Bugün de ‘S’ Plaka yazı serisinde; Plakalar neden bu kadar ucuza satıldı.

Kimler ucuza kapattı? Ve gerçek değerinde satılıp bir kısmı Sakaryasporumuz’a hibe edilmiş olsaydı, bu takım şimdi bulunduğu yerde kalır mıydı? Ve askıda plaka saçmalığı nedir konularına değinelim.

Yıl 2015, S Plaka fiyatı 7500 lira. O zaman da, günümüzle kıyaslasak da sudan ucuz…

Araştırdım, hemen hemen bütün iller tahsisli plakaya aynı dönemde geçtiler. Gerek sair iller karşılaştırması ve gerekse gerçek piyasası ile karşılaştırıldığında bizim ‘S’ Plakalar sudan ucuza gitmiş.

‘Gitsin, ne var bunda, esnaf kazanmış işte, zaten önüne gelen esnafı öpüyor, bir kere de onların yüzü gülsün’ diyenler de var, iyi de esnaf dediğin bir bilemedin iki plaka sahibi ama bu işin baronları var, parayı bastırıp onlarcasını hatta yüzlercesini kapatanlar var.

Türkiye’de ki ihale anlayışı malumunuzdur.

Emmim alır devletten ihaleyi misal 1 milyon liraya, elini bile sürmez verir bir taşerona misal 900 bin liraya, o da hıyar değil elbet verir işi bir alt taşerona 800 bin liraya… Bu böyle 4 hatta 5 alt taşerona kadar gider. Her biri ortalama 100 bin lirayı cebine koyar.

Burada sıkıntı, o işin aslında 500 bin liraya bitirilebilecekken fahiş fiyatla ihale edilip birkaç kişinin terlemeden para kazanmasının sağlanmasıdır.

‘S’ Plaka konusu ters orantılı olmuş. Yani ihaleyi ucuza kapatıyor ama sen elde ettiğin ürünü fahiş fiyatla kiralıyor veya satıyor, terlemeden para kazanıyorsun demektir.

Yani, 7500 liraya ‘S’ Plakayı kapıp, üç beş katına satanlar da var, neredeyse plaka fiyatı kadar yıllık kira geliri elde edenler de…

Girin bakın sahibinden satılık kiralık veya satılık tahsisli plakalara, bizim ne kadar ucuza sattığımızı yani birilerinin bir şekilde ne kadar ucuza kapattıklarını görürsünüz.

Burası Türkiye sevgili okur! Bu ülkenin rantı bitmez. Hepimiz tanırız o rantçıları aslında, hepimizin gözünün önünde götürürler, hepimiz biliriz de seyrederiz ancak…

Birileri çalışarak üreterek yaşamayı değil, ranttan geçinmeyi şiar edinir, köşeyi döner, biz de zengin malı züğürdün çenesi yorar misali ancak dedikodusunu yaparız.

Komşuyu inceledim…

Hani şu sürekli gıpta ettiğimiz hatta bağlansak da kurtulsak dediğimiz komşu Kocaeli…

Onlar da “P-Plaka” uygulamasına geçtiler.

Komşu her şeyden önce bütün plakaları satmamış, bizde ki gibi askıda plaka saçmalığı yok. Anlaşılan yıllık hesaplamış, şu kadar plaka yeter, yetmezse önümüzdeki yıl ihaleye çıkar yenilerini yeni fiyattan veririz, demişler.

Son ihale 2014 yılında yapıymış mesela, piyasa değeri 74 bin lira olarak belirlenmiş, 200 yeni plaka ihalesinde rakam 133 bin liraya kadar çıkmış.

Peki ya bugün?

Geçtiğimiz Ağustos’a kadar komşuda “P-Plaka” karaborsadaydı…

Komşu büyükşehir belediye 5 yıldır yeni “P-Plaka” ihalesine çıkmamıştı.

Klasik ekonomi tabiriyle “talep çok, arz yetersiz” olunca “P-Plaka” karaborsaya düşmüş, karaborsada 300-350 bin liraya dayanmıştı.

Yani komşu bugün kalksa, ihale açıyorum dese, örneğin 300 bin liradan 100 tane plaka satsa, 30 milyon lirayı kasasına koyar, veya o kazancıyla Kocaelispor’u kurtarır, 100 plaka ile bırakmayacağına göre gelirin bir kısmıyla kurtarmakla kalmaz süper lige kadar çıkarırdı...

Haliyle bu bir tercih meselesiydi. Belki de belediye bütün şehri ilgilendiren Kocaeli Spor yerine, bir avuç ama etkili ve güçlü plaka rant lobisini tercih ediyor ve kendileri de ucuncan accık götürmeyi marifet sayıyordu, bilemem.

Bildiğim neticede böyle bir potansiyeli vardı. Ve kamuoyu baskısı ayyuka çıkınca geçen Ağustos ayında plaka ihalesi yaptılar.

Büyükşehir Belediyesi tarafından satışa çıkartılan 250 adet P plakanın ihalesinde muhammen bedel 256 bin lira olarak açıklandı.

En düşük teklif 256 bin lirayken, en yüksek teklif 450 bin liraya ulaştı.

Paraya bakar mısınız?

Plaka başına 7500 lira nere, komşunun plaka başına 450 bin lirası nere?!!!

Bunun yan gelirleri de var;

İhale şartnamesi 5 yıl önce 150 liraysa bu kez en az 250 lira olur diyelim ve 1000 kişinin müracaat ettiğini düşünüp hesabımızı yapalım;

Alın size en temizinden 250 bin lira…

Diyeceğim komşu, bizim gibi yapmamış.

Kafayı çalıştırmışlar, geleceği öngörmüşler, ortaya bir vizyon koymuşlar ve şimdi karşılığını alıyorlar.

Rantiyecilerin, karaborsacıların cebine gitmesi gereken para, belediyenin kasasına giriyor, millete hizmet ve Kocaelispor’a can suyu oluyor.

Tebrik ediyorum, neticede böyle bir potansiyel vardı, gayet güzel kullandılar.

Ya bizim neyimiz var?

Sen binlerce plakayı sudan ucuza sat, bırak elinde bulundurmayı fazlasını da askıda plaka uygulamasıyla birilerine kaptır ve şimdi plaka fiyatları karaborsaya düşünce de otur seyret.

Sahi neydi şu ‘askıda plaka’ olayı, ‘askıda ekmek, askıda çay gibi, yiyen veya içen fazladan bir tane parası daha ödeyip parası olmayan ekmeksiz/çaysız kalmasın, birilerinin de ekmeği/çayı benden olsun’ anlayışının plaka tezahürü müydü?

Yoksa ‘al bu plakaları, fazla fazla al, başkalarına bırakma ki yarın ihtiyaç duyarlar sen de onlara karaborsa fiyatıyla satarsın veya kiralarsın, köşeyi dönersin’ gibi aşağılık bir uygulama mı?

Yarın devam edeceğiz…