyor. İktidarda her şeyin üzerinde haklarınız var. Anayasayı çiğnemek te dahil.

Açıklamayı hemen darbe diye lanse edip konuyu saptırdınız yine her zaman ki gibi. Ekonomi çöktü. Merkez Bankası eksi rezervlerde. Eğitim ve Adalet sistemi çökmüş ama siz hala kandırmaca gündemlerle algı yaratıyorsunuz. Kusura bakmayın artık yemiyoruz bu kandırmacaları. Ülke mağdur bırakın bu boş işleri artık. Sürekli kaos yaratmak yerine ülkeyi kaos tan kurtarın. Her şeyi oya endekslediniz. Bu arada hatırlatayım Ergenekon ve Balyoz gibi saçma davalarla bu ülkeyi senelerce oyalamış masum insanların intiharına sebep olmuştunuz.

Ben bütün bunlara rağmen Amirallerin bu davranışını doğru bulmadım. Koz verdiler yine. Ben tüm amirallere bireysel olarak muhalif partilere katılıp aktif politikaya destek olmalarını öneririm. Gördüğünüz gibi ülkemiz adına iyi niyetli çıkışlarınız birileri tarafından hemen olumsuzlaştırılıp algı yaratılıyor.

Allah ülkemizi ve milletimizi tüm kötülüklerden, musibetlerden korusun. Bizleri yönetenlere akıl fikir versin inşallah.